Suriyeli Muhaliflerden “Esad Sonrası Senaryosu”
Suriye'de muhaliflerle hükümet güçleri arasında süren kanlı iç savaş 18. ayına girdi. Ülkede şiddet her geçen gün artarken, muhalifler Beşar Esad rejiminin çökmesinden sonraki döneme hazırlanmak amacıyla oluşturdukları bir planı kamuoyuna tanıttı. ‘The Day After’ yani ‘Sonraki Gün’ adını taşıyan plan geçen Ocak ayından bu yana kapalı kapılar arkasında Berlin’de altı kez bir araya gelen ve aralarında Özgür Suriye Ordusu, Suriye Milli Konseyi ve Müslüman Kardeşler’in temsilcilerinin de bulunduğu toplam 45 kişi tarafından kaleme alındı.

Berlin 'de bir araya gelen grubun sözcülerinden Amr Al-Azm, şimdiye dek Suriye 'deki şiddete barışçıl bir çözüm getirebilmek için yapılan uluslararası girişimlerin başarısız kaldığını belirtiyor ve 'Esad 'ı devirmek için askeri desteğe alternatif kalmadı ' diyor.
Suriye muhalefet üyelerinin aylardır gizli bir şekilde Berlin 'de buluştukları bundan kısa bir süre önce doğrulandı. Buna göre ABD Barış Enstitüsü USIP ve Alman Uluslararası Güvenlik Hizmetleri SWP'nin işbirliğiyle yürütülen toplantılar İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Hollanda ve Norveç sivil toplum örgütleri ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edildi.
Alman hükümet temsilcileri toplantılara doğrudan katılmadıklarını her fırsatta vurgularken, muhaliflerin söz konusu planlarını bugün Berlin 'de açıklamaları Almanya 'nın Suriye politikalarında değişiklik olarak yorumlanıyor. Gözlemciler uzun süre muhaliflere açık destek vermekten kaçınan ve Esad rejimi ile ilgili gelişmeleri sessizce izlemeyi tercih eden Berlin 'in, şimdi Suriyeli muhaliflere ev sahipliği yaparak yeni bir misyon üstlendiği konusunda hemfikirler.
Almanya bundan kısa bir süre önce Suriye Ulusal Konseyi 'nin Berlin 'de bir koordinasyon bürosu açmasına izin verdi. Ayrıca Alman Savunma Bakanlığı 'da Doğu Akdeniz'de görev yapan Alman donanmasına ait bir geminin Suriyeli muhaliflere bilgi sağladığını doğruladı. Suriye konusunda Almanya 'nın tavır değişikliğinin Başbakan Angela Merkel 'in Perşembe günü başlayacak Çin ziyaretinde de gündeme gelmesi bekleniyor.
Kaynak: Amerikanın sesi
