'Cunta Belgesini Elde Ettim Ve Devletin Başına Verdim'

Bülent Orakoğlu: ‘’Ben devletin istihbarat daire başkanı olarak bir cunta belgesini elde ettim ve bunu devletin başına verdim''

'Cunta Belgesini Elde Ettim Ve Devletin Başına Verdim'
Türkiye gündemini Başbakan Erdoğan’ın Çin gezisine ve Suriye’deki krize çevirmişken Perşembe sabahı tüm yurtta 28 Şubat fırtınası esmeye başladı. 28 Şubat soruşturması kapsamında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir gözaltına alındı, birçok adreste arama yapıldı.

28 Şubat soruşturmasının devam ettiği şu günlerde konuyla ilgili çarpıcı bir açıklama Batı Çalışma Grubu’nu ortaya çıkardıktan sonra “Köstebek” suçlamasıyla tutuklanan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'ndan  geldi. Bülent Orakoğlu, dönemim Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in süreçteki rolüne dikkat çekerek, ‘’Cunta belgesini elde ettim ve devletin başına verdim’’ dedi.

Beyaz Tv ekranlarında Metin Özkan ve Deniz Güçer’in sunumuyla yayınlanan Ne Var Ne Yok isimli programın bugünkü konuğu 28 şubat döneminin İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu’ydu. Orakoğlu, 28 Şubat döneminin ve soruşturmasının masaya yatırıldığı programda dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

28 Şubat darbesinin yanı sıra BÇG’nun faliyetlerinde ve irtica ile mücadeleyle ilgili emirlerin altında Çevik Bir’in imzası olduğunu belirten Orakoğlu, ‘Burada asıl önemli olan yaşananların perde arkasını çıkarabilmek. Düz görüntüyü herkes görebiliyor. Büyük fotoğrafı görmemiz gerek’’dedi. Böyle bir fırsatın elimizde olduğuna dikkat çeken Orakoğlu, 12 Eylül’e ilgili bunu zor çıkarabiliriz. Ama 28 Şubat’la ilgili iç ve dış ayaklar belli. Darbeciler gibi darbecilerden daha fazla öne çıkan sermaye grupları da belli. ‘’şeklinde konuştu.

Demirel’le ilgili olarak söylemek istediklerinin olduğunu kaydeden Orakoğlu, ‘’Ben devletin istihbarat daire başkanı olarak bir cunta belgesini elde ettim ve bunu devletin başına verdim. Benim buradan beklediğim bu cuntacılarla ilgili adli ve idari işlem yapılmasıydı’’dedi. Demirel’in yapması gerekenlere dikkat çeken Orakoğlu, ‘’Sayın Demirel hiçbir suretle bu ülkede darbe olacak korkusuyla görevini yapan bürokratları cuntanın önüne atmamalıydı. Sayın Demirel bu belgeyi aldığında genelkurmay başkanını çağırarak ‘Bunlarla ilgili adli ve idari işlemleri yapın’ demeliydi. Ama böyle olmadı. Bizim aldığımız belge yeniden yerine döndü ve bu belge nereden sızdı meselesi ile emniyet istihbarat daire başkanı hakkında soruşturma başlatıldı.’’ dedi.

Deniz Kuvvetleri Askeri Mahkemesi’nde kendisine yönelik suçlamayı da hatırlatan Orakoğlu,’’ Benim Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı içinde gizli bir oluşum kurarak darbeyi önlemeye çalıştığım iddia edilmiştir. Darbe yapmak o kadar normal bir şeydi ki buna karşı çıkmak suçtu.’’ şeklinde konuştu.