Cameron İfade Verdi: Kirlenen Medya İlişkilerini Temizlemek İçin Büyük Fırsat

İngiltere Başbakanı Cameron, Leveson Komisyonu’na verdiği ifadede, medya patronu Rupert Murdoch’ın medyasının desteğini almak için “aleni veya gizli” hiçbir anlaşma yapmadığını belirtti.

Cameron, kirlenen medya-siyaset-polis ilişkilerini temizlemek ve yeni bir başlangıç yapmak için Leveson soruşturmasının çok iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Cameron, medyaya ilişkin mevcut yasaların iş görmez halde olduğunu ve tekrar düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

David Cameron, medya patronu Rupert Murdoch’ın İngiltere’deki gazetelerinde patlak veren telekulak skandalı sonrası medya-polis-siyaset ilişkisini incelemek amacıyla oluşturulan ‘Leveson Komisyonu'na bugün ifade verdi.

Cameron, Murdoch’ın gazeteleri sayesinde Muhafazakar Parti liderliğine geldiğine ilişkin iddiaların doğruyu yansıtmadığını, hiçbir gazetenin desteği olmadan partinin başkanlığını kazandığını dile getirdi.İngiliz Başbakan, “İlk kez burada açıkça ifade ediyorum ki, hiçbir zaman medyanın desteğini kazanmak amacıyla bir politika yapmadım. Tabiki gazetelerin desteğini kazanmayı istedim; ancak onlara hiçbir zaman ‘eğer bana destek verirseniz şöyle bir politika uygularım’ demedim.” açıklamasında bulundu.

2009 Eylül ayında James Murdoch ile bir restorandaki buluştuğunu doğrulayan Cameron, “Buradaki görüşmemizde oğul Murdoch, Sun gazetesinin 2010 seçimlerinde Muhafazakar Parti’yi destekleyeceklerini söyledi.

Bundan dolayı çok memnun oldum açıkçası.” şeklinde konuştu.

Politikacılarla gazetecilerin çok yakın ilişki içinde olduğunu ve bu ilişkinin gittikçe daha çirkin bir hal aldığını vurgulayan Cameron, “Son 20 yıldır medya ile siyasetçiler arasındaki ilişkinin şekli doğru değildi. Özellikle son zamanlarda iki taraf arasında büyük bir güven bunalımı söz konusu. Bunu daha sağlıklı bir şekle sokmamız gerekiyor sanırım.” dedi.

Cameron, günümüzde yaygın hale gelen ‘24 saat habercilik’ anlayışının medya sektörünü ve buna bağlı olarak gazetelerin rolünü değiştirdiğine dikkat çekerek, bu durumun medya kuruluşları arasında ‘haber mücadelesini’ arttırarak hükümetlerin işini daha da zorlaştırdığını ifade etti.

Cameron, gazetelerin haber ve yorumu ayırmasının hiçbir zaman mümkün olamayacağını savunarak, bunun “boş bir ümit” olduğunu söyledi.

İngiliz Başbakan, muhalafet partisi (Muhafazakar) lideriyken Rupert Murdoch ile 10 kez, James Murdoch ile 15 kez ve Rebekah Brooks ile 19 kez görüşme yaptığını; haftasonu görüşmelerinin ise kayıt tutulmadığı için bu görüşmelere dahil olmadığını kaydetti.

Leveson Komisyonu’na, yakın arkadaşı olan gazetecilerin isimlerini de veren İngiliz lider, “Bu kişiler benim 20-30 yıllık arkadaşlarım. Başbakan oldum diye arkadaşlıklarımı sona erdiremem ki!” diye konuştu.

Murdoch’ın ‘manevi kızım’ dediği Rebekah Brooks ile yakın arkadaşlığına ilişkin ise Cameron, Brooks ile uzun yıllardır arkadaş olduklarını; özellikle eşi Charlie ile evlendikten sonra Brooks ile arkadaşlıklarının daha da güçlendiğini ifade etti.

Cameron, “2006-2007 yıllarında (dönemin başbakanı) Gordon Brown, Brooks’u benden daha sık arıyordu.” açıklamasında bulundu.İngiliz lider, Brown’ın “Murdoch ile Muhafazakar parti anlaştılar” şeklindeki iddialarına, “Başından sonuna kadar kesinlikle saçmalık” diyerek cevap verdi.Murdoch’ın sahibi olduğu ‘News of the World’ gazetesindeki editörlük görevinden ayrıldıktan sonra Cameron’ın basın danışmanlığı görevine getirilen Andy Coulson’a ilişkin sorulara ise Cameron, “Coulson’ı işe alma sebebim kendi alanında çok profesyonel olmasıydı; Murdoch’ın medya grubunun desteğini kazanmak için değildi. Eğer yöneticiliğini yaptığı gazetede telekulak gibi yasadışı işler yapıldığını bilseydim Coulson’u kesinlikle işe almazdım.” dedi.

“Andy Coulson size Sun gazetesinin desteğini nasıl kazanacağınız konusunda tavsiyede bulundu mu?” şeklindeki soruya Cameron, “Tabii ki bulundu. Onun işi bana medya konusunda danışmanlık yapmaktı.” ifadelerini kullandı .