Birand'dan '28 Şubat: Son Darbe' Belgeseli
Ünlü gazeteci Mehmet Ali Birand, 28 Şubat sürecini konu alan belgeselini tanıttı. Darbe döneminin kapandığını ifade eden Birand, "Türkiye artık askeri konuşmayacak" dedi.
Usta gazeteci Mehmet Ali Birand ve ekibinin hazırladığı 'Son Darbe: 28 Şubat'belgeseli ve kitabı kamuoyuna tanıtıldı. 13 Şubat Pazartesi gününden itibaren hafta içi her akşam 21.00'de CNN TÜRK'te yayınlanacak olan belgesel, aynı zamanda kitap olarak da yayımlanıyor. Mehmet Ali Birand ve Reyhan Yıldız'ın kaleme aldığı kitap, zaman sınırlaması nedeniyle belgeselde yer verilemeyen röportaj ve konu başlıklarını da içeriyor
İlk defa Öcalan'ın yakalanmasında CIA'nin rolünün net bir şekilde ortaya çıktığını belirten Birand, 'Şu kadarını söyleyeyim. Ankara'da CIA şefi MİT'e nasıl gidiyor? MİT'e ne diyor? Ve Öcalan nasıl yakalanıyor? Temposu yüksek, keyifli, çok güzel bir belgesel oldu. Reyhan başta olmak üzere bu gördüğünüz ekip iki senedir çalışıyor bunun üzerinde. Ben bunu 4 sene önce başlattım. Önce hızlı gitti, sonra durakladı'diye konuştu
Belgesel ile ilgili bilginin verilmesinden sonra belgeselden bazı kesitler basın mensuplarına izletildi. Belgesel gösteriminin ardından Birand basın mensuplarının sorularını yanıtladı. O dönemle ilgili bütün arkadaşlar topladığımız 100 kişiyi aşkın insanla görüştüğünü belirten Birand, 'Elimizdeki söyleşi deposu, tabi hepsini kullanmadık bunların. Hepsini kullanmamıza imkan yoktu. Çünkü bunların belirli bir süresi vardı. O yüz kişinin balını aldık demek daha doğru olur. O dönemle ilgili çıkmış bütünkitaplar, bütün makaleler, bütün diziler elden geçirildi, tarandı. 28 Şubat'ta şurada şu olmuştur dediğiniz zaman, bizim ekipten daha iyi onu bilen kimse yok'dedi.
Bundan sonra gelecek olan belgeseli ne ile ilgili olduğu sorusuna Birand, 'Bundan sonra gelecek olan belgesel darbelerle ilgili olmayacak. Bundan sonra benim yapmak istediğim belgesel çok açıkçası Erdoğanlı yıllar. Çünkü Türkiye'nin en önemli virajını aldığı, değişimin yaşandığı dönem. Onu yapacağım, ondan sonrada bende belgesel yapacak hal kalmaz herhalde'diyerek güldü.
28 Şubat'ın, 28 Şubat'ta bitmediğini belirten Birand, 'AK Parti'nin seçildiği gün bitiyor. 3 Kasım 2002 de bitiyor. Ondan sonra Türkiye değişmeye başlıyor. Onun için Erdoğanlı yılları yapacağım. İlerdekinde askerden daha çok siyaset, neler değişti onlar gelecek. Türkiye artık askeri konuşmayacak'şeklinde konuştu.
Yapacağı yeni belgesele nerden başlayacağının henüz belli olmadığını belirten Birand, 'Erdoğan'ın köşke oturduğu güne kadar götürmek istiyorum. Nasıl olsa çıkacak oraya. Başbakanın köşke çıkacağını kimse bilmiyor, kimseye söylenmedi, kimseyle bunun pazarlığı yapılmadı ama çok belli. Bence çıkmazsa sürpriz olur'diye konuştu.
O dönemden zarar gören isimlerin sözlerinin belgeselde yer aldığını belirten Mehmet Ali Birand, 'Tansu Hanım görüşmemekte çok ısrar etti. Kendisinin söylediği şuydu daima. Ben konuşursam Türkiye sarsılır. Ben de kendisine yeteri kadar sarsıldık. Bundan daha ne sarsılacak dedim. Ama kendisini ikna edemedim. Ben aslında Tansu Hanım'ın ne söyleyeceğinin biliyorum. O daha çok Süleyman Bey'i suçlayacaktı galiba. Onu istemedi sanırım'dedi
Dönemin asker kişileriyle görüştüğünü ifade eden Birand, 'Burada iki kişi çok önemlidir. Biri Karadayı Paşa, diğeri Çevik Bir'dir. Karadayı Paşa ile Çevik Bir'le de üç sene uğraştım. Dediler ki biz bir karar aldık. Herhangi bir şekilde kimseye konuşmayacağız. Bundan sonra daha zor. Çünkü 28 Şubat'ın dosyası açılıyor. Böyle bir riske girmek istemiyorlar. Halbuki risk olan bir şey değil. Sadece niçin böyle bir adım attıklarını söyleyeceklerdi. O zaman onun yerine şunu yaptık. Onların görüşlerini paylaşangazeteci yahut akademisyenleri konuşturduk. Yani onların görüşlerini eksik bırakmadık'dedi.
Kaynak: İHA
İlk defa Öcalan'ın yakalanmasında CIA'nin rolünün net bir şekilde ortaya çıktığını belirten Birand, 'Şu kadarını söyleyeyim. Ankara'da CIA şefi MİT'e nasıl gidiyor? MİT'e ne diyor? Ve Öcalan nasıl yakalanıyor? Temposu yüksek, keyifli, çok güzel bir belgesel oldu. Reyhan başta olmak üzere bu gördüğünüz ekip iki senedir çalışıyor bunun üzerinde. Ben bunu 4 sene önce başlattım. Önce hızlı gitti, sonra durakladı'diye konuştu
Belgesel ile ilgili bilginin verilmesinden sonra belgeselden bazı kesitler basın mensuplarına izletildi. Belgesel gösteriminin ardından Birand basın mensuplarının sorularını yanıtladı. O dönemle ilgili bütün arkadaşlar topladığımız 100 kişiyi aşkın insanla görüştüğünü belirten Birand, 'Elimizdeki söyleşi deposu, tabi hepsini kullanmadık bunların. Hepsini kullanmamıza imkan yoktu. Çünkü bunların belirli bir süresi vardı. O yüz kişinin balını aldık demek daha doğru olur. O dönemle ilgili çıkmış bütünkitaplar, bütün makaleler, bütün diziler elden geçirildi, tarandı. 28 Şubat'ta şurada şu olmuştur dediğiniz zaman, bizim ekipten daha iyi onu bilen kimse yok'dedi.
Bundan sonra gelecek olan belgeseli ne ile ilgili olduğu sorusuna Birand, 'Bundan sonra gelecek olan belgesel darbelerle ilgili olmayacak. Bundan sonra benim yapmak istediğim belgesel çok açıkçası Erdoğanlı yıllar. Çünkü Türkiye'nin en önemli virajını aldığı, değişimin yaşandığı dönem. Onu yapacağım, ondan sonrada bende belgesel yapacak hal kalmaz herhalde'diyerek güldü.
28 Şubat'ın, 28 Şubat'ta bitmediğini belirten Birand, 'AK Parti'nin seçildiği gün bitiyor. 3 Kasım 2002 de bitiyor. Ondan sonra Türkiye değişmeye başlıyor. Onun için Erdoğanlı yılları yapacağım. İlerdekinde askerden daha çok siyaset, neler değişti onlar gelecek. Türkiye artık askeri konuşmayacak'şeklinde konuştu.
Yapacağı yeni belgesele nerden başlayacağının henüz belli olmadığını belirten Birand, 'Erdoğan'ın köşke oturduğu güne kadar götürmek istiyorum. Nasıl olsa çıkacak oraya. Başbakanın köşke çıkacağını kimse bilmiyor, kimseye söylenmedi, kimseyle bunun pazarlığı yapılmadı ama çok belli. Bence çıkmazsa sürpriz olur'diye konuştu.
O dönemden zarar gören isimlerin sözlerinin belgeselde yer aldığını belirten Mehmet Ali Birand, 'Tansu Hanım görüşmemekte çok ısrar etti. Kendisinin söylediği şuydu daima. Ben konuşursam Türkiye sarsılır. Ben de kendisine yeteri kadar sarsıldık. Bundan daha ne sarsılacak dedim. Ama kendisini ikna edemedim. Ben aslında Tansu Hanım'ın ne söyleyeceğinin biliyorum. O daha çok Süleyman Bey'i suçlayacaktı galiba. Onu istemedi sanırım'dedi
Dönemin asker kişileriyle görüştüğünü ifade eden Birand, 'Burada iki kişi çok önemlidir. Biri Karadayı Paşa, diğeri Çevik Bir'dir. Karadayı Paşa ile Çevik Bir'le de üç sene uğraştım. Dediler ki biz bir karar aldık. Herhangi bir şekilde kimseye konuşmayacağız. Bundan sonra daha zor. Çünkü 28 Şubat'ın dosyası açılıyor. Böyle bir riske girmek istemiyorlar. Halbuki risk olan bir şey değil. Sadece niçin böyle bir adım attıklarını söyleyeceklerdi. O zaman onun yerine şunu yaptık. Onların görüşlerini paylaşangazeteci yahut akademisyenleri konuşturduk. Yani onların görüşlerini eksik bırakmadık'dedi.