Emine Erdoğan: 'Geçmişten aldığımız ilhamla geleceği şekillendiriyoruz'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, geçmişteki ihtişamlarından utananların, geçmişin ihtişamını da unuttuklarını belirterek, ''Ne yazık ki Türkiye bir dönem böyle bir utangaçlığın, böyle bir unutkanlığın içine girmiştirBugün çok şükür geçmişin ihtişamını yeniden hatırlıyor, geçmişten aldığımız ilhamla geleceği şekillendirmenin mücadelesini veriyoruz'' dedi.
Emine Erdoğan, Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından kendi himayesinde gerçekleştirilen ''Osmanlı-Selçuklu Dönemi Unutulmaya Yüz Tutmuş Eserlerin Modernize Edilerek Yeniden Gündeme Getirilmesi ve Yorumlanması Projesi'' sonucunda oluşturulan serginin açılışına katıldı.
Beylerbeyi'ndeki Olgunlaşma Enstitüsünde gerçekleştirilen törende konuşan Emine Erdoğan, yazar Cemil Meriç'in geçmiş ve gelecek konusundaki ''Muhteşem bir maziyi muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim. Kelimeden, sevgiden bir köprü'' sözlerini anımsatarak, bu proje ile geçmişi geleceğe bağlayacak böyle bir sevgi köprüsü inşa edildiğini belirtti. Emine Erdoğan, ''Geçmişteki ihtişamlarından utananlar, geçmişin ihtişamını da unuturlar. Ne yazık ki Türkiye bir dönem böyle bir utangaçlığın, böyle bir unutkanlığın içine girmiştir. Bugün çok şükür geçmişin ihtişamını yeniden hatırlıyor, geçmişten aldığımız ilhamla geleceği şekillendirmenin mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu.
Toplumları ağaçlara benzeten Erdoğan, ağaçların kökleriyle yaşamaları, toprağa tutunmaları, ayakta durmaları gibi, toplumların da kökleriyle var olduklarını söyledi. Kökü kurumuş bir ağacın yıkılması gibi, kökünü kaybetmiş, unutmuş bir toplumun da yok olmaya mahkum olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim millet, ülke olarak hiçbir zaman utanacağımız bir tarihimiz olmadı. Tam tersine bizim tarihimiz bilimle, sanatla, medeniyet tasavvuruyla yoğrulmuş bir tarihtir. Bizim tarihimiz kılıcın değil kalemin egemen olduğu bir tarihtir. Selçuklu Devleti'nin, Osmanlı Devleti'nin hükmettiği geniş coğrafya, tarihin hemen her döneminde bilimle, mimariyle, musikiyle, edebiyatla anılmış bir coğrafyadır. Mevlana nasıl ki asırları, sınırları aşarak bugün evrensel bir değere dönüşmüşse, bizim birçok sanatımız da aslında böyle evrensel bir potansiyel taşımaktadır.''
Türkiye'nin, çiniden ebruya, tezhibe, hat sanatından musikiye, mimariden edebiyata kadar sanatın her alanında dünyaya söyleyecek çok sözü olduğunu belirten Emine Erdoğan, son yıllarda geleneksel sanatlara ilginin önemli ölçüde arttığına işaret etti. Emine Erdoğan, Sabancı Olgunlaşma Enstitüsünün bu projesinde ise müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan eserlerin örnek alındığını, yozlaşmış ve aslından uzaklaşmış eserlerin aslına döndürüldüğünü ve modern bir şekilde yeniden yorumlandığını aktararak, proje sonunda ortaya çıkan koleksiyonun tarihin yansıması olduğunu, tarihin değerlerinin aslına uygun şekilde arşivlenmesinin sağlandığını anlattı. Konuşmaların ardından
Emine Erdoğan ve diğer davetliler kurdele keserek serginin açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra Emine Erdoğan ve beraberindekiler sergideki ürünleri inceleyerek bilgi aldı. Sergi açılışına, Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, AK Parti Milletvekili Nimet Baş, modacı Nur Yerlitaş, şarkıcı Gülben Ergen ve hukukçu Kezban Hatemi'nin de aralarında bulunduğu davetliler katıldı. Verilen bilgiye göre, proje kapsamında müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan, sanatsal ve geleneksel değer taşıyan, üretim sürecinde geleneği koruyan ve halk kültürünü yansıtan, Selçuklu ve Osmanlı saray kimliğini taşıyan, üretimi son yıllarda bitmiş olan veya bölgesel olarak süren ancak teknik ve sanatsal yozlaşmaya uğramış, piyasa rekabeti nedeniyle niteliklerini yitirmiş olan eserler, çağdaş bakış açısıyla yeniden yorumlanarak bir koleksiyon hazırlandı.
Kaynak: AA
Beylerbeyi'ndeki Olgunlaşma Enstitüsünde gerçekleştirilen törende konuşan Emine Erdoğan, yazar Cemil Meriç'in geçmiş ve gelecek konusundaki ''Muhteşem bir maziyi muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim. Kelimeden, sevgiden bir köprü'' sözlerini anımsatarak, bu proje ile geçmişi geleceğe bağlayacak böyle bir sevgi köprüsü inşa edildiğini belirtti. Emine Erdoğan, ''Geçmişteki ihtişamlarından utananlar, geçmişin ihtişamını da unuturlar. Ne yazık ki Türkiye bir dönem böyle bir utangaçlığın, böyle bir unutkanlığın içine girmiştir. Bugün çok şükür geçmişin ihtişamını yeniden hatırlıyor, geçmişten aldığımız ilhamla geleceği şekillendirmenin mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu.
Toplumları ağaçlara benzeten Erdoğan, ağaçların kökleriyle yaşamaları, toprağa tutunmaları, ayakta durmaları gibi, toplumların da kökleriyle var olduklarını söyledi. Kökü kurumuş bir ağacın yıkılması gibi, kökünü kaybetmiş, unutmuş bir toplumun da yok olmaya mahkum olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim millet, ülke olarak hiçbir zaman utanacağımız bir tarihimiz olmadı. Tam tersine bizim tarihimiz bilimle, sanatla, medeniyet tasavvuruyla yoğrulmuş bir tarihtir. Bizim tarihimiz kılıcın değil kalemin egemen olduğu bir tarihtir. Selçuklu Devleti'nin, Osmanlı Devleti'nin hükmettiği geniş coğrafya, tarihin hemen her döneminde bilimle, mimariyle, musikiyle, edebiyatla anılmış bir coğrafyadır. Mevlana nasıl ki asırları, sınırları aşarak bugün evrensel bir değere dönüşmüşse, bizim birçok sanatımız da aslında böyle evrensel bir potansiyel taşımaktadır.''
Türkiye'nin, çiniden ebruya, tezhibe, hat sanatından musikiye, mimariden edebiyata kadar sanatın her alanında dünyaya söyleyecek çok sözü olduğunu belirten Emine Erdoğan, son yıllarda geleneksel sanatlara ilginin önemli ölçüde arttığına işaret etti. Emine Erdoğan, Sabancı Olgunlaşma Enstitüsünün bu projesinde ise müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan eserlerin örnek alındığını, yozlaşmış ve aslından uzaklaşmış eserlerin aslına döndürüldüğünü ve modern bir şekilde yeniden yorumlandığını aktararak, proje sonunda ortaya çıkan koleksiyonun tarihin yansıması olduğunu, tarihin değerlerinin aslına uygun şekilde arşivlenmesinin sağlandığını anlattı. Konuşmaların ardından
Emine Erdoğan ve diğer davetliler kurdele keserek serginin açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra Emine Erdoğan ve beraberindekiler sergideki ürünleri inceleyerek bilgi aldı. Sergi açılışına, Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, AK Parti Milletvekili Nimet Baş, modacı Nur Yerlitaş, şarkıcı Gülben Ergen ve hukukçu Kezban Hatemi'nin de aralarında bulunduğu davetliler katıldı. Verilen bilgiye göre, proje kapsamında müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan, sanatsal ve geleneksel değer taşıyan, üretim sürecinde geleneği koruyan ve halk kültürünü yansıtan, Selçuklu ve Osmanlı saray kimliğini taşıyan, üretimi son yıllarda bitmiş olan veya bölgesel olarak süren ancak teknik ve sanatsal yozlaşmaya uğramış, piyasa rekabeti nedeniyle niteliklerini yitirmiş olan eserler, çağdaş bakış açısıyla yeniden yorumlanarak bir koleksiyon hazırlandı.