MHP Lideri Bahçeli'den Hocalı Katliamı'nın Yıldönümü Mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hepimiz Ermeniyiz" korosunun başkası olma tercihlerini, AK Parti'nin cesaretlendirdiğini ve diasporayı savunan insanların Ermenilerin ilkel hallerinden farksız olduğunu ifade etti.

MHP Lideri Bahçeli'den Hocalı Katliamı'nın Yıldönümü Mesajı
Bahçeli, 'Özelde Hocalı, genelde Dağlık Karabağ'daki insanlık ayıbını görmek istemeyenlerin, sözde Ermeni soykırım iddiaları üzerinden Türk milletini yargılamaya girişmeleri insafsızlığın ve yüzsüzlüğün bizatihi resmidir 'dedi.

Bahçeli, Hocalı Katliamı'nın yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. 20 yıl önce, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ Bölgesi'nin Hocalı kasabasında sahnelenen Ermeni vahşetinin, 21. asrın en büyük facialarından ve felaketlerinden birisi olarak tarihe geçtiğini vurgulayan Bahçeli, dönemin Rus zihniyetinin, bu kıyımın gerçekleşmesinde önemli oranda payı, katkısı ve müdahalesi olduğunun bugün daha da netleştiğini belirtti. Bahçeli, '25-26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı, Ermeni azgınlığının veacımazsızlığının iğrenç yüzüyle karşılaşmış ve bu kapsamda soydaşlarımız ağır ve kanlı bir saldırıyla sarsılmıştır. 106'sı kadın, 63'ü çocuk, 70'ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycanlı kardeşimiz hunharca ve alçakça katledilmiştir. Sayıları binleri bulan soydaşımız ise yaralanmış, rehin düşmüş ve de kaybolmuştur. Taşnak ve Hınçak terör örgütünün uzantıları, Türk milletine dinmeyen ve önü alınmayan düşmanlıklarını kan dökerek, masum insanları yok ederek göstermişlerdir. Hocalı dramı,Türk milletine karşı işlenmiş bir insanlık suçu olup, failleri de her daim katillikle ve canilikle aynı kategoride değerlendirilecektir. Soydaşlarımızın ırzına, namusuna, şerefine, hayat ve varlık haklarına kast etmeye cüret eden Ermeni ahlaksızlığını aziz milletimiz lanetle ve nefretle hatırlayacaktır 'şeklinde konuştu.

Ermeni soykırım yalanını, her düzeyde yoğunlaştırdıkları propagandayla meşrulaştırmaya, onaylatmaya ve kabullendirmeye çalışanların, Hocalı'yı akıllarına dahi getirmemelerinin, kendi köksüzlüklerinin ve kimliksizliklerinin eseri ve sonucu olduğunu ifade eden Bahçeli, 'Hepimiz Ermeniyiz 'korosunun, diasporanın gönüllü elçiliğine soyunanların, Ermeni açılımıyla tabuları yıkmaktan, önyargıları aşmaktan bahsedenlerin aynı zihniyetin farklı yüzleri olduğunu savundu.

Türk milletine aidiyeti yürektensahiplenmeyenlerin, buldukları ilk fırsatta başkası olma konusundaki ısrar ve tercihlerinde şaşılacak bir yan bulunmadığını kaydeden Bahçeli şu değerlendirmelerde bulundu: 'Hükümetin cesaretlendirmesi ve teşvik etmesi sayesinde bu ilkellik başını kaldırmış ve ülkemiz içine girdiği dar koridorda milli gerçeklerinden adım adım uzaklaştırılmıştır. Özelde Hocalı, genelde Dağlık Karabağ'daki insanlık ayıbını görmek istemeyenlerin, sözde Ermeni soykırım iddiaları üzerinden Türk milletini yargılamaya girişmeleri ve bunun için sistematik faaliyet yürütmeleri insafsızlığın ve yüzsüzlüğün bizatihi resmidir. Bu nedenle değişik ülke parlamentolarında kabul edilen sözde soykırım veinkar yasaları en başta milli vicdanlarda hükümsüz kalacak ve hiçbir anlam ihtiva etmeyecektir. En son olarak Fransa Parlamentosunda siyasi kaygılarla tarihimizi sanık sandalyesine oturtmaya yeltenenler, şayet haysiyet ve insaniyetten mahrum değilseler, dikkatlerini Hocalı'ya vermeli ve oradaki zalimliklere odaklanmalıdırlar. Hocalı katliamının 20. yılında, 'Dağlık Karabağ'da süren Ermeni işgalinin son bulması; evinden, yurdundan ve toprağından uzak kalan soydaşlarımızın haklarının iadesi uluslararası toplumun en ciddi görevleri arasındadır. Ayrıca, Hocalı katliamı üzerinden sinsi ve gizli niyetlerini yürütmeye çalışanlara, lobi çalışması ile müşterek sızımızı kullanma amacı taşıyanlara da çok dikkat edilmesi ve fırsat verilmemesi her milliyetçi-vatanseverin sorumlulukları arasındadır. Bu duygu ve düşüncelerle, Hocalı katliamının 20. yıldönümünde, hayatlarını kaybeden soydaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, Ermeni mezalimini şiddetle kınıyorum. Unutulmasın ki, tek millet, iki devlet halindeolduğumuz Azerbaycan Cumhuriyeti'nin esaret altında bulunan vatan parçasına kavuşması vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz bir gereklilik ve zorunluluktur. Türk milletinin duası, desteği ve isteği de her zaman buna yönelik olacaktır. '
Kaynak: İHA