Fatma Şahin: Her ailenin istediği zaman bakabileceği kadar çocuğu planlamak en doğal hakkıdır
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Her ailenin istediği zaman bakabileceği kadar çocuğu planlamak en doğal hakkıdır.
Bizim siyasi irade olarak bu vereceği hakka müdahale etmek gibi bir durumumuz söz konusu değildir” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu'nun 12.Olağan Genel Kurulu'na katıldı.
Kurulun çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Şahin, Başbakan Erdoğan'ın sezaryen doğum ve kürtajla ilgili açıklamalarına yönelik, “Sayın Başbakanımızın sezaryen doğum ve kürtajla ilgili söylediği sözleri Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası hukuk da söylüyor. Siyasi tartışmalar bilimden uzak yapılmalıdır. Şu anda Türkiye'de 2 kadından biri sezaryenle doğum yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü, bu oranın yüzde 15-20'yi geçmemesi gerektiğini söylüyor. Avrupa Birliği ortalamalarına baktığımız zaman bu oran yüzde 20'yi geçmiyor. Sezaryen cerrahi bir müdahaledir. Annenin sağlığı için yapılması gerekiyorsa, doktorun vereceği kararla sezaryen yapılmak zorundadır. Ama sezaryeni bir tercih hakkı olarak bırakmak, 'Sezaryen mi istersin, normal mi istersin', 'Sezaryen doğum ağrısız olduğu için sizi rahatlatacaktır' şeklindeki bakış açılarından kaynaklı sorunlarımız var" şeklinde konuştu.
Sezaryen doğumun anne sağlığı açısından riskleri olduğunu belirten Şahin, normal doğum yapan bir kadının 2 gün içinde sezaryen doğum yapan kadının ise 1 haftada hastaneden çıktığını aktardı. Şahin, bilimsel karşılığı olan bir durumun kadınlar tarafından görmezden gelinmesinden yakınarak, 'Sayın Başbakan özel hayata müdahale ediyor' şeklindeki yorumları Aileden Sorumlu Bakan olarak üzülerek dinlediğini dile getirdi.
Kürtajla ilgili ise Şahin, "Kürtajın nasıl yapılacağı bellidir. Kürtaj, dönüp baktığımız zaman aile planlamasında, Sağlık Bakanlığı'nın koyduğu ölçü bellidir. Her ailenin istediği zaman bakabileceği kadar çocuğu planlamak en doğal hakkıdır. Bizim siyasi irade olarak bu vereceği hakka müdahale etmek gibi bir durumumuz söz konusu değildir. Burada bir tespitten bahsediyoruz. Kürtaja gerek kalmadan, gerekli tedbirleri almak ve aile planlaması yapmak Sağlık Bakanlığı tarafından verilen bilgilerle ailelerimiz ve kadınlarımız bilinçlendirilmektedir" şeklinde konuştu
Erdoğan'ın 'Kürtaj cinayettir' sözü hakkında da konuşan Şahin, "Sayın Başbakanımızın cinayet dediği şey tedbirler alınmadan bebek oluyorsa ve sonra da kürtajla da bir canı yok ediyorsa bu anne karnında da anne karnından çıktıktan sonra da yaşam hakkına müdahale olarak görülmektedir. Bundan dolayı bu açıklamayı yapmıştır. Bunu eleştirenlerin bilimden uzak eleştirmelerini kınıyorum" dedi.
Türkiye'deki muhalefet anlayışına da değinen Şahin, "Bizim muhalefet anlayışımız siyah ve beyazdan oluşuyor. O söylüyorsa yanlıştır üzerinden çalışıyor. Halbuki siyah ve beyaz üzerinde binlerce gri rengimiz var" şeklinde konuştu
Muhalefetin tavrını Temel-Dursun fıkrasına benzeten Şahin, "Temel'le Dursun darağacına gidiyor. Temel'e soruyorlar, 'En son talebin nedir' diye. Temel diyor ki 'Annemi görmek istiyorum'. Dursun'a soruyorlar, 'Senin bizden en son isteğin nedir' diye. Dursun da 'Temel annesini görmesin' diyor. Bu fıkradaki gibi bu şekil devam edemez. Sağlıklı ve doğru bilgilerle bu ülke yönetilecek” dedi.
Kaynak: İHA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu'nun 12.Olağan Genel Kurulu'na katıldı.
Kurulun çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Şahin, Başbakan Erdoğan'ın sezaryen doğum ve kürtajla ilgili açıklamalarına yönelik, “Sayın Başbakanımızın sezaryen doğum ve kürtajla ilgili söylediği sözleri Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası hukuk da söylüyor. Siyasi tartışmalar bilimden uzak yapılmalıdır. Şu anda Türkiye'de 2 kadından biri sezaryenle doğum yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü, bu oranın yüzde 15-20'yi geçmemesi gerektiğini söylüyor. Avrupa Birliği ortalamalarına baktığımız zaman bu oran yüzde 20'yi geçmiyor. Sezaryen cerrahi bir müdahaledir. Annenin sağlığı için yapılması gerekiyorsa, doktorun vereceği kararla sezaryen yapılmak zorundadır. Ama sezaryeni bir tercih hakkı olarak bırakmak, 'Sezaryen mi istersin, normal mi istersin', 'Sezaryen doğum ağrısız olduğu için sizi rahatlatacaktır' şeklindeki bakış açılarından kaynaklı sorunlarımız var" şeklinde konuştu.
Sezaryen doğumun anne sağlığı açısından riskleri olduğunu belirten Şahin, normal doğum yapan bir kadının 2 gün içinde sezaryen doğum yapan kadının ise 1 haftada hastaneden çıktığını aktardı. Şahin, bilimsel karşılığı olan bir durumun kadınlar tarafından görmezden gelinmesinden yakınarak, 'Sayın Başbakan özel hayata müdahale ediyor' şeklindeki yorumları Aileden Sorumlu Bakan olarak üzülerek dinlediğini dile getirdi.
Kürtajla ilgili ise Şahin, "Kürtajın nasıl yapılacağı bellidir. Kürtaj, dönüp baktığımız zaman aile planlamasında, Sağlık Bakanlığı'nın koyduğu ölçü bellidir. Her ailenin istediği zaman bakabileceği kadar çocuğu planlamak en doğal hakkıdır. Bizim siyasi irade olarak bu vereceği hakka müdahale etmek gibi bir durumumuz söz konusu değildir. Burada bir tespitten bahsediyoruz. Kürtaja gerek kalmadan, gerekli tedbirleri almak ve aile planlaması yapmak Sağlık Bakanlığı tarafından verilen bilgilerle ailelerimiz ve kadınlarımız bilinçlendirilmektedir" şeklinde konuştu
Erdoğan'ın 'Kürtaj cinayettir' sözü hakkında da konuşan Şahin, "Sayın Başbakanımızın cinayet dediği şey tedbirler alınmadan bebek oluyorsa ve sonra da kürtajla da bir canı yok ediyorsa bu anne karnında da anne karnından çıktıktan sonra da yaşam hakkına müdahale olarak görülmektedir. Bundan dolayı bu açıklamayı yapmıştır. Bunu eleştirenlerin bilimden uzak eleştirmelerini kınıyorum" dedi.
Türkiye'deki muhalefet anlayışına da değinen Şahin, "Bizim muhalefet anlayışımız siyah ve beyazdan oluşuyor. O söylüyorsa yanlıştır üzerinden çalışıyor. Halbuki siyah ve beyaz üzerinde binlerce gri rengimiz var" şeklinde konuştu
Muhalefetin tavrını Temel-Dursun fıkrasına benzeten Şahin, "Temel'le Dursun darağacına gidiyor. Temel'e soruyorlar, 'En son talebin nedir' diye. Temel diyor ki 'Annemi görmek istiyorum'. Dursun'a soruyorlar, 'Senin bizden en son isteğin nedir' diye. Dursun da 'Temel annesini görmesin' diyor. Bu fıkradaki gibi bu şekil devam edemez. Sağlıklı ve doğru bilgilerle bu ülke yönetilecek” dedi.