Davutoğlu: Suriye Ulusal Konseyi Meşru Temsilci Olarak Tanınmalı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Suriye'nin Dostları Grubu Uluslararası Konferansına katılan ülkelerin, Suriye halkını, yalnız olmadıklarına, unutulmadıklarına ve asla kaderlerine terk edilmeyeceklerine inandırmak amacıyla bir araya geldiklerini söyledi

Davutoğlu, Tunus'un başkenti Tunus'ta 60'dan fazla Batı ve Arap ülkesinin katılımıyla düzenlenen Suriye'nin Dostları Grubu Uluslararası Konferansının açılışında yaptığı konuşmada Suriye konusundaki değerlendirmelerini dile getirdi.

Konuşmasının başında Suriye'nin Dostları Grubunun ilk toplantısının Arap Baharı adıyla bilinen demokrasi yanlısı halk ayaklanmalarının ilk başladığı yer olan Tunus'ta yapılmasının büyük bir tarihi ve sembolik öneminin bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, başta Tunus rejimini protesto etmek için Tunus'ta başlayan, diğer Ortadoğu ve Kuzey Arfika ülkelerine yayılan halk ayaklanmalarının kıvılcımını ateşleyen Muhammed Bouzizi olmak üzere Arap Baharı olaylarında hayatlarını kaybedenleri saygıyla andığını belirtti. Suriye'de önemli bir amaç için bulunduklarını kaydeden Davutoğlu, ''Suriyeli kardeşlerimizle dayanışma içinde olduğumuzu en güçlü şekilde ifade etmek için bugün burada toplandık. Suriye halkını yalnız olmadıklarına, unutulmadıklarına ve asla kaderlerine terk edilmeyeceklerine inandırmak için buradayız'' dedi.

Konuşmasında BM Güvenlik Konseyinin 4 Şubat'ta Suriye'deki tehlikeli duruma cevap vermede başarısız kalmasından duyulan hayal kırıklığını dile getiren Davutoğlu, ''Suriye halkının demir bir yumruk altında acı çektiği ve yardım feryatlarıyla inlediği bir sırada Suriye halkına gönderilen mesaj cesaretlendirici olmaktan çok uzaktı'' diye konuştu. Uluslararası toplumun Suriye'deki giderek kötüleşen krize etkili bir şekilde karşılık vermede aciz kaldığı veya başarılı olamadığı yönünde dünyada yanlış bir imajın oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu ''Bugün bu yanlış imajı düzeltmek için buradayız'' dedi.

Konuşmasında eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın BM ve Arap Birliğinin ortak özel temsilcisi görevine getirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Davutoğlu, ''Etkileyici kariyeri ve uluslararası siyaset konusundaki engin tecrübesiyle sayın Annan'ın böylesi zorlu bir ara buluculuk görevi için mükemmel bir seçim olduğuna eminim. Kendisi tam destek alacak. Tüm ilgili tarafları, özellikle de Suriye yönetimini, görevini başarıyla yerine getirmesi için sayın Annan ile işbirliği yapmaya davet ediyorum'' diye konuştu. Suriye'nin Dostları Grubunun önünde zorlu bir görevin bulunduğunun altını çizen Davutoğlu konuşmasında şunları kaydetti. ''Önce ve en önemlisi Suriye'deki akan kanın ne pahasına olursa olsun durdurulmasını kendimize bir görev edinmeliyiz. Bu sonuca ulaşana kadar çabalarımızı azaltmamalıyız. Arap planının oluşturduğu ivmeye dayanmalıyız ve buna uygun olarak cesur adımlar atmalıyız. Kararlılığımız sağlam ve sarsılmaz olmalı. Kendimizi bir çeşit psikolojik tükenmişliğe kaptırmamalıyız. Sadece sürekli ve uyum içinde hareket ederek Suriye rejimini politikalarının başarılı olma şansı bulunmadığına ve kendilerini uluslararası tecrit edilmişliğin dışında bir şeyin beklemediğine ikna edebiliriz. Rejimin acımasız yıldırma tedbirleri ve kuşatma altındaki kentlere yönelik ayrım gözetmeksizin ağır silahlarla ateş açılması ne affedilebilir ne de tahammül edilebilir''. Suriye rejiminin Suriye halkına yönelik kanlı eylemlerini önlemek amacıyla bir silah ambargo uygulanması gerektiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu toplantıya katılan önemli sayıda ülkenin zaten uygulamaya başladığı bu ambargonun daha da genişletilebileceğini kaydetti. Suriye'de ortaya çıkan insani krizi gidermek için birlikte hareket etmenin en öncelikli konu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, ''Suriyeli kardeşlerimizin feryatlarını görmezden gelemeyeceğimizi açıkça ortaya koymak zorundayız. Suriye rejiminin tüm çevresini açık bir hapishane haline getirmesine izin vermemeliyiz. İnsanlar açlık ve ilaç yokluğundan ölürken buna kayıtsız kalamayız'' dedi.


Suriye'deki insani krizin giderilmesi çabalarında BM'nin öncülük etmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, Suriye'de muhtaç durumdakilere hiçbir engelle karşılaşmadan insani yardım ulaştırılabilmesi için BM kurumlarıyla eş güdüm içinde çaba harcanmasının önemine işaret etti. Davutoğlu, ''Bu bakımdan Suriye İnsani Forumunun oluşturulmasında memnuniyet duyuyoruz. Bu atılan adımları tamamlamak üzere Suriyeli kardeşlerimizin insani ihtiyaçlarına etkili ve hızlı bir şekilde karşılık vermek amacıyla acil bir insani yardım fonu oluşturulmalıdır'' diye konuştu. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ''En az başta belirttiğim hususlar kadar önemli olmak üzere, demokratik Suriye'nin omurgasını teşkil edecek Suriyeli muhalifleri güçlendirmeye yönelik çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Birlik ve tüm toplumları kapsayıcı olmak Suriyeli muhaliflerin başarıya ulaşmasında kilit öneme sahiptir. Tüm muhalif grupları, en geniş ve en kapsayıcı muhalifler platformu olarak gördüğümüz Suriye Ulusal Konseyi etrafında güçlerini birleştirmeye teşvik etmeliyiz. Suriye Ulusal Konseyi Suriye'deki tüm grupların eşit olarak temsil edildikleri uyumlu bir siyasi platform olmalıdır ve bu itibarla Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanınmalıdır'' Suriye'nin Dostları Grubu'nun toplantısında 60'dan fazla ülke ve örgütünün Suriye halkı için bir araya gelmiş olmasının güçlü bir mesaj verdiğinin altını çizen Davutoğlu, ''Burada uluslararası toplumun vicdanının rehin alınamayacağını gösterdiğimize inanıyorum. Uluslararası toplumun vicdanının her zaman galip geleceğini gösterdik'' diye konuştu. Konuşmasında Türkiye'nin Suriye'nin Dostları Grubunun ikinci toplantısına ev sahipliği yapacağını ilan eden Davutoğlu sözlerini, ''Hepinizi gelecek ay İstanbul'da görmeyi çok arzu ediyorum'' diye tamamladı.
Kaynak: AA