Çift Kol ve Bacak Nakli
Hacettepe Üniversitesi'nde ölümle sonuçlanan çift kol ve bacak naklini değerlendiren Sağlık Eski Bakanı Osman Durmuş, yapılan operasyonu abartılı bulduğunu belirterek, "Bu biraz hekimlik nosyonunun çizgileri içinde olması lazım. Veteriner bile yapmıyor bunu, oldukça abartılı bir nakil" diye konuştu
Sağlık Eski Bakanı Osman Durmuş, Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) İzmir Temsilciliği tarafından düzenlenen Yuvarlak Masa Toplantısı'nda hükümetin sağlık politikalarına değindi. İzmirli doktorlar Alpay Gökmen, Serdar Canko'nun da katıldığı toplantı Ege Uluslararası Sağlık Federasyo'nun (ESAFED) binasında gerçekleşti. Toplantıda Hacettepe Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ancak ölümle sonuçlanan çift kol ve bacak naklinin şov malzemesi yapılarak gündem değiştirmek amaçlı olduğunu öne süren Durmuş,Türkiye'nin söz konusu operasyonda önceden bir deneyiminin olmadığını hatırlatarak; 'Sağlık Bakanlığı niçin kemik iliği nakli ile ilgili genetik araştırmaları veya tedavileri durdurdu? Kemik iliği nakli veya kök hücre naklini durduruyorsun, Neden? Gündem değiştirmek için ' dedi.
Organ nakillerine sıcak baktığını anlatan Durmuş, şöyle konuştu: 'Ancak, etik olmalı. Bazı nakil yapılan organlar reddediliyor. Reddedilirken neden bir kol ya da bacak değilken 4 organ birden nakil yapılıyor? Daha önce böyle bir deneyimimiz var mı? Bir insanın kol ve bacaklarına kavuşması onun için umuttur, ama o genç insanın hayatını kaybetmesi bir yıkımdır. Bazı şeyler şov malzemesi yapılmamalı. '
VETERİNER BİLE YAPMIYOR
Operasyonda dört uzvun birden nakil yapılmasının bir insanın hayatına mal olmadan hesap edilerek gerçekleştirilmesi gerektiğini açıklayan Durmuş, şunları söyledi: 'Önce bakılsaydı bir kolu ya da bacak nakli yapılsaydı. Şimdi ne oldu? İnsanları korkuttunuz, kol ve bacak naklinde (ekstremite) nakillerde ölüm var o halde olmayın noktasına geldi. Bir de yabancı doku, taşıyorsunuz, ne kadar canlı bilmiyorsunuz. Bir yerden taşınırken düşürüyorsunuz. Yapılmalı mı? Yapılmalı. Ama attığınız taş ürküttüğünüzkurbağaya değmeli. O zaman bir adamın ağırlığının yarısını değiştiriyorsanız, o insanı kaybedebileceğinizi de hesap etmelisiniz. Basit bir safra kesesi ameliyatında 8-10 defa haftalık çalışma yapılıyor da, hiç kol bacak nakli yapmamış bir merkez dördünü birden naklediyor. Bu biraz hekimlik nosyonunun çizgileri içinde olması lazım. Veteriner bile yapmıyor bunu, oldukça abartılı bir nakil. ' Lösemi hastası İzmirli Gamze Akbaş için seferber olan vatandaşların Dr. Oktar Babuna olayından sonra çıkan yasa gereği toplu kan alımlarına başvurulmaması hakkında da açıklamada bulunan Durmuş, Akbaş için Sağlık Bakanlığı'nın Amerika veya Mahmut Çarin isimli biyologla temasa geçmesini istedi. Bugün 140 bin kan örneğinin Amerika'da olduğunu belirtenDurmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Mahmut Çarin isimli biyolog neden bu işe el atmıyor ki? 40 bin kan örneği de onda mevcut. O örnekler ile uyum oluyorsa, genetik kök hücre uyumu var ise onlara haber gönderilir. Böyle bir ihtiyaç var, verir misin? denilir. Gerekli maddi destek de sağlanır. Yeni bir kampanya başlatmak demek, Amerika'nın genom projesine hâla destek veriliyor demektir. ' Sağlık Bakanlığı'nın Gamze Akbaş için Amerika ile bağlantıya geçmesi gerektiğini anlatan Durmuş, şunları söyledi: 'Kanser Araştırma Merkezi'ne kendisine uygun kemik iliği var mı baktırsın ve Mahmut Çarin ile bağlantıya geçsin. Biz zaten kemik iliği bankasını bu yüzden istemiştik. Birileri Gamze Akbaş gibi mağdur isimleri kullanarak yeniden Amerika'ya destek veriyor. '
GENOM PROJESİ TÜRKİYE'DEN GÖNDERİLEN KAN ÖRNEKLERİYLE ÇIKARILDI
Dr. Oktar Babuna olayının kendi bakanlığı döneminde yaşanan bir durum olmadığını ifade eden Durmuş, yurtdışına gönderilen 140 bin kan örneğinin izini sürdüğünü ve yapılan araştırmalar sonrasında kanların Amerika'da özel bir laboratuvarda tespit edildiğini söyledi.
Kan örneklerinin yurt dışından geri iadesi için kendisine para teklifinde bulunulduğunu açıklayan Durmuş, şöyle konuştu: 'Babuna olayı döneminde biz iktidar değildik. Şubat ayında bir kan bağışı kampanyası başlatıldı. 140 bin kan örneği yurt dışına gönderildi. Tayvan, Hindistan, Doğu Almanya, Kanada ve Amerika gibi ülkelere gönderildi. Ben bu kan örneklerinin gittiği yeri takip ettim. Amerika'da özel bir laboratuvara gittiğini tespit ettim. Bize gelip para istediler. 3 trilyondan 800 milyon dolaraindiler. Ben laboratuvarın yetkililerine, 'Siz bu örnekleri bize verin. Numune Hastanesi'nde bir kemik iliği bilgi bankası kuralım. Bu bankadaki bilgileri tüm dünya ile paylaşalım. İhtiyacı olan kemik iliği ihtiyacını bildirsin, biz de uyumlu olanı bildirelim' dedim. Ancak, anlaşma sağlanamadı. Yurt dışına giden kan örneklerimiz üzerinden 2001 yılında iki insanın gen haritası çıkarıldı. Şu an 20 insanın gen haritası var. Aslında Amerika bize borçlu. Genom denilen gen haritası bizim Türkiye'den gönderilenkanlar üzerinden genetik şifrelerle üzerinden çıkarıldı. '
TÜRKKÖK PROJESİ
Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) İzmir Temsilcisi Erkan Doğan ise Türkiye'deki ilik taramalarının 6 ay ile 9 ay sürdüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu süre çok uzun. Türkiye'de verici sayısı çok az.40 civarında verici var. Akraba dışı verici arayan lösemi ve diğer kanser hastaları daha çok yurtdışından ilik bulabiliyor. Akraba dışı ilik vericilerinin yüzde 80'i yurtdışından bulunuyor. Gamze Akbaş'ın ailesi de kan bağışı ve ilik bağışlarının hızlandırılmasını istiyor. Sağlık Bakanlığı'nın daTürkkök projesi var. Hastalar adına bu projenin hızlandırılmasını istiyoruz '
Kaynak: İHA
Organ nakillerine sıcak baktığını anlatan Durmuş, şöyle konuştu: 'Ancak, etik olmalı. Bazı nakil yapılan organlar reddediliyor. Reddedilirken neden bir kol ya da bacak değilken 4 organ birden nakil yapılıyor? Daha önce böyle bir deneyimimiz var mı? Bir insanın kol ve bacaklarına kavuşması onun için umuttur, ama o genç insanın hayatını kaybetmesi bir yıkımdır. Bazı şeyler şov malzemesi yapılmamalı. '
VETERİNER BİLE YAPMIYOR
Operasyonda dört uzvun birden nakil yapılmasının bir insanın hayatına mal olmadan hesap edilerek gerçekleştirilmesi gerektiğini açıklayan Durmuş, şunları söyledi: 'Önce bakılsaydı bir kolu ya da bacak nakli yapılsaydı. Şimdi ne oldu? İnsanları korkuttunuz, kol ve bacak naklinde (ekstremite) nakillerde ölüm var o halde olmayın noktasına geldi. Bir de yabancı doku, taşıyorsunuz, ne kadar canlı bilmiyorsunuz. Bir yerden taşınırken düşürüyorsunuz. Yapılmalı mı? Yapılmalı. Ama attığınız taş ürküttüğünüzkurbağaya değmeli. O zaman bir adamın ağırlığının yarısını değiştiriyorsanız, o insanı kaybedebileceğinizi de hesap etmelisiniz. Basit bir safra kesesi ameliyatında 8-10 defa haftalık çalışma yapılıyor da, hiç kol bacak nakli yapmamış bir merkez dördünü birden naklediyor. Bu biraz hekimlik nosyonunun çizgileri içinde olması lazım. Veteriner bile yapmıyor bunu, oldukça abartılı bir nakil. ' Lösemi hastası İzmirli Gamze Akbaş için seferber olan vatandaşların Dr. Oktar Babuna olayından sonra çıkan yasa gereği toplu kan alımlarına başvurulmaması hakkında da açıklamada bulunan Durmuş, Akbaş için Sağlık Bakanlığı'nın Amerika veya Mahmut Çarin isimli biyologla temasa geçmesini istedi. Bugün 140 bin kan örneğinin Amerika'da olduğunu belirtenDurmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Mahmut Çarin isimli biyolog neden bu işe el atmıyor ki? 40 bin kan örneği de onda mevcut. O örnekler ile uyum oluyorsa, genetik kök hücre uyumu var ise onlara haber gönderilir. Böyle bir ihtiyaç var, verir misin? denilir. Gerekli maddi destek de sağlanır. Yeni bir kampanya başlatmak demek, Amerika'nın genom projesine hâla destek veriliyor demektir. ' Sağlık Bakanlığı'nın Gamze Akbaş için Amerika ile bağlantıya geçmesi gerektiğini anlatan Durmuş, şunları söyledi: 'Kanser Araştırma Merkezi'ne kendisine uygun kemik iliği var mı baktırsın ve Mahmut Çarin ile bağlantıya geçsin. Biz zaten kemik iliği bankasını bu yüzden istemiştik. Birileri Gamze Akbaş gibi mağdur isimleri kullanarak yeniden Amerika'ya destek veriyor. '
GENOM PROJESİ TÜRKİYE'DEN GÖNDERİLEN KAN ÖRNEKLERİYLE ÇIKARILDI
Dr. Oktar Babuna olayının kendi bakanlığı döneminde yaşanan bir durum olmadığını ifade eden Durmuş, yurtdışına gönderilen 140 bin kan örneğinin izini sürdüğünü ve yapılan araştırmalar sonrasında kanların Amerika'da özel bir laboratuvarda tespit edildiğini söyledi.
Kan örneklerinin yurt dışından geri iadesi için kendisine para teklifinde bulunulduğunu açıklayan Durmuş, şöyle konuştu: 'Babuna olayı döneminde biz iktidar değildik. Şubat ayında bir kan bağışı kampanyası başlatıldı. 140 bin kan örneği yurt dışına gönderildi. Tayvan, Hindistan, Doğu Almanya, Kanada ve Amerika gibi ülkelere gönderildi. Ben bu kan örneklerinin gittiği yeri takip ettim. Amerika'da özel bir laboratuvara gittiğini tespit ettim. Bize gelip para istediler. 3 trilyondan 800 milyon dolaraindiler. Ben laboratuvarın yetkililerine, 'Siz bu örnekleri bize verin. Numune Hastanesi'nde bir kemik iliği bilgi bankası kuralım. Bu bankadaki bilgileri tüm dünya ile paylaşalım. İhtiyacı olan kemik iliği ihtiyacını bildirsin, biz de uyumlu olanı bildirelim' dedim. Ancak, anlaşma sağlanamadı. Yurt dışına giden kan örneklerimiz üzerinden 2001 yılında iki insanın gen haritası çıkarıldı. Şu an 20 insanın gen haritası var. Aslında Amerika bize borçlu. Genom denilen gen haritası bizim Türkiye'den gönderilenkanlar üzerinden genetik şifrelerle üzerinden çıkarıldı. '
TÜRKKÖK PROJESİ
Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) İzmir Temsilcisi Erkan Doğan ise Türkiye'deki ilik taramalarının 6 ay ile 9 ay sürdüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu süre çok uzun. Türkiye'de verici sayısı çok az.40 civarında verici var. Akraba dışı verici arayan lösemi ve diğer kanser hastaları daha çok yurtdışından ilik bulabiliyor. Akraba dışı ilik vericilerinin yüzde 80'i yurtdışından bulunuyor. Gamze Akbaş'ın ailesi de kan bağışı ve ilik bağışlarının hızlandırılmasını istiyor. Sağlık Bakanlığı'nın daTürkkök projesi var. Hastalar adına bu projenin hızlandırılmasını istiyoruz '