Vali Coş’tan ‘zeytin Gen Merkezi’ Açıklaması

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi tarafından ‘Zeytin Gen Merkezi’ olarak kullanılan araziye fen lisesinin yapılacağını, herhangi bir direnişle karşılaşılması halinde de gerekenin yapılacağını söyledi.

Vali Coş’tan ‘zeytin Gen Merkezi’ Açıklaması
Coş, “Adana dağ başı değil. . Herkes hukuka saygılı olmak durumda” diye uyardı. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) ile Adana Valiliği arasında imzalanması beklenen; ‘Arazilerin Takası ve Tahsisi Protokolü’ gerçekleşmedi. ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, saat 11.00’da Valilik Toplantı Salonu’nda yapılacağı açıklanan toplantıya katılmazken, Vali Coş ise yaklaşık bir buçuk saatlik bir gecikmeyle basının karşısına çıktı. Üniversitelerin toplumun en önemli kuruluşlarından biri olduğunu vurgulayan Coş, bu noktada da üniversitelerin işlevlerinin hukuka ve kamu yararına uygun bir şekilde yerine getirmelerini önemsediklerinin altını çizdi. Üniversitelere yardımcı olmayı asli ve en önemli görevlerden biri olarak gördükleri gibi sorun ve ihtiyaçlarının karşılanması, kente nasıl bir yeni üniversite kazandırılabileceği çaba ve gayreti içinde olduklarını ifade eden Coş, ‘Adana Valiliği’ görevine ilk geldiğinde ‘Zeytin Gen Merkezi’ konusunu adeta kucaklarında bulduklarını anlattı.

“ÇÜ ARAZİ ÜZERİNDEKİ TÜM HAKLARINI HUKUK NEZDİNDE KAYBETTİ”

Konuyu araştırdıklarında ÇÜ Ziraat Fakültesi bünyesinde yer alan; ‘Zeytin Gen Merkezi’nin bulunduğu arazinin 100 dönümünün İl Özel İdaresi’ne, geriye kalan 100 dönümünün de Maliye tarafından yine İl Özel İdaresi’ne tahsis edildiği bilgisine ulaştıklarını kaydeden Coş, 200 dönümden oluşan arsanın kullanım hakkının İl Özel İdaresi’nde olduğunu, ÇÜ tarafından açılan davalarınsa Bölge İdare Mahkemesi’nce reddedilerek, üniversitenin açtığı tüm davaları kaybettiğini anlattı. Hüseyin Avni Coş, “10 Şubat 2010 tarihi itibariyle verilen idari yargı kararıyla ÇÜ, ‘Zeytin Gen Merkezi’ olarak iddia ettiği arsa üzerindeki tüm haklarını hukuk nezdinde kaybetti. Bizim niyetimiz zeytin ağacı kesmek, yeşili katletmek değil. Zaten böylesi bir yaklaşımımız asla olmaz. Valilik görevinde bulunduğum süreçte yaklaşık 30 milyon fidanın toprakla buluşmasını sağlayan bir yöneticiyim. Bu nedenle bir ağacın bile kesilmesine gönlümüz el vermez. Bu nedenle konuyu büyük bir titizlikle ele aldık. Sorunu nasıl çözebileceğimizi, nasıl ‘kazan-kazan’ anlayışına uygun olarak çözüme kavuşturabileceğimizin arayışı içinde olduk” dedi.

“KİMİN İYİ NİYETLİ OLMADIĞININ TAKDİRİNİ KAMUOYUNA BIRAKIYORUZ”

Numune Hastanesi’nin yeni yerinin hemen yanı başında bulunan ve ÇÜ’ye ait 200 dönümlük arazinin Adana Valiliği’ne, ‘Zeytin Gen Merkezi’nin bulunduğu arazinin de üniversiteye karşılıklı olarak devredilmesi konusunda yapılan görüşmelerde mutabakata varıldığını hatırlatan Vali Coş, bu noktada konuyu İl Genel Meclisi’ne taşıdıklarını, onların da öneriye sıcak bakıp, 7 Şubat 2012 tarihi itibariyle de gerekli meclis kararını alıp, Adana Valilği’ne devir-teslim için ‘yetki’ verildiğini dile getirdi. Coş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bizim açımızdan yasal anlamda gerekli bütün işlemler yerine getirildi, ancak şubat ayından bu yana arazi takası ve tahsisi ile ilgili protokol imzalanması çağrımıza çeşitli nedenlerden dolayı yanıt vermedi. Bu nedenle hem tarihe not düşmek, hem de Adana kamuoyunun bu konudan haberdar edilmesi adına bugüne kadar şifahen yapmış olduğumuz daveti, yazılı olarak yaptık ve; ‘30 Nisan itibariyle gelin masaya oturalım ve protokolü imzalayayım. Kazanan Adana olsun’ dedik. Ancak ÇÜ yönetimi, hazırladıkları bir ‘Basın Bildirisi’ ile bugünkü protokolü imzalamayacaklarını açıkladı.

Gerekçe olarak da ‘Zeytin Gen Merkezi’nin bulunduğu arsaya ait tapuların, ÇÜ’ye devredilmesini öne sürülmüş. Biz de yine aynı şekilde tapu devrinden yanayız ve bunu arzu ediyoruz. Tüm bu gelişmeler de ‘iyi niyetli olmayan’ tarafın ne ve kim olduğunu kamuoyunun takdirine bıraktık.”

“MÜLKİYET HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYE KARAR VERDİK AMA NE OLDU?”

“Biz elimizden geleni yaptık. Belki aynı durumda olsak, ÇÜ yönetiminin asla yapmayacağı hoş görüyü gösterdik” ifadesini kullanan Çoş, “Peki ne yaptık? Anayasa ile teminat altında olan mülkiyet hakkımızdan vazgeçmeye karar verdik. Ve bugüne kadar da Fen Lisesi yapımı gecikti. Yaklaşık 20 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçirilecek modern bir fen lisenin inşaatında gecikmeler yaşandı. Eğer gerekli adımlar atılmış olsaydı lise, 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı’nda faaliyetlerine başlaması mümkündü. Bundan ne yazık ki mahrum kaldık. Bu yatırım, Adana açısından fevkalade önemli. Adana’nın ortaöğretim alanındaki başarısı ortada. Bu başarıyı arttırabilmek için böyle modern fen ve Anadolu liselerine ihtiyacımız var. Fen lisesini de hayırseverlerin desteğiyle hep birlikte açılışını gerçekleştireceğiz. Tesis olmadan başarı olmaz. Bunu da sağlamak lazım. Ortaöğretimde başarı olmadan, yükseköğretimde başarılı olunması mümkün değil. Bunlar sefer tası gibi birbirine muhtaç ve birbirini tamamlaması gereken unsurlardır” ifadesini kullandı.

ÇÖZÜM YOLU TIKANDI VE FEN LİSESİ ORAYA YAPILACAK

Eğitim-öğretim alanında valilik olarak ortaya koydukları çalışmalarda kendilerine en fazla yardımcı olması gerekene kurumların başında üniversitelerin geldiğine dikkat çeken Coş, ancak bugüne kadar ÇÜ yönetiminden bekledikleri yardımı alamadıklarını söyledi.

Yardım alamadıkları gibi süreci takıma, sorunu çözümsüzlüğe sürükleme gibi bir durumun ortaya çıktığını anlatan Vali Coş, “Bu aatten sonra tapu arazimizde ‘mülkiyet hakkı’ndan kaynaklanan tasarruf tedbirlerimizi kullanmanın da ötesinde bir çözümümüz kalmamıştır. Yani bu ne demek? Fen lisesi oraya yapılacak ve bu suretle 6 aylık müzakere sürecinde var olan uzlaşı ortadan kaldırılmış demektir. Bu durumun sorumluluğu bize ait değil. Biz artık istemesek de mecbur kalarak, böylesi bir tasarrufa gitmek zorunda kaldık. Bunun da üzüntüsünü yaşıyoruz” diye konuştu.

“HİÇBİR SİYASİ HESAP PEŞİNDE DEĞİLİZ”

Türkiye’nin dört bir yanında okul yaptıracak hayırsever aranırken, Adana’da tam tersi bir durum yaşandığını, hayırsever bir vatandaşın Milli Eğitim Bakanlığı’na kadar ulaşıp, Bakan Yardımcısı ile görüşerek, okul yapımı konusunda devletin kendisine yardımcı olması talebinde bulunduğunu belirten Coş, artık bu saatten başka çözüm yolu kalmadığını ve fen lisesinin de istenilen yere yapılacağı gibi en kısa sürede da ilk kazmanın vurulacağını açıkladı.

Coş, şu görüşleri dile getirdi; “Bunun vebali ve sorumluluğu, sorunun çözümü engelleyen, çözüm yolunu tıkayanlara aittir. Biz, hiçbir siyasi hesap peşinde değiliz. Önyargı ya da art niyetimiz de yok. Açık ve şeffaf bir şekilde, konuyu kamuoyu önünde paylaştık. Kurumsal kapris ya da kurumsal kıskançlıklar peşinde değiliz. Hepsi bizim hizmetimiz. Ben burada devletin temsilcisi olarak açıkça ilan ediyorum. ÇÜ’ye çivi çakıp, katkıda bulunan herkese biz yardımcı olacağız. Yer bulunabilmesi noktasında her türlü özveri gösterilmiş, ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır. O zaman mecburiyetten artık yasal yollara başvurmak durumunda kalacağız ve bu hizmeti Adana’ya kazandırıp, Fen Lisesi’ni inşa edeceğiz.”

“ADANA DAĞBAŞI DEĞİL, HERKES HUKUKA SAYGILI OLMAK ZORUNDA”

Bir gazetecinin, “Fen lisesi inşaatı esnasında herhangi bir direnişle karşılaşırsanız tavrınız ne olacak?” yönündeki soruya da Hüseyin Avni Coş, şu yanıtı verdi; “Devlet, her türlü direnişi göğüsleyebilecek ve her türlü direnişi kırabilecek güçtedir. Ben öğretim üyelerinin yol kesmesinin, hukuka karşı gelmesini, hukuka karşı bir tavır sergilemesine tahammül edemediğim gibi hayal bile edemiyorum. Atatürk, ‘En hakiki mürşit ilim ve fendir’ diyor. İlim ve fen de bilim adamları temsil ediyor. Bilim adamlarının topluma mürşitlik, önderlik ve rehberlik ederken, hukuka bağlı kalmak zorunda olduklarını unutmamaları gerekiyor. Dolayısıyla keyiflerine göre değil, hukuka uygun davranmak zorundalar. Ve kanunun kestiği parmak acımaz. Dolayısıyla herkesin hukuki sürece ve hukuka saygı duymalı. Herhangi bir olumsuzluk olmayacağını umut ediyoruz. Bir şekilde problem çıkartmak isteyen olursa, devletimizin güvenlik kuvvetleri elbette görevlerinin gereğini yapacaktır ve fili durumlara engel olmayacaktır. Adana dağ başı değildir. Adana, hukukun egemen olduğu bir coğrafyadır ve hukukun dediği geçerlidir. Herkes hukuka saygılı olmak durumda. Buna en başta topuma örnek ve önder olması gereken bilim adamlarımız da dahildir. Bilim adamlarımızın sorumluluklarını unutmayacağı gibi pozisyonları ve misyonlarına uygun davranacaklarını umut ve temenni ediyorum. “

“ÇÜ’NÜN TAPULU ARAZİMİZE GİRMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYİZ”

Bu saatten sonra ÇÜ’nün, tapulu arazilerine girmelerine müsaade etmeyeceklerinin altını çizen Coş, bu konuda da gerekli tertip ve tedbirlerin de alınacağı uyarısında bulundu. Söz konusu arazi çorak bırakmayacaklarını, inşaat esnasında mümkün olduğunca az ağacın zarar görmesi ve bazı gen kaynağı araçların da ‘aşılama’ yöntemiyle taşınmasını sağlayacaklarının bilgisini de veren Coş, “Yani bu gen bahçeleri dokunulmaz, girilmez, erişilmez, kullanılamaz alanlar değil. Hukuk herkes için geçerlidir ve herkesi bağlar. ÇÜ, arazi sıkıntısı çeken bir üniversite mi? Bu çok önemli zeytin genlerini neden kendilerine ait, tapulu arazilerine dikmeyip oralarda oluşturmadı da mülkiyeti kendilerine ait arazilere dikti? Bu aynen tabiri caizse; ‘Teşbihte hata olmaz’ derler. Hani bir takım fırsatçıların gidip başkalarının, özellikle kamu arazilerini mülkiyetlerine geçirmek için zeytin ağacı dikip, ‘Sonradan bir formül bulup, buraları kendi kullanımımıza alırız’ şeklinde özetlenebilecek fırsatçı bir yaklaşık zihnimizde canlanıyor. Böylesi bir şeyin doğru olabileceğini dahi düşünmek istemiyorum” ifadesini kullandı.

“BU ALANLAR ÇOK KIYMETLİ VE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLMİŞ MEĞER”

Vali Coş, konuşmasını da şöyle tamamladı; “Herhalde bilgisizlik sonucu ve yanlışlıkla l İl Özel İdaresi’ne ait arazinin kullanıldığını sanıyorum. Eğer orası çok kıymetli ve vazgeçilmez alanlarsa seçenek sunulmuştur. Ama anlıyoruz ki, burası çok kıymetli ve vazgeçilmez değil. Öyle olsaydı sunulan ve ilk başta mutabakata varılan ‘takas seçeneği’ kullanılırdı, ama kullanılmadı. Bu ‘Gen Bahçe’ gibi söylemlerle insanlardaki yeşil sevgisi kullanılmak, istismar edilmek suretiyle bir takım kazançlar elde edilmek, başka kurumların arazisi ele geçirilmek isteniyor. Bu anlayışa karşı diyoruz ki, hukuk önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. O zaman hukukun kestiği parmak acımaz. Lütfen hukuka saygılı olun. Ağaç dikerek, her yeri gen bahçesi olarak ilan ederek, her yeri girilmez ilan ederek, Adana’ya katkı sağlayamazsınız. Bütün seçenekleri sunduk ama sonuç alamadık.”
Kaynak: İHA