İzmir'de Bazı Öğretmenler, Derse Girmedi
İzmir'de bazı öğretmenler, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarını protesto etmek amacıyla bir saat derse girmedi.
Güzelyalı İlköğretim Okulu önünde basın açıklaması yapan Eğitim-Bir-Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, iki haftada 8 öğretmenin saldırıya uğradığını belirtti.
Şenocak, duruma dikkati çekmek amacıyla tüm okullarda ilk derse girmediklerini söyledi.
Yakın zamanda bir doktorun da hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklanarak hayatını kaybettiğini hatırlatan Şenocak, şiddetin toplumsal bir sorun haline geldiğini ileri sürdü.
Şenocak, Milli Eğitim Bakanlığı'nca hayata geçirilen ''Alo 147'' hattının ve ''Bağış Genelgesi''nin öğretmenlerin saygınlığını zedelediğini ve mesleklerini sıradanlaştırdığını savunarak şöyle dedi:
''Toplumda öğretmenin itibarı aşınırsa, herkesin itibarı aşınır. Öğretmene saygısızlık olursa anneye de babaya da saygısızlık olur. Öğretmenin felaketinden topluma asla saadet çıkmaz. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e sesleniyoruz. Gereğini yapmak, okullara bütçe vermeyip öğretmeni tahsildar konumuna sokup veliyle karşı karşıya getirip daha sonra da 'Veliyi üzeni ben de üzerim' demek değildir. Gereğini yapmak, eğitimcileri karşısına almak değildir. Dünyanın hiçbir yerinde kendi personeline değer vermeyenlerin, personelinden de fedakarlık beklediğini göremezsiniz.''
Öğrencilerin, basın açıklaması sırasında öğretmenlerini camlardan izlediği dikkat çekti .
Kaynak: AA
Şenocak, duruma dikkati çekmek amacıyla tüm okullarda ilk derse girmediklerini söyledi.
Yakın zamanda bir doktorun da hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklanarak hayatını kaybettiğini hatırlatan Şenocak, şiddetin toplumsal bir sorun haline geldiğini ileri sürdü.
Şenocak, Milli Eğitim Bakanlığı'nca hayata geçirilen ''Alo 147'' hattının ve ''Bağış Genelgesi''nin öğretmenlerin saygınlığını zedelediğini ve mesleklerini sıradanlaştırdığını savunarak şöyle dedi:
''Toplumda öğretmenin itibarı aşınırsa, herkesin itibarı aşınır. Öğretmene saygısızlık olursa anneye de babaya da saygısızlık olur. Öğretmenin felaketinden topluma asla saadet çıkmaz. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e sesleniyoruz. Gereğini yapmak, okullara bütçe vermeyip öğretmeni tahsildar konumuna sokup veliyle karşı karşıya getirip daha sonra da 'Veliyi üzeni ben de üzerim' demek değildir. Gereğini yapmak, eğitimcileri karşısına almak değildir. Dünyanın hiçbir yerinde kendi personeline değer vermeyenlerin, personelinden de fedakarlık beklediğini göremezsiniz.''
Öğrencilerin, basın açıklaması sırasında öğretmenlerini camlardan izlediği dikkat çekti .