Adım Adım Anadolu Gaziantep Buluşması
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Dünya Bankası ve Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) işbirliğiyle düzenlenen 'Adım Adım Anadolu Buluşmaları'nın ilki Gaziantep'te gerçekleşti.
'Adım Adım Anadolu Gaziantep Buluşması'nda 'Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma' konusu ele alındı. Adım Adım Anadolu Gaziantep Buluşması'nın açılış konuşmasını; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Erdal Ata, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ve Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Martin Raiser yaptı. Türkiye'nin belirlediği hedeflere tüm gücünü ve potansiyelini kullanarak ulaşabileceğini söyleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 'Sürdürülebilir kalkınmada önceinsan diyorsak eğer, insanın cinsiyetine, diline, inancına, mezhebine, hiçbir şeyine bakmadan onun potansiyelini kullanmayı çok önemsememiz gerektiğine inandık. Dolayısıyla bu toplantılarda, kadın meselesiyle ülkenin kalkınma meselesini, ülkemin 2023 vizyonunu, ülkemin yakalaması gereken hedeflerde bütün potansiyeli kullanması meselesini konuşuyoruz. Meseleye sadece kadın-erkek meselesi olarak bakmamak gerekiyor. Ülkemin bütün gücünü kullanmamız gerektiğini konuşuyoruz. Çünkü artık kabul edilen bir şey varki biz kas devrimini geçirdik. Kasa devrimini de geçirdik. Artık bilgi ve teknoloji çağında kafa devrimini yaşıyoruz. Kafa devriminde Yüce Mevlam kadına da erkeğe de en az eşitliği vermiş ' dedi. Bakan Şahin, şöyle devam etti: 'Kafa gücünü ve devrimini yaşıyorsak bütün gücümüzü kullanacağız. Herkesin potansiyelini kullanacağız. Engellinin de yaşlının da ülkemin bütün değerlerini kullandığımız zaman bütün değerleri değiştirebiliriz. 2023 vizyonu 2020'lerde çok rahat gerçekleşir. Yeter ki gücümüzü birleştirelim. Yeter ki bütün enerjimizle koyduğumuza hedefe mermerin suyu aşındırması gibi yılmadan büyük bir azimle büyük bir kararlılık ve sürdürülebilirlikle yolumuza devam edelim. Ekonomik kalkınmayı, sosyal politikalarlabeslemezseniz ekonomik büyümeyi toplumsal değişimle ve sosyal değişimle entegre edemezseniz kesinlikle toplumsal huzuru ve barışı sağlayamayacağımızı artık herkes biliyor. '
'SORUNUN TEMELİNDE CEHALET YATIYOR '
Sürdürülebilir kalkınmada, kadın istihdamında eğitimin önemine vurgu yapan Bakan Şahin, son 10 yılda eğitim eşitliğinin yakalandığını belirterek, 'En önemlisi her şey eğitimle başlıyor. Eğitim olmazsa olmazımız. Kalkınma hamlesinde de bugün yaşadığımızı birçok sorunun temelinde de baktığımızda altında cehalet ve eğitimsizlik yatıyor. Özellikle Gaziantep gibi göç alan şehirlerde mutlaka eğitim sorununu ve ülkenin de eğitim sorununu hızlı bir şekilde çözecek güçlü yönetim iradesini koymak gerekiyor. Son 10yılda temel eğitimde bir fırsat eşitliği sağlandığında kız ve erkek çocukları eşit bir şekilde eğitimden istifade etmeye başladılar. Bu tabi ki kolay olmuyor. Sivil toplum örgütlerinin kampanyaları ve hükümetin büyük bir iradesiyle ve büyük bir mali destekle bu başarıldı ' diye konuştu
'GELDİĞİMİZ NOKTADAN GERİ DÖNEMEYİZ '
Türkiye'nin en büyük sermayesinin insan olduğunu ifade ederek, 'Geldiğimiz Noktadan Geri Dönemeyiz ' diyen Bakan Şahin, 'Bizim bütün sermayemiz insan, başka bir sermayemiz yok. İnsanı eğitmediğimiz zaman da bütün gücümüzü baştan yok ediyoruz. Geldiğimiz noktada geriye dönemeyiz. Birbirimizle işbirliği yaptığımız zaman birçok sorunu çözebildiğimizi gösterebiliyoruz. Bazen işbirliği yapmakta zaman zaman sorun yaşıyoruz ama bunu da öğreneceğiz. Damdan düşe düşe hepsini öğreniyoruz. İkinci defa düşmeden yoladevam etmemiz gerekiyor, bunlardan ders çıkarmamız gerekiyor ' dedi
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner de 'Adım Adım Anadolu Buluşmaları'nın önemine değindi. Yarınlar için bugünden planlar yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Boyner, şöyle konuştu: 'Bu toplantılardan çok sayıda yapmak istiyoruz. İlkini Gaziantep'te olması tesadüf değil. Gaziantep'te olmaktan mutluluk duyuyorum. TÜSİAD olarak 40 yıldır ülkemizi ilgilendiren tartışmalara zemin hazırlamaya, derinlik kazandırmaya katkıda bulunmak üzere çalışıyoruz. Bu anlayışla 40. kuruluş yıldönümümüzde 2011 yılında Türkiye ve Dünyanın gündeminin ana temalarından biri olan sürdürülebilir kalkınma olgusuna odaklandık. Ve vizyon 2050 perspektifini gündeme taşıdık. Sürdürülebilir kalkınma insan yaşamanınihtiyaçları ve doğal kaynakların sürdürebilirliği arasında bir denge kurularak; ekonomik, çevresel ve toplumsal boyutlarıyla bugünden geleceğe uyumlu bir planlama yapılmasını amaçlayan bütünsel bir yaklaşımı ifade ediyor. Nüfus artıyor bütün dünyada artıyor ama kaynaklarımız gittikçe kısıtlı hale geliyor. Bugünden yarını ince ince planlamak zorundayız. 21. yüzyılın başından bugüne Türkiye'ye baktığımızda artık küresel düzeyde önemli bir aktör olduğumuzu görüyoruz. Küresel düzeyde gösterdiğimiz ekonomininbaşarının kalkınma süreçlerine aynı ölçüde yansıması için de yapmamız gerekenler var. '
'TÜRKİYE'DE ÇOK ÖNEMLİ KADIN ROL MODELLERİ VAR '
Boyner, sözlerine şöyle devam etti: 'Uluslar arası karşılaştırmalar dikkate alındığında 2011 verilerine göre Türkiye İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde 187 ülke arasında 92. sırada. Cinsiyet Uçurumu Endeksi'nde ise kadının ekonomiye katılımında 135 ülke arasında sondan dördüncüyüz. Türkiye'de çok ciddi örnekler var; iş hayatında, siyasette, yönetimde, girişimcilikte çok önemli kadın rol modellerimiz var. 2023 yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden fdnı belirterek, 'En önemlisi her şey eğitimle başlbiriolmayı hedefleyen Türkiye'nin bu hedefi gerçekleştirmesi için 'İnsani Gelişmişlik ve Cinsiyet Eşitliği' konusundaki mevcut tabloyu hep birlikte çalışarak değiştirmemiz gerekiyor. Cinsiyet Eşitliği önümüzdeki dönemin temel belirleyicisi olan sürdürülebilir kalkınmanın da temel ayaklarından birisi olarak öncelik taşıyan bir konu. Bu konuda hükümetlere, iş dünyasına, sivil topluma ve uluslar arası kuruluşlara çok önemli sorunlar düşüyor. Bugün Gaziantep gelişmiş sanayisi ve ekonomisiyle bölgesel gelişmeanlamında tüm Türkiye'de örnek olan bir şehrimiz. Anadolu'da girişimcilik meşalesini ilk yakan şehirlerimizden. Mevcut konumunda bir başarı hikayesi olan Gaziantep'in maalesef şimdilik Türkiye ortalamasının altında bulunan kadın istihdam oranını arttırabildiği, kadınların potansiyelinden daha fazla yararlanabildiği taktirde daha büyük bir sıçrama yapabileceğine ben yürekten inanıyorum. Gaziantep tüm Anadolu için dinamizmin öncüsü oldu. Gaziantepli ilk önce kendi şehrine yatırım yaptı. Türkiye'ye mal olanbüyük markalar bu şehirde oluştu. Buralara yapılan yatırımlar Türkiye'ye de önemli katkılar sağladı. '
'EĞİTİM, KADINLARIN İŞGÜCÜ ORANINA ÇOK ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR '
Eğitimin istihdama katkısından bahseden TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'deki potansiyelin eğitimle ortaya çıkabileceğini belirterek, 'Türkiye ancak kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınlar toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde ekonomik, sosyal ve demokratik açıdan gerçekten gelişmiş bir ülke konumuna gelecek. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının özellikle de kadın sivil toplum kuruluşlarının varlığını çok önemsiyorum. Türkiye'de okuma yazma engeli her 5 kadından birini etkileyenyakıcı bir sorun olarak sürekliliğini koruyor. Kız çocuklarımızın eğitime katılımındaki coğrafi, iktisadi ve kültürel engelleri aşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Son yıllarda özellikle ilköğretimde kadın-erkek arasındaki okullaşma oranındaki farkın çok ciddi şekilde kapanmış olduğunu görmek bizi yüreklendiriyor. Ancak ortaöğretim ve yüksek öğretimde kadın-erkek okullaşma oranındaki önemli farkın devam ediyor olması konunun hassasiyetle takibi noktasında dikkat çekiyor. Eğitim içeriğinde cinsiyeteşitliğinin vurgulanması ve eğitimde destek mekanizmalarının eşitliğin sağlanmasında aktif bir rol üstlenmesi de toplumsal dönüşümü hızlandıracak unsurlar olacaktır. Eğitimin kadınların işgücü oranına çok önemli katkı yaptığını biliyoruz. Ancak Türkiye'de kadınların düşük olan işgücüne katılımı ve istihdam oranlarının sadece yetersiz eğitim olgusuyla açıklamakta mümkün değil. Bildiğiniz gibi 2011'de kadının işgücüne katılımız yüzde 29, istihdam oranı ise yüzde 26. Bu oranları yükseltmek zorundayız.Ülkemizde yüksek öğretimde dahil tüm eğitim seviyelerinde kadınların işgücüne katılım oranı erkeklerden düşük. Bu oranları arttırabilmek için zihniyet dönüşümünden eğitime ve işgücü piyasasındaki reformlara kadar bir dizi adım atmamız gerekiyor. Bu noktada iş ve aile yaşamına dengeleyici politikalara da dikkat çekmek ve bakım hizmetinin kurumsallaştırılmasının önemini vurgulamak ist fdnı belirterek, 'En önemlisi her şey eğitimle başliyorum. Bu durum kadın ile erkek arasındaki fırsat eşitliğinin artmasınakatkıda bulunacak. Kadının toplumdaki rolüne önce bir birey olarak yaklaşarak kadına özgü sorunları çözebiliriz diye düşünüyorum. Kadının hayatını kolaylaştıran ona fırsat eşitliği kapısını aralayan her düzenlemeye sahip çıkmalı ve desteklemeliyiz ' diye konuştu. Konuşmaların ardından Dünya Bankası Beşeri Kalkınma Programı Sektör Koordinatörü Cristobal Ridao-Cano, '2012 Yılı Dünya Kalkınma Raporu sunumunu yaptı. Sunumun ardından 'Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma' konulu panel düzenlendi.
Kaynak: İHA
'SORUNUN TEMELİNDE CEHALET YATIYOR '
Sürdürülebilir kalkınmada, kadın istihdamında eğitimin önemine vurgu yapan Bakan Şahin, son 10 yılda eğitim eşitliğinin yakalandığını belirterek, 'En önemlisi her şey eğitimle başlıyor. Eğitim olmazsa olmazımız. Kalkınma hamlesinde de bugün yaşadığımızı birçok sorunun temelinde de baktığımızda altında cehalet ve eğitimsizlik yatıyor. Özellikle Gaziantep gibi göç alan şehirlerde mutlaka eğitim sorununu ve ülkenin de eğitim sorununu hızlı bir şekilde çözecek güçlü yönetim iradesini koymak gerekiyor. Son 10yılda temel eğitimde bir fırsat eşitliği sağlandığında kız ve erkek çocukları eşit bir şekilde eğitimden istifade etmeye başladılar. Bu tabi ki kolay olmuyor. Sivil toplum örgütlerinin kampanyaları ve hükümetin büyük bir iradesiyle ve büyük bir mali destekle bu başarıldı ' diye konuştu
'GELDİĞİMİZ NOKTADAN GERİ DÖNEMEYİZ '
Türkiye'nin en büyük sermayesinin insan olduğunu ifade ederek, 'Geldiğimiz Noktadan Geri Dönemeyiz ' diyen Bakan Şahin, 'Bizim bütün sermayemiz insan, başka bir sermayemiz yok. İnsanı eğitmediğimiz zaman da bütün gücümüzü baştan yok ediyoruz. Geldiğimiz noktada geriye dönemeyiz. Birbirimizle işbirliği yaptığımız zaman birçok sorunu çözebildiğimizi gösterebiliyoruz. Bazen işbirliği yapmakta zaman zaman sorun yaşıyoruz ama bunu da öğreneceğiz. Damdan düşe düşe hepsini öğreniyoruz. İkinci defa düşmeden yoladevam etmemiz gerekiyor, bunlardan ders çıkarmamız gerekiyor ' dedi
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner de 'Adım Adım Anadolu Buluşmaları'nın önemine değindi. Yarınlar için bugünden planlar yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Boyner, şöyle konuştu: 'Bu toplantılardan çok sayıda yapmak istiyoruz. İlkini Gaziantep'te olması tesadüf değil. Gaziantep'te olmaktan mutluluk duyuyorum. TÜSİAD olarak 40 yıldır ülkemizi ilgilendiren tartışmalara zemin hazırlamaya, derinlik kazandırmaya katkıda bulunmak üzere çalışıyoruz. Bu anlayışla 40. kuruluş yıldönümümüzde 2011 yılında Türkiye ve Dünyanın gündeminin ana temalarından biri olan sürdürülebilir kalkınma olgusuna odaklandık. Ve vizyon 2050 perspektifini gündeme taşıdık. Sürdürülebilir kalkınma insan yaşamanınihtiyaçları ve doğal kaynakların sürdürebilirliği arasında bir denge kurularak; ekonomik, çevresel ve toplumsal boyutlarıyla bugünden geleceğe uyumlu bir planlama yapılmasını amaçlayan bütünsel bir yaklaşımı ifade ediyor. Nüfus artıyor bütün dünyada artıyor ama kaynaklarımız gittikçe kısıtlı hale geliyor. Bugünden yarını ince ince planlamak zorundayız. 21. yüzyılın başından bugüne Türkiye'ye baktığımızda artık küresel düzeyde önemli bir aktör olduğumuzu görüyoruz. Küresel düzeyde gösterdiğimiz ekonomininbaşarının kalkınma süreçlerine aynı ölçüde yansıması için de yapmamız gerekenler var. '
'TÜRKİYE'DE ÇOK ÖNEMLİ KADIN ROL MODELLERİ VAR '
Boyner, sözlerine şöyle devam etti: 'Uluslar arası karşılaştırmalar dikkate alındığında 2011 verilerine göre Türkiye İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde 187 ülke arasında 92. sırada. Cinsiyet Uçurumu Endeksi'nde ise kadının ekonomiye katılımında 135 ülke arasında sondan dördüncüyüz. Türkiye'de çok ciddi örnekler var; iş hayatında, siyasette, yönetimde, girişimcilikte çok önemli kadın rol modellerimiz var. 2023 yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden fdnı belirterek, 'En önemlisi her şey eğitimle başlbiriolmayı hedefleyen Türkiye'nin bu hedefi gerçekleştirmesi için 'İnsani Gelişmişlik ve Cinsiyet Eşitliği' konusundaki mevcut tabloyu hep birlikte çalışarak değiştirmemiz gerekiyor. Cinsiyet Eşitliği önümüzdeki dönemin temel belirleyicisi olan sürdürülebilir kalkınmanın da temel ayaklarından birisi olarak öncelik taşıyan bir konu. Bu konuda hükümetlere, iş dünyasına, sivil topluma ve uluslar arası kuruluşlara çok önemli sorunlar düşüyor. Bugün Gaziantep gelişmiş sanayisi ve ekonomisiyle bölgesel gelişmeanlamında tüm Türkiye'de örnek olan bir şehrimiz. Anadolu'da girişimcilik meşalesini ilk yakan şehirlerimizden. Mevcut konumunda bir başarı hikayesi olan Gaziantep'in maalesef şimdilik Türkiye ortalamasının altında bulunan kadın istihdam oranını arttırabildiği, kadınların potansiyelinden daha fazla yararlanabildiği taktirde daha büyük bir sıçrama yapabileceğine ben yürekten inanıyorum. Gaziantep tüm Anadolu için dinamizmin öncüsü oldu. Gaziantepli ilk önce kendi şehrine yatırım yaptı. Türkiye'ye mal olanbüyük markalar bu şehirde oluştu. Buralara yapılan yatırımlar Türkiye'ye de önemli katkılar sağladı. '
'EĞİTİM, KADINLARIN İŞGÜCÜ ORANINA ÇOK ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR '
Eğitimin istihdama katkısından bahseden TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'deki potansiyelin eğitimle ortaya çıkabileceğini belirterek, 'Türkiye ancak kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınlar toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde ekonomik, sosyal ve demokratik açıdan gerçekten gelişmiş bir ülke konumuna gelecek. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının özellikle de kadın sivil toplum kuruluşlarının varlığını çok önemsiyorum. Türkiye'de okuma yazma engeli her 5 kadından birini etkileyenyakıcı bir sorun olarak sürekliliğini koruyor. Kız çocuklarımızın eğitime katılımındaki coğrafi, iktisadi ve kültürel engelleri aşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Son yıllarda özellikle ilköğretimde kadın-erkek arasındaki okullaşma oranındaki farkın çok ciddi şekilde kapanmış olduğunu görmek bizi yüreklendiriyor. Ancak ortaöğretim ve yüksek öğretimde kadın-erkek okullaşma oranındaki önemli farkın devam ediyor olması konunun hassasiyetle takibi noktasında dikkat çekiyor. Eğitim içeriğinde cinsiyeteşitliğinin vurgulanması ve eğitimde destek mekanizmalarının eşitliğin sağlanmasında aktif bir rol üstlenmesi de toplumsal dönüşümü hızlandıracak unsurlar olacaktır. Eğitimin kadınların işgücü oranına çok önemli katkı yaptığını biliyoruz. Ancak Türkiye'de kadınların düşük olan işgücüne katılımı ve istihdam oranlarının sadece yetersiz eğitim olgusuyla açıklamakta mümkün değil. Bildiğiniz gibi 2011'de kadının işgücüne katılımız yüzde 29, istihdam oranı ise yüzde 26. Bu oranları yükseltmek zorundayız.Ülkemizde yüksek öğretimde dahil tüm eğitim seviyelerinde kadınların işgücüne katılım oranı erkeklerden düşük. Bu oranları arttırabilmek için zihniyet dönüşümünden eğitime ve işgücü piyasasındaki reformlara kadar bir dizi adım atmamız gerekiyor. Bu noktada iş ve aile yaşamına dengeleyici politikalara da dikkat çekmek ve bakım hizmetinin kurumsallaştırılmasının önemini vurgulamak ist fdnı belirterek, 'En önemlisi her şey eğitimle başliyorum. Bu durum kadın ile erkek arasındaki fırsat eşitliğinin artmasınakatkıda bulunacak. Kadının toplumdaki rolüne önce bir birey olarak yaklaşarak kadına özgü sorunları çözebiliriz diye düşünüyorum. Kadının hayatını kolaylaştıran ona fırsat eşitliği kapısını aralayan her düzenlemeye sahip çıkmalı ve desteklemeliyiz ' diye konuştu. Konuşmaların ardından Dünya Bankası Beşeri Kalkınma Programı Sektör Koordinatörü Cristobal Ridao-Cano, '2012 Yılı Dünya Kalkınma Raporu sunumunu yaptı. Sunumun ardından 'Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma' konulu panel düzenlendi.