Aizonoi Antik Kenti, Turizme Kazandırılacak
Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde bulunan ve ‘İkinci Efes’ olarak nitelendirilen Aizanoi Antik Kenti, Anadolu tarihini günümüze taşıyan en önemli merkezlerden biri.
Çavdarhisar Belediye Başkanı İsmail Tanrıverdi, antik kentin turizme kazandırılması için çalışmaların hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü anlatıyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nce ilçede yapımına başlanan 95 yataklı otelin kaba inşaatının tamamlandığını, buranın en kısa sürede bitirilmesinin planlandığını belirten Tanrıverdi, çevre düzenlemesi çalışmalarına büyük önem verdiklerini söylüyor. Aizanoi’de, Anadolu’nun en iyi korunmuş Zeus Tapınağı;'yla 20 bin kişi kapasiteli amfi tiyatro ve buna bitişik 13 bin 500 kişilik stadyum, mozaikli hamam, sütunlu cadde ve nekropoller, halen kullanılan köprüler ve dünyanın ilk borsası bulunuyor. Tanrıverdi, “Buranın tanıtımı şimdiye kadar istenilen seviyede yapılamadı. Tanıtımın yapılmasıyla hem ilçe hem de ülke ekonomimize katkı sağlanarak, yeni istihdam alanları ortaya çıkarılacağını düşünüyorum.” ifadesini kullanıyor.
PİSKOPOSLUK MERKEZİYMİŞ
Antik çağlarda Penkalas diye isimlendirilen Kocaçay Irmağı’nın yukarı kesiminde bulunan ve adının mitolojik kahraman Azan’dan kaynaklandığı sanılan Aizanoi, antik Frigya’ya bağlı Aizanitislerin temel yerleşim alanı olarak biliniyor. Yüksek plato üstündeki Zeus Tapınağı'nın çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3 binlere ait yerleşme tabakaları ortaya çıkarıldı. Bölge değişimli olarak Bergama ve Bithinya’ya bağlıyken, MÖ 133’te Roma İmparatorluğu egemenliğine girdi. Bu dönemde tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşen ve ünü bölge sınırlarını aşan Aizanoi’de kesin kentleşme bulguları ancak 1. yüzyılın sonlarına doğru görülüyor. MS 330-726’da piskoposluk merkezi olan kent, 7. yüzyıl itibarıyla bu önemini yitirdi.
Ortaçağ’da bir hisara dönüştürülen Zeus Tapınağı çevresindeki düzlük alan 13. yüzyılda Selçuk Beyliği döneminde Çavdar Tatarları boyunca üs olarak kullanıldı ve bölge bu yüzden Çavdarhisar adını aldı. Kocaçay’ın her iki yakasında bulunan ve Aizanoi’den kalan yapı kalıntılarının büyük bir kısmının, Roma İmparatorluğu dönemine ait eserler olduğu biliniyor. O dönemde ırmağın taşan sularından korunmak amacıyla iki kıyıda iri kesme taşlardan yapılmış koruma duvarları yer alıyor. Her iki yakayı birbirine bağlayan dört köprüden ikisi halen kullanılıyor .
PİSKOPOSLUK MERKEZİYMİŞ
Antik çağlarda Penkalas diye isimlendirilen Kocaçay Irmağı’nın yukarı kesiminde bulunan ve adının mitolojik kahraman Azan’dan kaynaklandığı sanılan Aizanoi, antik Frigya’ya bağlı Aizanitislerin temel yerleşim alanı olarak biliniyor. Yüksek plato üstündeki Zeus Tapınağı'nın çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3 binlere ait yerleşme tabakaları ortaya çıkarıldı. Bölge değişimli olarak Bergama ve Bithinya’ya bağlıyken, MÖ 133’te Roma İmparatorluğu egemenliğine girdi. Bu dönemde tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşen ve ünü bölge sınırlarını aşan Aizanoi’de kesin kentleşme bulguları ancak 1. yüzyılın sonlarına doğru görülüyor. MS 330-726’da piskoposluk merkezi olan kent, 7. yüzyıl itibarıyla bu önemini yitirdi.
Ortaçağ’da bir hisara dönüştürülen Zeus Tapınağı çevresindeki düzlük alan 13. yüzyılda Selçuk Beyliği döneminde Çavdar Tatarları boyunca üs olarak kullanıldı ve bölge bu yüzden Çavdarhisar adını aldı. Kocaçay’ın her iki yakasında bulunan ve Aizanoi’den kalan yapı kalıntılarının büyük bir kısmının, Roma İmparatorluğu dönemine ait eserler olduğu biliniyor. O dönemde ırmağın taşan sularından korunmak amacıyla iki kıyıda iri kesme taşlardan yapılmış koruma duvarları yer alıyor. Her iki yakayı birbirine bağlayan dört köprüden ikisi halen kullanılıyor .