Hasta istemezse emin olun hiç kimseye göstermeyeceğiz

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki yüz naklini gerçekleştiren ekibin başında bulunan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen, Hatice Nergis'i bütün dünyaya göstermek istediklerini belirterek, "Bana soracak olursanız içimden bütün dünyaya göstermek geliyor zamanı gelince ama bu tabii sonuç çok hoşuma gittiği için. Beklediğimden çok daha hoş duruyor bence ama hasta istemezse emin olun hiç kimseye göstermeyeceğiz" dedi.

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen, İHA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yüz nakli yapılan ilk kadını Hatice Nergis'in sağlık durumu ve Hacettepe Üniversitesi'nde çift kol ve bacak nakli yapılan Şevket Çandar'ın ölümünün ardından Kompozit Doku Nakli Bilim Kurulu'nun aldığı karara ilişkin açıklamalarda bulundu. Özmen, Nergis'in sağlık durumuna ilişkin, "Birinci haftamız dolmak üzere ve bizi çok memnun eden gelişmeler var. Beklediğimizden çokdaha iyi gidiyoruz. Cerrahi olarak hiçbir sıkıntımız yok açıkçası. Her şey yolunda gidiyor. Bundan sonra da damarlarımızla ilgili bir sıkıntı beklemiyoruz" dedi

Bunun zor bir süreç olduğunu belirten Özmen, hastanın birtakım ilaçlar kullandığını ve bunların yan etkileri olacağına işaret etti. Özmen, bir takım sıkıntıların yaşanabileceğini belirterek, "Süreci dahiliyeci arkadaşlarımız takip ediyor. Bu işin uzmanları, enfeksiyoncular ayrı ilaçlar veriyor. Bunların hepsi takip altında ama şunu söyleyebilirim, 'bizim dikiş hatlarımızın hepsi çok güzel kaynamış durumda' damağı çok güzel yerinde duruyor. Sıvı alıyor hatta sadece su değil, meyve suyu gibi biraz dahakalori değeri olan şeyler veriyoruz. Bunun yanında tabii yürümeye başladığını biliyorsunuz ve konuşmaya da başladı" diye konuştu.

Yüz nakli yapılan hasta Hatice Nergis'i bundan sonra çok ciddi bir operasyonun beklemediğini vurgulayan Özmen, hastanın gözüne bir protez takılacağını söyledi.

"Hastanın kendisini protezi taktıktan sonra görmesini istiyoruz" diyen Özmen, alt çeneyle ilgili bir takım sorunlar olduğunu, hastanın diş eksiklikleri olduğunu ve hastayı bir implantasyon sürecinin beklediğini ifade etti.

Özmen, Hatice Nergis'i bütün dünyaya göstermek istediklerini belirterek, "Bana soracak olursanız içimden bütün dünyayagöstermek geliyor zamanı gelince ama bu tabii sonuç çok hoşuma gittiği için. Beklediğimden çok daha hoş duruyor bence ama hasta istemezse emin olun hiç kimseye göstermeyeceğiz" diye konuştu.

"BİLİM KOMİSYONU, ENDİKASYONLARIN BİRAZCIK ZORLANDIĞINI DÜŞÜNDÜ"

Kompozit Doku Nakli Bilim Kurulu'nun aldığı kararı değerlendiren Özmen, konuşmasında şunları kaydetti: "Bilim Kurulu'nun aldığı karar yanlış değerlendiriliyor olabilir. Tabii yanlış şeyler yaptı, şu yapıldı bu yapıldı değil olay. Olay şu, karar sürecinde mevzuata uymayan bir şey aldılar. Dirsek üstü ve diz üstü mevzuat dışı bir şey. Başarılı dahi olsanız yine ceza alabilirdiniz. O bir şey değiştirmiyor. Bu hastanın kaybedilmiş olması veya olmaması hiç önemli değil. Zaten tek neden bu da değil ruhsat iptalinde. Bu bir uyarı cezası gerektiriyor ilk olan olay, kol bacak olayı. Bir hasta ve bir uyarı cezasıgerektiriyor ama yüz hastasının da endikasyonları çok olmadığı düşünüldü. Ciddi bir defektinin olmadığı düşünüldü, ağız, burun ve göz çevresi değerlendirildi Bilim Komisyonu'nca ve çok ciddi defekti olmadığı için endikasyonların birazcık zorlandığı düşünüldü. Bu da ikinci bir hata sayıldı. İki hata olduğu için ruhsat iptal edildi yoksa sadece bir kol bacak hastasının kaybedildiği için ruhsat iptal edilmiş değil. Aynı şekilde Akdeniz Üniversitesi de başarılı olduğu halde bir bacağı aldılar. Hasta yaşadı amasınırı aştıkları için, diz üstü yaptıkları için uyarı aldılar. İki hata yapmış olsalardı aynı şey bizim de başımıza gelirdi."

Özmen, Akdeniz Üniversitesi'nde yüz nakli operasyonu gerçekleştirilen Uğur Acar'ın medyada gereğinden fazla yer aldığına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise, "Başka kliniklerin hastalarını bana sormayın. Bu polemik yaratır. Herkes kendi kliniğini değerlendirse çok daha iyi olur. Her hastayı kendi doktoru değerlendirsin veya konunun uzmanlarına sorun. Sonuçta etik uzmanı değilim. Psikiyatrist değilim" diye konuştu