Verem Tedavi Edilebilir Bir Hastalık
65.Verem Eğitim Propaganda Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen resim ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Ödül törenihe Vali Memduh Oğuz, İl Milli Eğitim Müdürü Sabri Caner ve çok sayıda davetli katılırken, yarışmada birinci olan öğrencilere diz üstü bilgisayar, ikinci olan öğrencilere dijital fotoğraf makinesi, üçüncü olan öğrencilere MP4 ve mansiyon ödülü alan öğrenciye ise MP3 hediye edildi. Öğrencilere hediyeleri Vali Memduh Oğuz ve İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Karakaya tarafından verildi.
HASTALIK ANİDEN ORTAYA ÇIKMAZ
Verem (tüberküloz) hastalığını insanlık tarafından bilinen en eski, ölümcül ancak tedavi edilebilir bulaşıcı bir hastalık olarak tanımlayan İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Karakaya konuşmasında, verem hastalığının mycobacterium tuberculosis mikrobunun bulaşması ile oluştuğunu söyledi. Hastanın öksürmesi, hapşırması ve tükürme ile de hastalığın bulaşabildiğini anlatan Karakaya, “Tüberküloz hastalığı aniden ortaya çıkmaz. Sinsi ve yavaş ilerler. Hastalar genellikle aylardır devam ede gelen halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla hekime başvururlar. Zamanla bunlara öksürük ve balgam çıkarma da eklenir. Balgamda kan da gelebilir. Ağrıya pek rastlanmaz. Akciğer dışı organ tüberkülozlarında tutulan organla ilişkili yakınmalar bulunabilir. Sayılan belirtiler görülünce tüberküloz teşhisi kesindir denilemez. Çünkü bu belirtilerin hiç birisi tüberküloza özgü olmayıp diğer bir çok hastalıkta da rastlanabilen şikayetlerdir. Bu nedenle bu tür şikayetleri olan hastaların mutlaka konunun uzmanı bir hekim tarafından değerlendirilip, göğüs röntgeninin çekilip araştırılması gerekir. Kişinin tüberküloz olduğu ancak vücut örneklerinde tüberküloz mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle söylenebilir” dedi.
TEDAVİSİ UZUN SÜRÜYOR
Hastalıkta kombine ilaç tedavisi uygulandığını ancak tedavinin uzun olduğunu belirten Karakaya, şunları söyledi:“Hastanın yapması gerekenler; ilaçları düzenli olarak kullanmak, şikayetler azalsa bile ilaç kullanmayı kesmemek ve yakın temasta olan insanlara mikrobun bulaşmasını önleyici tedbirleri almaktır. Tedavinin yarıda kesilmesi halinde, basiller direnç kazanmakta ve tedavi güçleşmektedir. Önerilen biçimde ilaçların kullanılması tedavi olma şansını yüzde 95 arttırmaktadır. Hastalığın gelişmesini; AIDS, şeker ve böbrek hastalığı, bazı kanser türleri, ilaç ve alkol bağımlılığı ve sigara kullanımı gibi direnç kırıcılar etkilemektedir. Ayrıca verem hastalarının dinlenmeleri, özel beslenmeleri, uygun iklimde stresten uzak yaşamaları tedavinin seyrini olumlu etkileyen faktörlerdir. Bulaşıcı bir verem hastasını tedavi etmek, hastalığın başkalarına yayılmasını önleyecek en iyi yoldur. Hastalığın iyileşmesinin sağlanması; toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi açısından son derece hassas ve önemli bir süreçtir”Geçen yıl 54 verem hastasının kayda alındığını kaydeden Karakaya, “190 kişiye de verem hastalığından koruma amaçlı ilaç başlanmıştır. Verem Savaşı Dispanserimiz tarafından yıl içinde 5 bin 976 verem taraması ve 776 balgam incelemesi yapılmıştır” diye konuştu.
Kaynak: İHA
HASTALIK ANİDEN ORTAYA ÇIKMAZ
Verem (tüberküloz) hastalığını insanlık tarafından bilinen en eski, ölümcül ancak tedavi edilebilir bulaşıcı bir hastalık olarak tanımlayan İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Karakaya konuşmasında, verem hastalığının mycobacterium tuberculosis mikrobunun bulaşması ile oluştuğunu söyledi. Hastanın öksürmesi, hapşırması ve tükürme ile de hastalığın bulaşabildiğini anlatan Karakaya, “Tüberküloz hastalığı aniden ortaya çıkmaz. Sinsi ve yavaş ilerler. Hastalar genellikle aylardır devam ede gelen halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla hekime başvururlar. Zamanla bunlara öksürük ve balgam çıkarma da eklenir. Balgamda kan da gelebilir. Ağrıya pek rastlanmaz. Akciğer dışı organ tüberkülozlarında tutulan organla ilişkili yakınmalar bulunabilir. Sayılan belirtiler görülünce tüberküloz teşhisi kesindir denilemez. Çünkü bu belirtilerin hiç birisi tüberküloza özgü olmayıp diğer bir çok hastalıkta da rastlanabilen şikayetlerdir. Bu nedenle bu tür şikayetleri olan hastaların mutlaka konunun uzmanı bir hekim tarafından değerlendirilip, göğüs röntgeninin çekilip araştırılması gerekir. Kişinin tüberküloz olduğu ancak vücut örneklerinde tüberküloz mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle söylenebilir” dedi.
TEDAVİSİ UZUN SÜRÜYOR
Hastalıkta kombine ilaç tedavisi uygulandığını ancak tedavinin uzun olduğunu belirten Karakaya, şunları söyledi:“Hastanın yapması gerekenler; ilaçları düzenli olarak kullanmak, şikayetler azalsa bile ilaç kullanmayı kesmemek ve yakın temasta olan insanlara mikrobun bulaşmasını önleyici tedbirleri almaktır. Tedavinin yarıda kesilmesi halinde, basiller direnç kazanmakta ve tedavi güçleşmektedir. Önerilen biçimde ilaçların kullanılması tedavi olma şansını yüzde 95 arttırmaktadır. Hastalığın gelişmesini; AIDS, şeker ve böbrek hastalığı, bazı kanser türleri, ilaç ve alkol bağımlılığı ve sigara kullanımı gibi direnç kırıcılar etkilemektedir. Ayrıca verem hastalarının dinlenmeleri, özel beslenmeleri, uygun iklimde stresten uzak yaşamaları tedavinin seyrini olumlu etkileyen faktörlerdir. Bulaşıcı bir verem hastasını tedavi etmek, hastalığın başkalarına yayılmasını önleyecek en iyi yoldur. Hastalığın iyileşmesinin sağlanması; toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi açısından son derece hassas ve önemli bir süreçtir”Geçen yıl 54 verem hastasının kayda alındığını kaydeden Karakaya, “190 kişiye de verem hastalığından koruma amaçlı ilaç başlanmıştır. Verem Savaşı Dispanserimiz tarafından yıl içinde 5 bin 976 verem taraması ve 776 balgam incelemesi yapılmıştır” diye konuştu.