'Balyoz' Da 31 Tanık Dinlendi
''Balyoz Planı'' davasında 31 kişiyi tanık olarak dinleyen mahkeme heyeti, tanık dinleme aşamasını tamamlayarak, delillerin değerlendirilmesine geçti
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanlığını temsilen 5-7 Mart 2003'te düzenlenen seminere albay rütbesiyle gözlemci olarak katılan Doğan Arslan tanık olarak dinlendi.
Seminerde, 3 gün boyunca yer aldığını belirten Arslan, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken'in ''Seminerde askeri darbenin provasının yapıldığı iddiasıyla ilgili görgünüz, bilginiz oldu mu?'' sorusuna, ''Hukuka aykırılık ve rutinin dışına çıkıldığını hissetmedim'' diye yanıt verdi.
''Çarşaf'', ''Suga'' ve ''Oraj'' gibi planları hiç duymadığını ifade eden Arslan, üye Hakim Ali Efendi Peksak'ın, ''Seminerde uç noktada fikir öne süren oldu mu?'' sorusunu ise ''Beni heyecanlandıran bir şey olmadı. Böyle bir şey algılamadım. Hatırlamıyorum'' şeklinde yanıtladı.
Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanlığını temsilen gözlemci olarak seminere Deniz Kurmay Albay rütbesiyle katılan Hasan Karagöz de, kendisinin denizci olduğunu, Genelkurmay Başkanlığına atandıktan sonra ilk defa Kara Kuvvetleri Komutanlığının seminerine katıldığını söyledi.
Seminer sonuç raporuna da bir katkısının olmadığını belirten Karagöz, davada sanık olarak yargılanan denizci askerlerin hiçbirini de seminerde görmediğini anlattı.
Duruşmada Karagöz'e soru sormadan önce açıklama yapan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, sanıkların kabul etmesine rağmen savcının seminer ses kayıtlarını okuyarak soru yöneltmesini eleştirdi.
Soru sorarken ''Siz de kurmaysınız'' diyerek sınıflandırmalar yapıldığını, sanıkları küçük düşürücü ve onur kırıcı ifadeler kullanıldığını savunan Erenoğlu, ''Zaten özgürlüğümüz elimizden alınmış. Biz de insanız. Bu şekilde sorular sorulmasından rahatsız oluyoruz'' dedi.
-Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman tanıklık yapsın-
Duruşmada söz alan sanıklardan emekli Korgeneral Hayri Güner, duruşmada dinlenilen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ile Genelkurmay Başkanlığı yapan emekli Ogeneraller Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ dahil, dinlenilen tanıkların hepsinin komutanların verdiği emirleri takip ve kontrol eden karargah subayları olduğunu söyledi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın tutum ve davranışları ile emirlerinin gerekçelerinin ve sonuçlarının bizzat kendilerinden sorulması gerektiğini ifade eden Güner, ''Komutanlardan biri buraya 1 saat, diğeri ise uçuş dahil 3 saat mesafede ikamet etmektedir. Savcılık makamı Özkök'ün kıta intikalleri ile ilgili emrini, rivayetlere inanmak veya Yaşar Büyükanıt'a sormak yerine, bizzat Özkök'e sormalıdır. Maddi gerçeğin bir an evvel ortaya çıkması için her iki komutanın yarın veya en geç perşembe günü ifade vermesinin sağlanmasını talep ediyorum'' dedi.
Tutuklu sanıklardan eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da, Yalman ve Özkök'ün tanık olarak dinlenilmesinin davada yargılanan 365 sanığın ortak talebi olduğunu belirterek, ''Lütfen gelsinler. Bir kurumda her şeyden komutan sorumludur. Cevabını o vermek mecburiyetindedir. 2 komutanın mutlaka gelmesi gerekir. Harp okuluna girenler ölüme kadar beraberiz yemini ederler. Gelsinler beraber olduklarını göstersinler. Silah arkadaşlarının yanında durmaları gerekir'' şeklinde konuştu.
Davanın bugünkü duruşmasında 9 tanık dinlenildi. Mahkeme geçen pazartesi günü yapılan duruşmadan bu yana 31 tanığın ifadesini alarak, tanık dinleme aşamasını tamamladı.
Delillerin değerlendirilmesi aşamasına geçen mahkeme heyeti, duruşmada, 5-7 Mart 2003 tarihindeki seminerin ses kayıtlarını dinleyecek.
Duruşmaya ara verildi.
Kaynak: AA
Seminerde, 3 gün boyunca yer aldığını belirten Arslan, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken'in ''Seminerde askeri darbenin provasının yapıldığı iddiasıyla ilgili görgünüz, bilginiz oldu mu?'' sorusuna, ''Hukuka aykırılık ve rutinin dışına çıkıldığını hissetmedim'' diye yanıt verdi.
''Çarşaf'', ''Suga'' ve ''Oraj'' gibi planları hiç duymadığını ifade eden Arslan, üye Hakim Ali Efendi Peksak'ın, ''Seminerde uç noktada fikir öne süren oldu mu?'' sorusunu ise ''Beni heyecanlandıran bir şey olmadı. Böyle bir şey algılamadım. Hatırlamıyorum'' şeklinde yanıtladı.
Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanlığını temsilen gözlemci olarak seminere Deniz Kurmay Albay rütbesiyle katılan Hasan Karagöz de, kendisinin denizci olduğunu, Genelkurmay Başkanlığına atandıktan sonra ilk defa Kara Kuvvetleri Komutanlığının seminerine katıldığını söyledi.
Seminer sonuç raporuna da bir katkısının olmadığını belirten Karagöz, davada sanık olarak yargılanan denizci askerlerin hiçbirini de seminerde görmediğini anlattı.
Duruşmada Karagöz'e soru sormadan önce açıklama yapan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, sanıkların kabul etmesine rağmen savcının seminer ses kayıtlarını okuyarak soru yöneltmesini eleştirdi.
Soru sorarken ''Siz de kurmaysınız'' diyerek sınıflandırmalar yapıldığını, sanıkları küçük düşürücü ve onur kırıcı ifadeler kullanıldığını savunan Erenoğlu, ''Zaten özgürlüğümüz elimizden alınmış. Biz de insanız. Bu şekilde sorular sorulmasından rahatsız oluyoruz'' dedi.
-Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman tanıklık yapsın-
Duruşmada söz alan sanıklardan emekli Korgeneral Hayri Güner, duruşmada dinlenilen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ile Genelkurmay Başkanlığı yapan emekli Ogeneraller Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ dahil, dinlenilen tanıkların hepsinin komutanların verdiği emirleri takip ve kontrol eden karargah subayları olduğunu söyledi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın tutum ve davranışları ile emirlerinin gerekçelerinin ve sonuçlarının bizzat kendilerinden sorulması gerektiğini ifade eden Güner, ''Komutanlardan biri buraya 1 saat, diğeri ise uçuş dahil 3 saat mesafede ikamet etmektedir. Savcılık makamı Özkök'ün kıta intikalleri ile ilgili emrini, rivayetlere inanmak veya Yaşar Büyükanıt'a sormak yerine, bizzat Özkök'e sormalıdır. Maddi gerçeğin bir an evvel ortaya çıkması için her iki komutanın yarın veya en geç perşembe günü ifade vermesinin sağlanmasını talep ediyorum'' dedi.
Tutuklu sanıklardan eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da, Yalman ve Özkök'ün tanık olarak dinlenilmesinin davada yargılanan 365 sanığın ortak talebi olduğunu belirterek, ''Lütfen gelsinler. Bir kurumda her şeyden komutan sorumludur. Cevabını o vermek mecburiyetindedir. 2 komutanın mutlaka gelmesi gerekir. Harp okuluna girenler ölüme kadar beraberiz yemini ederler. Gelsinler beraber olduklarını göstersinler. Silah arkadaşlarının yanında durmaları gerekir'' şeklinde konuştu.
Davanın bugünkü duruşmasında 9 tanık dinlenildi. Mahkeme geçen pazartesi günü yapılan duruşmadan bu yana 31 tanığın ifadesini alarak, tanık dinleme aşamasını tamamladı.
Delillerin değerlendirilmesi aşamasına geçen mahkeme heyeti, duruşmada, 5-7 Mart 2003 tarihindeki seminerin ses kayıtlarını dinleyecek.
Duruşmaya ara verildi.