Mobilya Sektöründe ‘Kalifiye Eleman’ Bulunamıyor
Mobilya sektöründe ‘kalifiye eleman’ bulunamazken, artan hammadde fiyatları, yüksek girdiler ve Çin malları ciddi bir ‘tehdit’ olarak öne çıktığı vurgulandı.

Mobilya sektöründe gerek imalat , gerekse de satış yapan işyerlerinin yüzde 92’sinin 10 ve altında eleman çalıştırdığına dikkat çekilen ankette , eleman aranırken aranılan özellikler ; satış yapılan işyerlerinde eğitim durumunun üniversite veya lise mezunu olmasını isteyen firmaların oranı yüzde 67 iken , bu rakam imalat yapan işyerlerinde yüzde 19’a gerildiğine dikkat çekildi .
MOBİLYA SEKTÖRÜNDE ‘YETİŞMİŞ ELEMAN’ BULUNAMIYOR
İmalat sektöründe eleman ararken istenilen eğitim düzeyi , ağılıklı olarak ‘meslek lisesi’ olduğu vurgulanırken , mobilya imalatçıların yüzde 93’ü , satış yapanların da yüzde 73’ü eleman ararken yetişmiş eleman bulmakta sıkıntı yaşadığına ifade ediliyor . İmalatçıların yüzde 32’isi yetişmiş eleman ararken pazarlama konusunda sıkıntı yaşadığını dile getirirken , satış yapan firmaların yüzde 52’si teknik eleman ( montaj - onarım - usta ) alanında yetişmiş eleman bulmada sıkıntı yaşadığı yorumu yapılıyor . Satış ve pazarlama konusunda yetişmiş eleman sıkıntısı yaşayanların oranı ise yüzde 46 .
İMALAT VE SATIŞ MAĞAZALARINDA YURTİÇİ SATIŞLAR YAPILIYOR
Yapılan satışlar incelendiğinde ise ; ağırlıklı olarak imalat ve satış mağazalarında yurtiçi satışlar yapıldığı vurgulanırken , imalatçıların yüzde 78’i , satış mağazalarının da yüzde 85’i yurtiçi satış yaptığı bilgisi verildi .
İmalat yapan firmalar teşhir salonlarında satışlarını yaptıkları ürünlerin yüzde 69’unun kendi imalatlarından , yüzde 21’i ise yerli tedarikçilerin ürünlerinden oluştuğu belirtiliyor . Satış mağazalarının ise satışı yaptıkları ürünlerin yüzde 74’ü yerli üreticilerden oluşurken , yüzde 17’si ise fason imalat yolu ile ürün satışları yaptığının altı çiziliyor . İMALAT YAPAN FİRMALARIN YÜZDE 60’I KENDİ MARKASINI ÜRETİYOR Markalaşma durumları incelendiğinde ; imalat yapan firmaların yüzde 60’ının kendi markaları olduğu kaydediliyor . Markası olan firmaların ise ağırlıklı olarak bir markası olduğu , birden fazla markası olan firmaların oranının da yüzde 39 olduğu belirtildi . Mobilya sektöründe fuarlar önemli bir yer tuttuğu yorumu yapılırken , Adana mobilya sektörünün fuarlar konusunda çok yüksek bir katılımı olmadığına dikkat çekiliyor . İmalatçı firmalarda fuarlara katılan firmaların oranı yüzde 55 olarak öne çıkarken , satış yapan firmalarda bu oran yüzde 48’e geriliyor . Fuarlara katılan firmalar ağırlıklı olarak yurtiçi fuarlara katıldıklarına işaret edilirken , imalat yapan firmalarda yurtdışı fuarlara katılım yüzde 19 , satış yapan firmalarda bu oranın yüzde 8 olduğu dile getirildi .
FUARLARA KATILAN FİRMALAR KARLI ÇIKTI Buna göre imalat yapan firmaların fuarlara katılımı sonrası yüzde 48’inin yurt içi bağlantılarında artış olduğu , yüzde 34’ünün ürün çeşitliliğinin arttığı , yüzde 11’inin de yurtdışı pazarlara açıldığı vurgulandı . Fuara katılan firmaların yüzde 6’sı katılmış oldukları fuarlardan herhangi bir fayda sağlayamadığının altı çizildi . Satış yapan firmaların ise yüzde 54’ünde yurt içi bağlantılarında artış olduğu , yüzde 33’ünün ürün çeşitliliğinin arttığı ve yüzde 4’ünün de yurt dışı pazarlara açıldığı , geriye kalan yüzde 8’inin de herhangi bir fayda sağlayamadığı yorumu yapıldı . ‘HAKSIZ REKABET’ VE TALEP YETERSİZLİĞİ CAN SIKIYOR Anketin değerlendirme bölümünde sektörün sorunları da ele alınıyor . Mobilya satışı yapan firmaların en önemli sorunu yüzde 19 ile haksız rekabet oluştururken , bunu yüzde 17 ile iç talep yetersizliği , yüzde 16 ile kalifiye eleman sıkıntısı takip ediyor . Bunun yanında satış aşamasındaki sorunların yüzde 80’inin de haksız rekabet , iç talep yetersizliği , kalifiye eleman bulunamaması , markalaşma sorunu , finansman sorunu ve pazarlama eksikliği oluşturuyor . İmalat yapan firmalarda ise en önemli sorununu yüzde 18 ile kalifiye eleman sıkıntısı öne çıkarken , bunu yüzde 12 ile pazarlama ve iç talep yetersizliği takip ediyor . Diğer yandan mobilya imalatı sonrası ürünün satışı sırasında da çeşitli maliyetler oluştuğuna dikkat çekiliyor . FİRMALAR KENDİ İMKANLARIYLA ‘LOJİSTİK’ HİZMETİNİ KARŞILIYOR Bunların başında ise satış sonrası hizmet maliyeti ve ıskartaya ayrılan ( hatalı - hasarlı ) ürünlerin maliyeti geliyor . Buna göre ; firmaların yüzde 71’inin satış sonrası hizmetlerin maliyetlerinin firmanın yıllık giderleri içerisindeki oranı yüzde 10 olarak öne çıkıyor . Yine firmaların yüzde 85’i de ıskartaya ayrılan ürünlerin maliyetlerinin firmanın yıllık giderleri içerisindeki oranı da yüzde 10’u geçmiyor . Bunun yanında mobilya sektöründe satış sonrası hizmetler arasında lojistik önemli bir konumda yer alıyor . Firmaların yüzde 90’ı kendi imkanları ile lojistik hizmetlerini karşılarken , söz konusu hizmetin gerçekleşmesi sırasında çeşitli hasarlar oluşabiliyor . Ankete katılan firmaların yüzde 63’ü lojistik sırasında çeşitli hasarlara maruz kaldığını dile getiriyor . ELEMAN KAYNAKLI HASARA UĞRAYAN FİRMALARIN ORANI YÜZDE 76 Bu harsların temel nedeni de elemandan kaynaklı hasarlardan oluşturuyor . Eleman kaynaklı hasara uğrayan firmaların oranı yüzde 76 olarak öne çıkıyor . Bunun yanında apartmanlardaki merdivenlerin darlığı ve ürünün ambalajından kaynaklı hatalarda lojistik hasarlarına neden oluyor . Ayrıca mobilya satışında KDV oranın yüzde 18 olduğu halde imalat sırasında tedarik edilen kumaşın yüzde 8 KDV ile alınıp , mobilya imalatında kullanıldıktan sonra yüzde 18 KDV oranı eklenmesi de maliyetler açısından önemli etkenlerden biri olarak göze çarpıyor . Özellikle kumaşın mobilyadaki maliyetler açısından ağırlığı göz önüne alındığında maliyetler açısından önemli bir sorun olarak ortaya çıkıyor . ‘KALİFİYE ELEMAN’ BULUNAMAMASI EN ÖNEMLİ SORUN Anket çalışmasında sektörün güçlü ve zayıf yanları ile fırsat ve tehditleri de ortaya konuluyor . Buna göre satış yapan işletmeler için sektörün güçlü yanları ; ürün çeşidinin fazla olması , kaliteli ve yüksek iş gücü olarak öne çıkıyor . Sektörün zayıf yanları da her ne kadar kaliteli iş gücü sektörün güçlü yanları olsa da yeterli sayıda kalifiye eleman bulunamaması sektörün en önemli sorunu olduğu vurgulanıyor . Bunu markalaşamama , hammadde fiyatlarında sürekli artış olması , finans ve pazarlama sorunu takip ediyor . Sektörün fırsatları olarak ; kaliteli işgünün yanında ucuz işçilik bölge açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor . Bölgenin stratejik konumunun da sektör açısından diğer bir fırsat olduğu yorumu yapılıyor . ORTADOĞU ÜLKELERİ MOBİLYA İHRACATINDA ÖNEMLİ BİR PARTNER Özellikle yeniden yapılanma içinde olan Irak , bunu yanında Ortadoğu ülkelerine yakın olma durumunun , sektörün stratejik konumu açısından önemli fırsat olduğu belirtilirken , Ortadoğu ülkelerinin mobilya ihracatında en önemli partner konumunda olduğu kaydediliyor . Sektörün tehditleri ise ; hammadde fiyatları , yüksek girdiler , Çin malı ürünler öne çıkan tehditler olarak görülüyor . Çin mobilya ithalatın toplam mobilya ithalatındaki payı son iki yılda yüzde 90 düzeyinde olduğu göz önüne alındığında ; sektörün tehditleri arasında gösteriliyor . İmalat yapan işletmeler için sektörün güçlü yanları olarak ; ürün çeşidinin fazla olması , kaliteli ve yüksek iş gücü ile hammadde pazarına yakın olunması olduğu ifade ediliyor .
