'İnternet Sitelerinin İçerikleri Genelkurmay Başkanı'na Çıkarılırdı'

Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen ve 2002 ile 2004 yılları arasında psikolojik harekat daire başkanı olarak görev yapan emekli Tümgeneral Hüsnü Can Teler, Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki sitelere konulacak yazıların, genelkurmay başkanına çıkarıldıktan sonra siteye konulduğunu söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda, sivil memur Ayla Çelik'in tanık olarak ifadesinin dinlenmesinin ardından, sanık Mehmet Eröz'ün savunma tanığı olarak gösterdiği emekli Tümgeneral Hüsnü Can Teler, tanık kürsüsüne alındı, dinlenilmesine geçildi.Psikolojik harekat dairesi başkanı olarak 2002 ile 2004 yılları arasında görev yaptığını belirten Teler, göreve başladığında kendisine verilen brifingden aklında kalanları aktardı. Teler, brifingde, dava konusu olan Genelkurmay Başkanlığı'na ait sitelerin, 1998 yılındaki Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiyesi, Başbakanlık ve Genelkurmay'ın direktifleriyle 1999 yılının mart ayı itibariyle faaliyete girdiğinin anlatıldığını söyledi.

Kendisi göreve geldiğinde, dairede terör örgütü PKK ve Ermeni iddialarına yönelik internet sitelerinin faaliyet gösterdiğini belirten Teler, irtica konulu siteler olup olmadığını hatırlamadığını dile getirdi. Site içeriklerinin, yazılı veya görsel medyadan, açık kaynaklardan oluşturulduğunu belirten Teler, görevli personelce, bu bilgilerin tasnif edilerek sitelere eklendiğini söyledi.

Teler, her ay düzenli olarak içeriklerin, önce harekat başkanına, sonra Genelkurmay 2. Başkanı'na ve ardından Genelkurmay Başkanı'na arz edildiğini söyledi.

Savcı Nihat Taşkın'ın, "Siteye konulacak bir içerik Genelkurmay Başkanına kadar çıkartılır mıydı? Yoğun işleri arasında Genelkurmay Başkanı bu konuyla ilgilenir miydi?" diye sordu. Kendi döneminde Genelkurmay Başkanına her ay arz edildiğini belirten Teler, "Hatta bu sitelerin ne kadar ziyaret edildiğinin belirlenmesi için bir şey yapılıp yapılmadığını sormasından sonra da siteleere ziyaretçi sayacı koyduk." cevabını verdi.Savcı Nihat Taşkın, Teler’in adının Balyoz davasında tutuklu bulunan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerde geçtiğine dikkat çekti. Taşkın, “Günlük’te Can Teler’in Özden Örnek ile görüşmeye gittiği, bazı orgenerallerle ilgili rahatsızlıklarından söz ettiği” ifadelerini hatırlattı. Teler ise “Böyle bir şey olabilir mi? Ben bir tümgeneral olarak bir orgeneral hakkında nasıl konuşabilirim. Bir general bir amiral ile nasıl görüşebilir? Yeniçeri ocağı mı burası. Türk Silahlı Kuvvetleri” diye tepki gösterdi. Böyle bir durumda adtli müşaviri çağırarak derhal hakkımda işlem yaptırırdı. Bunları sormanızdan hicap duyuyorum.” diye konuştu.

Tanık Teler, sanık Dursun Çiçek'in bir sorusu üzerine Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde faaliyet yürüten internet sitelerinin takip edilmesi ve istifade edilmesi için birliklere yazılı emir yayınladıklarını söyledi.

Sanık Muzaffer Tekin ise dönem arkadaşı olduğunu belirttiği Teler'e, "Size okulda emek veren bir komutanınız, mesela o dönem yüzbaşı olan bir komutan emekli olsa ve yıllar sonra siz generalken karşılaşsanız nasıl hitap ederdiniz?" diye sordu. Teler ise "Komutanım diye hitap ederdim." cevabını verdi. Bunun üzerine Tekin, "Size yakışan da budur." karşılığını verdi. Tekin, daha sonra da "Hiç tanımadığım halde vefa olarak Veli Küçük'ün elini öpmem örgütsel faaliyet olarak değerlendirildi. Çıkınca iki elini öpeceğimi söyledim. Bana, '20 yıl daha yatarsın' dedi.

Yatmaya razıyım, öpeceğim dedim." ifadesini kullandı.Tutuklu sanık eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, "Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesinde Cumhuriyet Çalışma Grubu adında bir grup kurulduğu iddia ediliyor. Böyle bir gruptan bilginiz var mı?" diye sordu. Teler ise böyle bir grup adından, dava açıldıktan sonra haberdar olduğunu söyledi.