'Avrupa’daki Türk Göçmenler' Paneli
Gaziantep Üniversitesi’nde devam eden “Göç Sempozyumu” kapsamında, “Avrupa’daki Türk Göçmenler” konulu panel düzenlendi.

Panelin açılışında konuşan Oxford Üniversitesi’nden Dr. Mohammad Talib, her ülkenin kendi vatandaşına nasıl davranılmasını istiyorsa, kendi ülkesindeki göçmenlere de öyle davranması gerektiğini kaydetti.
Avrupa’ya göçüm birtakım bürokratik engellere takıldığını söyleyen Tulane Üniversitesi’nden Prof. Dr. Raymond Taras, bürokrasilerin çok katı yöntemlerinin olduğunu ve göçmenlerin durumunu zorlaştırdığını belirtti.
Avrupa’nın Türklere karşı çok ciddi antipatisinin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Taras, bu konuda bazı ön yargıların olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin çok önemli bir konuma sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Taras, Türkiye’nin büyüyen ve dışarıya göç gönderen bir ülke olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Taras, göç açısından güzel bir dünya olmasını istediklerini belirtti.
Yurt dışında yaşayan 6 milyon Türk vatandaşının olduğunu belirten Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. M. Murat Erdoğan, “Göçün Türkiye’nin hemen hemen her alanında yaşanılan ve bundan sonraki dönmeler içinde de insan hareketliliği, kültürü, coğrafyası bakımından da önümüzdeki günlerde net bir biçimde görebileceğimiz bir olgu. Bunun en önemlileri de yurt dışında yaşayan Türk kökenliler. Şuan dünyada 200 milyonun üzerinde kendi ülkesi dışında yaşayan insanlar var. Bunların içinde 70 milyonla Çin birinci, Hindistan ikinci sırada yer alıyor” dedi.
40 yıl önce Almanya’ya gittiğini söyleyen Köln Üniversitesinden Dr. Hıdır Çelik, “Zamanında misafir işçi olarak 14 yaşında Almanya’ya gittim. Türkiye ile Almanya göç konusunda o zaman kısa vadeli bir anlaşma yapmıştı. Fiziksel iş yapabilecek insanlara ihtiyaç vardı. Almanların yapmak istemediği işler için işçiler Türkiye’den çağrıldı. Hazır olmayan bir Almanya göz önünde bulunduruluyordu. Türkiye o zamanlar ekonomik açıdan durgun olduğu için sanki Almanya’ya işçileri göndermek zorundaymış gibi görünüyordu” ifadesinde bulundu.
Göç konusunda olumlu gelişmelerin yaşandığını belirten BWK Genel Müdürü Nihat Sorgeç, göçün son yüzyılda tün dünyayı ilgilendiren önemli bir konu olduğuna dikkat çekti. Göçün insanları bir bölgeden başka bir bölgeye taşıyan bir hareket olduğunu söyleyen Sorgeç, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel etkilerin insanları göçe zorladığını ifade etti.
Sorgeç, yabancı göçmen kökenlilerin her alanda topluma katılımının sağlanması gerektiğini kaydetti.
Göçün daha çok bir dinamizm ile gündeme geldiğini ifade eden Goethe Üniversitesi’nden Dr. Aysun Yaşar, göçün aynı anda korku, tehdit, güvencesizliği de beraberinde getirdiğini belirtti.
Dr. Yaşar, sadece göç değil günümüzün hızla artan teknolojisinde değerlerin değişmesinde de sebepler aranması gerektiğine dikkat çekti .
