37. Uluslararası Grup Psikoterapileri Kongresi

Türkiye Grup Psikoterapileri Derneği ve Ankara Psikodrama Derneği tarafından düzenlenen 37. Uluslararası Grup Psikoterapileri Kongresi Bergama Askpelion antik kentinde ''tanıklık'' temasıyla başladı.

Kongre başkanı ve Ankara Psikodrama Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahar Gökler, açılışta yaptığı konuşmada, psikodramanın bir boyutu bilim, diğer boyutunun sanat olduğunu, eğer insanlık daha iyiye, daha sağlıklı bir sürece doğru gelişecekse bilim insanları ile sanatçıların birlikteliğinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Eskiçağ'da önemli bir sağlık tedavi merkezi olarak ün kazanan Asiklepion antik kentinin ''tanıklık'' anlamında, insanlık tarihinde önemli bir yeri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gökler, ''Biz de tanıklık üzerinde paylaşımlar olsun istedik ve bu yılın temasını tanıklık olarak belirledik'' dedi.

Türkiye Grup Psikoterapileri Derneği Başkanı Dr. Abdülkadir Çevik de psikoterapinin iğne oyası gibi olduğunu, bir yerinden bir ilmeğin kaçırılması durumunda onu tekrar örmek gerektiğini, dolayısıyla sabır gerektirdiğini dile getirdi.

Kongre açılışının ardından ''Çağımıza ve Ülkemize Tanıklığın Farklı Bakış Açılarından Yorumlanması'' başlığıyla panel düzenlendi.

Panele katılan yazar İnci Aral, yazarın yaşadığı dünyada tanıklık rolü olduğunu ifade ederek, ''Bir yazar, yazarlık vicdanına sahipse etrafında gördüğü olumsuzlukları, terslikleri, yazarlık ve insanlık vicdanına sığmayanları yazar, çünkü yazmak bir çığlık atmaktır'' dedi.

CHP Muğla Milletvekili Sanatçı Tolga Çandar ise ''egemenlerin'' sanat ve siyasetin birbirinden ayrı olmalıymış gibi bir algı yarattığını, fakat, sanatın dünyayı algılıma ve anlatma aracı olduğunu, bu yüzden sanat ve siyasetin birbirinden bağımsız olmadığını ifade etti.

Kurtuluş Savaşını anlamak için Ege türkülerine bakılabileceğini belirten Çandar, ''Mesela, pop müziği tarihi doğru aktaran bir araç olarak görmediğimi, ama halk ozanlarının tarihe tanıklık ettiğini belirtmek istiyorum'' dedi .
Kaynak: AA