Eruygur Gelmezse Mahkeme Yakalama Kararı Çıkartacak
Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Şener Eruygur, bugünkü duruşmaya katılmadı.
Mahkeme başkanı, Perşembe günkü duruşmaya gelmemesi halinde Eruygur hakkında yakalama kararı çıkartacağı uyarısında bulundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda Şile kazılarına ilişkin dosyanın tutuklu sanığı olan Okan İşgör'ün çapraz sorgusu yapıldı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İşgör’e “İBDA-C örgütüne yardım ve yataklıktan yargılanmışsınız. Jandarma istihbarata haber elemanı olarak ne zaman çalışmaya başladınız?” diye sordu.
1998’in sonlarında Jandarma’ya haber elemanı olarak çalışmaya başladığını söyleyen İşgör, nakliyat firmasının olduğu Ambarlı Limanı’nda, İBDA-C başta olmak üzere DHKP-C gibi yasadışı örgütlerin illegal ve mafya faaliyetleri konusunda jandarma ve emniyet İstihbarat birimlerinin yanı sıra MİT’e de bilgi verdiğini anlattı. Pekgüzel’in Ambarlı limanındaki istihbarat çalışmalarını sorması üzerine İşgör, “Bu sorular, beni ve aileme zor durumda bırakıyor.” cevabını verdi. Pekgüzel ise, duruşmalarda Gebze’deki Dilovası Limanı’ndaki yasadışı örgüt faaliyetlerine ilişkin tanıkların dinlendiğine dikkat çekerek, “Zora girmezsiniz. Nakliyat şirketlerinden pay alınarak Ergenekon örgütüne finans kaynağı oluşturulduğu iddia ediliyor.” diye açıklama yaptı.
‘ADİL SERDAR SAÇAN’A İSTİHBARAT VERDİM’
Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Adil Serdar Saçan’a İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu dönemde istihbarat verdiğini ifade eden İşgör, Uğur Mumcu’nun öldürülmesi davasından yargılanan Muzaffer Dağdeviren’i yakalamasına yardımcı olduğunu söyledi.
İşgör, “Ben hep devletin yanında bulundum. Ben devlet içinde olduğu iddia edilen illegal bir oluşum içinde bulunmadım.” diye konuştu.
Savcı Pekgüzel’in, “Veli Küçük’e ne amaçla mesaj attınız?” sorusu üzerine İşgör, iş istemek için Susurluk davası hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu’ndan Veli Küçük’ün telefonunu aldığını, birkaç mesaj attığını ve Küçük ile hiç tanışmadığını ifade etti.
Bandırmalıoğlu ile kendisini Mayıs 2005 yılında öldürülen diğer Susurluk hükümlüsü Oğuz Yorulmaz’ın tanıştırdığını anlatan İşgör, “Rahmetli Oğuz Yorulmaz hemşehrimizdi. Babası, rahmetli babamın arkadaşıydı. Oğuz Yorulmaz, işsiz kaldığını söylediğinde Ambarlı limanındaki çevremden Oğuz Yorulmaz’a iş buldum. Bir nevi makam şöforüydü. Patronunun kim olduğunu hatırlamıyorum.” şeklinde konuştu.
Bu arada, duruşmayı izleyen Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Mehmet Şehirli, duruşma arasında meslektaşları Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ile uzaktan seslenerek sohbet etti. Basın mensuplarının oturduğu bölüme yaklaşan Emekli Orgeneral Hurşit Tolon da, “Çile dolduruyoruz. İmzasız e-mailleri, gizli tanıkları çıkarın, bu dava çöker.” dedi.
Tutuklu sanık Okan İşgör'ün çapraz sorgusuna ara verilen duruşma, 28 Haziran Perşembe gününe ertelendi. Öte yandan mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Murat Ablak ve Zahide Ruhsar Şenoğlu'nun Perşembe günü yapılacak olan duruşmada hazır edilmesi için ilgili makamlara yazı yasılmasına hükmetti. Mahkeme, çağrılan sanıkların gelmemeleri durumunda da haklarında yakalama emri çıkarılacağı uyarısında bulundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda Şile kazılarına ilişkin dosyanın tutuklu sanığı olan Okan İşgör'ün çapraz sorgusu yapıldı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İşgör’e “İBDA-C örgütüne yardım ve yataklıktan yargılanmışsınız. Jandarma istihbarata haber elemanı olarak ne zaman çalışmaya başladınız?” diye sordu.
1998’in sonlarında Jandarma’ya haber elemanı olarak çalışmaya başladığını söyleyen İşgör, nakliyat firmasının olduğu Ambarlı Limanı’nda, İBDA-C başta olmak üzere DHKP-C gibi yasadışı örgütlerin illegal ve mafya faaliyetleri konusunda jandarma ve emniyet İstihbarat birimlerinin yanı sıra MİT’e de bilgi verdiğini anlattı. Pekgüzel’in Ambarlı limanındaki istihbarat çalışmalarını sorması üzerine İşgör, “Bu sorular, beni ve aileme zor durumda bırakıyor.” cevabını verdi. Pekgüzel ise, duruşmalarda Gebze’deki Dilovası Limanı’ndaki yasadışı örgüt faaliyetlerine ilişkin tanıkların dinlendiğine dikkat çekerek, “Zora girmezsiniz. Nakliyat şirketlerinden pay alınarak Ergenekon örgütüne finans kaynağı oluşturulduğu iddia ediliyor.” diye açıklama yaptı.
‘ADİL SERDAR SAÇAN’A İSTİHBARAT VERDİM’
Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Adil Serdar Saçan’a İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu dönemde istihbarat verdiğini ifade eden İşgör, Uğur Mumcu’nun öldürülmesi davasından yargılanan Muzaffer Dağdeviren’i yakalamasına yardımcı olduğunu söyledi.
İşgör, “Ben hep devletin yanında bulundum. Ben devlet içinde olduğu iddia edilen illegal bir oluşum içinde bulunmadım.” diye konuştu.
Savcı Pekgüzel’in, “Veli Küçük’e ne amaçla mesaj attınız?” sorusu üzerine İşgör, iş istemek için Susurluk davası hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu’ndan Veli Küçük’ün telefonunu aldığını, birkaç mesaj attığını ve Küçük ile hiç tanışmadığını ifade etti.
Bandırmalıoğlu ile kendisini Mayıs 2005 yılında öldürülen diğer Susurluk hükümlüsü Oğuz Yorulmaz’ın tanıştırdığını anlatan İşgör, “Rahmetli Oğuz Yorulmaz hemşehrimizdi. Babası, rahmetli babamın arkadaşıydı. Oğuz Yorulmaz, işsiz kaldığını söylediğinde Ambarlı limanındaki çevremden Oğuz Yorulmaz’a iş buldum. Bir nevi makam şöforüydü. Patronunun kim olduğunu hatırlamıyorum.” şeklinde konuştu.
Bu arada, duruşmayı izleyen Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Mehmet Şehirli, duruşma arasında meslektaşları Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ile uzaktan seslenerek sohbet etti. Basın mensuplarının oturduğu bölüme yaklaşan Emekli Orgeneral Hurşit Tolon da, “Çile dolduruyoruz. İmzasız e-mailleri, gizli tanıkları çıkarın, bu dava çöker.” dedi.
Tutuklu sanık Okan İşgör'ün çapraz sorgusuna ara verilen duruşma, 28 Haziran Perşembe gününe ertelendi. Öte yandan mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Murat Ablak ve Zahide Ruhsar Şenoğlu'nun Perşembe günü yapılacak olan duruşmada hazır edilmesi için ilgili makamlara yazı yasılmasına hükmetti. Mahkeme, çağrılan sanıkların gelmemeleri durumunda da haklarında yakalama emri çıkarılacağı uyarısında bulundu.