Sofralık Üzümlerde Kimyasal İlaç Kalıntısı İddiaları
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bir gazetede "Greenpeace’ten Türk üzümü bombası" başlığıyla yer alan haberdeki sofralık üzümde ilaç kalıntısı iddialarının doğru olmadığını bildirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bir gazetenin 26 Ağustos 2012 Pazar günkü nüshasında “GREENPEACE’ten Türk üzümü bombası” başlıklı bir habere yer verildiği ve haberde Greenpeace kaynak gösterilerek Almanya’daki süpermarketlerden alınan sofralık üzümlerde kimyasal ilaç kalıntısı bulunduğu iddialarının yer aldığı belirtildi.
Türkiye toplam 3,2 milyon tonluk taze sebze ve meyve ihracatı ile dünyanın önemli ihracatçılarından birisi olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye’nin yurtdışına ihraç edilen tarımsal ürünlerinin kalıntı yönünden sıkı bir şekilde denetimden geçirildiği belirtildi. Açıklamada, alıcı ülke tarafından da ürünlerin denetimleri yapıldığı ifade edilerek, denetim sonuçlarına göre ürünlerin kabul edildiği kaydedildi. Açıklamada, “Türkiye’nin de üyesi bulunduğu DG-SANCO (Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketici Koruma Genel Müdürlüğü) Gıda ve Yemde Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) kapsamında; Avrupa’ya ihraç edilen özellikle habere konu olan sofralık üzümler ile ilgili olarak, 2012 yılı içerisinde hasadın ve ihracatın başladığı tarihten itibaren bugüne kadar hiçbir RASFF bildirimi alınmamıştır. Dolayısıyla haberdeki iddialar doğru değildir” denildi.
2008 yılında ilk defa tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların değerlendirmeye alındığı ve 2 yıllık bir çalışma sonunda AB’de yasaklı 165 adet bitki koruma İlacının etken maddesinin üretimi ve ithalatını durdurulduğu bildirildi.
Hasat öncesinde sofralık üzümlerin de gıda kontrol laboratuvarlarına gönderilerek ürünlerin kalıntı analizlerinin yapıldığı belirtildi.
Bakanlık olarak iç piyasada tüketime konu olan ürünlerde de olası bir ilaç kalıntısı sorunu yaşamamak için tüm yetiştiricilik faaliyetlerinde olduğu gibi üzüm yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı bölgelerde biyolojik ve entegre mücadele yöntemleri konusunda uygulamalı eğitimlerin verildiği kaydedilen açıklamada, “Bu eğitimler saha kontrolleri ile desteklenmektedir. Bu çalışmalar sonucunda 2002 yılında 55.000 ton olan pestisit kullanımı artan üretime rağmen 2009 yılında 37.000 tona düşürülmüştür. Öte yandan habere dayanak gösterilen Greenpeace tarafından, Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilen üzümlerde sınır değerlerin üzerinde ilaç kalıntısı bulunmadığına dair bir açıklama yapılmıştır” denildi.
Bakanlık, gıda güvenliğine yönelik olarak hem yurt içi hem de ihracatta, zirai ilaç ve diğer kimyasal kalıntılar için yaptığı takip ve kontroller aynı sıklık ve titizlikle devam ettiğini bildirerek, yurt içinde tüketilen veya ihraç edilen ürünlerde gıda güvenilirliği açısından endişe edilecek bir durum söz konusu olmadığını bildirdi .
Kaynak: İHA
Türkiye toplam 3,2 milyon tonluk taze sebze ve meyve ihracatı ile dünyanın önemli ihracatçılarından birisi olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye’nin yurtdışına ihraç edilen tarımsal ürünlerinin kalıntı yönünden sıkı bir şekilde denetimden geçirildiği belirtildi. Açıklamada, alıcı ülke tarafından da ürünlerin denetimleri yapıldığı ifade edilerek, denetim sonuçlarına göre ürünlerin kabul edildiği kaydedildi. Açıklamada, “Türkiye’nin de üyesi bulunduğu DG-SANCO (Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketici Koruma Genel Müdürlüğü) Gıda ve Yemde Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) kapsamında; Avrupa’ya ihraç edilen özellikle habere konu olan sofralık üzümler ile ilgili olarak, 2012 yılı içerisinde hasadın ve ihracatın başladığı tarihten itibaren bugüne kadar hiçbir RASFF bildirimi alınmamıştır. Dolayısıyla haberdeki iddialar doğru değildir” denildi.
2008 yılında ilk defa tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların değerlendirmeye alındığı ve 2 yıllık bir çalışma sonunda AB’de yasaklı 165 adet bitki koruma İlacının etken maddesinin üretimi ve ithalatını durdurulduğu bildirildi.
Hasat öncesinde sofralık üzümlerin de gıda kontrol laboratuvarlarına gönderilerek ürünlerin kalıntı analizlerinin yapıldığı belirtildi.
Bakanlık olarak iç piyasada tüketime konu olan ürünlerde de olası bir ilaç kalıntısı sorunu yaşamamak için tüm yetiştiricilik faaliyetlerinde olduğu gibi üzüm yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı bölgelerde biyolojik ve entegre mücadele yöntemleri konusunda uygulamalı eğitimlerin verildiği kaydedilen açıklamada, “Bu eğitimler saha kontrolleri ile desteklenmektedir. Bu çalışmalar sonucunda 2002 yılında 55.000 ton olan pestisit kullanımı artan üretime rağmen 2009 yılında 37.000 tona düşürülmüştür. Öte yandan habere dayanak gösterilen Greenpeace tarafından, Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilen üzümlerde sınır değerlerin üzerinde ilaç kalıntısı bulunmadığına dair bir açıklama yapılmıştır” denildi.
Bakanlık, gıda güvenliğine yönelik olarak hem yurt içi hem de ihracatta, zirai ilaç ve diğer kimyasal kalıntılar için yaptığı takip ve kontroller aynı sıklık ve titizlikle devam ettiğini bildirerek, yurt içinde tüketilen veya ihraç edilen ürünlerde gıda güvenilirliği açısından endişe edilecek bir durum söz konusu olmadığını bildirdi .