Eğitim Bir-sen'in Anı Yarışması Ödül Töreni ve Vefa Buluşması
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 28 Şubat dönemi başta olmak üzere darbelerin ve darbecilerin mağduriyetine uğramış çalışanların açıkta geçirdikleri sürelere ilişkin hak kayıplarının devlet tarafından telafi edilmesini ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini onlar adına devletin yerine getirmesini istediklerini belirtti.
Memur-Sen'e bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası'nın (Eğitim Bir-Sen) 'Ödenmiş Bedeller Unutulmasın' konulu anı yarışmasının ödül töreni ve Vefa Buluşması, Kızılcahamam'da gerçekleştirildi. Törene Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Aslan'ın yanı sıra Eğitim Bir-Sen'in eski ve yeniyöneticileri katıldı
Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yaptığı açıklamada, 28 Şubat dönemi başta olmak üzere darbelerin ve darbecilerin mağduriyetine uğramış çalışanların açıkta geçirdikleri sürelere ilişkin hak kayıplarının devlet tarafından telafi edilmesini ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini onlar adına devletin yerine getirmesini istediğini belirtti. Gündoğdu, her yıl üyelerine yönelik gerçekleştirdikleri anı yarışmasını bu yıl toplumun farklı kesimlerinden bireylerin katılımını hedefleyerek,'Ödenmiş Bedeller Unutulmasın' olarak belirlediklerini söyledi. 'Türkiye demokratikleşirken, onlar toplum adına, millet adına, inandığımız değerler ve medeniyet davamız adına saymakla bitirilemeyecek bedeller ödediler ' diyen Gündoğdu, 'Demokrasi filizlenirken ödenen bedellerin gün yüzüne çıkarılması amacıyla bedel ödeyenlerin anılarını kitaplaştırarak milletle buluşturacağız. Bazen konuşabildiler ama çoğunlukla içlerine attılar. Türkiye'de demokrasi korku tünelinden çıkma mücadelesi verirken, en büyükbedeli onlar ödediler ama bunu haykıramadılar ' şeklinde konuştu
'MAĞDURİYETLER GİDERİLSİN '
Gündoğdu, bu dönemlerin bütün mağdurlarına devlet tarafından 1402'liklere ödenen tazminat gibi, tıpkı 'YAŞ kararlarıyla' haksız yere Silahlı Kuvvetler'den uzaklaştırılan ordu mensuplarının kayıplarının tazmin edildiği gibi gördükleri insanlık dışı muameleler, maruz bırakıldıkları hakaretler, işlerinden ve ekmeklerinden edildikleri için tazminat ödenmesi gerektiğini ifade etti. Gündoğdu, 'Bu çerçevede köşesi karartılıp işine son verilen basın çalışanları, inancı gereği başını örttüğü için mesleğindenatılan kamu çalışanları, eğitim öğretim hakkı ellerinden alınan kız öğrenciler gibi bütün sosyal kesimlerden bedel ödeyenlere devlet, özür borcunu yerine getirmeli, yetinmemeli açıkta geçirdikleri sürelere ilişkin hak kayıplarını telafi etmeli ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini onlar adına yerine getirmelidir. Hakları iade edilmeyen hiçbir mağdur kalmamalıdır. Bu talebimizin dikkate alınacağına ve gereğinin yapılacağına inanıyoruz ' dedi
'FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER AYDINLATILSIN '
Gündoğdu, darbecilerin ve kurdurdukları terör örgütlerinin gerçekleştirdiği faili meçhul cinayetlerin faillerinin ortaya çıkarılmasını, kayıp insanların bulunmasını, ara rejimlerin ve kirli süreçlerin mağduriyetlerinin giderilmesini istediğini anlattı. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin kararlılıkla sürdürülmesini isteyen Gündoğdu, yamalı bohçaya dönen anayasanın değişmesi gerektiğini, kamu çalışanlarına grev ve siyaset hakkı içeren, örgütlenmenin önündeki tüm engelleri kaldıran özgürlükçü yeni biranayasa yapılması gerektiğini belirtti. Vesayet sisteminin kilit noktasının darbe ürünü militarist 82 Anayasası olduğunu ifade eden Gündoğdu, demokratik, özgür ve sivil Türkiye'nin anahtarının ise yeni anayasa olduğunu vurguladı. Milli güvenlik dersine giren askeri personelin 28 Şubat sürecinde okullarda dini hassasiyetleri bulunan öğretmen ve öğrencileri fişleme memuru olarak görev yaptığını da ifade eden Gündoğdu, '18. Milli Eğitim Şurası'nda milli güvenlik dersinin kaldırılması veya sivil branşöğretmenlerince okutulması önerimizi karara dönüştürdük. Bu kararın ışığında milli güvenlik dersinin kaldırılması, bu haklı mücadelemizin meyvesidir ' şeklinde konuştu
Başörtüsü yasağının ve katsayı adaletsizliğinin kaldırılmış olmasını defolu demokrasiden tam demokrasiye geçiş açısından önemli adımlar olarak değerlendiren Ahmet Gündoğdu, değişmesi gereken bir diğer uygulamanın ise kesintisiz eğitim olduğunu söyledi. 'Vesayetin belinin kırıldığı bu süreçte kesintisiz eğitim, artık bitirilmeli, son dört yılı isteğe bağlı olmak üzere 1+4+4+4 şeklindeki kesintili modele geçilmelidir diyoruz. Bu yönde atılan adımları heyecanla takip ediyor ve destekliyoruz ' diyen Gündoğdu,değerler eğitimi, din ve ahlak eğitimini önemsediklerini, Anayasa'nın 24. maddesinde karşılık bulan din eğitiminin 18. Milli Eğitim Şurası'nda alınan seçmeli din eğitimi kararı gereği ilköğretimin 1. kademesinden başlayıp, ortaöğretimi de içine alacak şekilde uygulamaya geçirilmesini istedi.
'KADROLU OLAMAYAN SÖZLEŞMELİLER DE KADROYA ALINMALI '
Sözleşmeli kamu çalışanlarının kadroya geçirilmesi taleplerini Memur-Sen'in 4. Olağan Genel Kurulu'nda kazanıma dönüştürdüklerini hatırlatan Gündoğdu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'ten belediye, TRT, Gençlik ve Spor Bakanlığı başta olmak üzere kamu kuruluşlarındaki sözleşmelilere kadro müjdesi vermesini istedi. Toplu Sözleşme Yasa Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edilen şekline 'hem yetmez hem de hayır' dediklerini de hatırlatan Gündoğdu, 'Talebimiz çok açık, kamu görevlilerinin toplu sözleşmehakkını fiilen kullanmalarını ve ilk toplu sözleşme masasının kurulmasını sağlayacak 'Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun, hizmet kolunu ve tarafsız Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nu içerecek şekilde bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz. Buradan TBMM'ye çağrımız yasayı uzlaştığımız gibi çıkarın, masaya da bol parayla gelin. Çünkü, 2.5 milyon kamu görevlisi ve yaklaşık 2 milyon kamu emeklisi, hem yasayı hem de masayı bekliyor ' dedi.
Daha sonra 'Ödenmiş Bedeller Unutulmasın' isimli anı yarışmasında dereceye girenlere plaket ve ödülleri verildi. Yarışmada 'Hayallerin Ardından Bakmak ' isimli hikayesiyle Esra Gülmez birinciliği, 'Melal Burcu ' isimli eseriyle Yaşar Bayar ikinciliği, 'Fındık Kabukları ' isimli eseriyle Zehra Korkmaz da üçüncülüğü kazandı. Bunun yanı sıra Ayten Yadigar'ın eseri Jüri Özel Ödülü'ne layık görülürken, Hanife Yılmazoğlu, Hasan Ejderha ve Zeynep Özlem Sevim'in eserleri de Mansiyon Ödülü'ne layık görüldü
Kaynak: İHA
Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yaptığı açıklamada, 28 Şubat dönemi başta olmak üzere darbelerin ve darbecilerin mağduriyetine uğramış çalışanların açıkta geçirdikleri sürelere ilişkin hak kayıplarının devlet tarafından telafi edilmesini ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini onlar adına devletin yerine getirmesini istediğini belirtti. Gündoğdu, her yıl üyelerine yönelik gerçekleştirdikleri anı yarışmasını bu yıl toplumun farklı kesimlerinden bireylerin katılımını hedefleyerek,'Ödenmiş Bedeller Unutulmasın' olarak belirlediklerini söyledi. 'Türkiye demokratikleşirken, onlar toplum adına, millet adına, inandığımız değerler ve medeniyet davamız adına saymakla bitirilemeyecek bedeller ödediler ' diyen Gündoğdu, 'Demokrasi filizlenirken ödenen bedellerin gün yüzüne çıkarılması amacıyla bedel ödeyenlerin anılarını kitaplaştırarak milletle buluşturacağız. Bazen konuşabildiler ama çoğunlukla içlerine attılar. Türkiye'de demokrasi korku tünelinden çıkma mücadelesi verirken, en büyükbedeli onlar ödediler ama bunu haykıramadılar ' şeklinde konuştu
'MAĞDURİYETLER GİDERİLSİN '
Gündoğdu, bu dönemlerin bütün mağdurlarına devlet tarafından 1402'liklere ödenen tazminat gibi, tıpkı 'YAŞ kararlarıyla' haksız yere Silahlı Kuvvetler'den uzaklaştırılan ordu mensuplarının kayıplarının tazmin edildiği gibi gördükleri insanlık dışı muameleler, maruz bırakıldıkları hakaretler, işlerinden ve ekmeklerinden edildikleri için tazminat ödenmesi gerektiğini ifade etti. Gündoğdu, 'Bu çerçevede köşesi karartılıp işine son verilen basın çalışanları, inancı gereği başını örttüğü için mesleğindenatılan kamu çalışanları, eğitim öğretim hakkı ellerinden alınan kız öğrenciler gibi bütün sosyal kesimlerden bedel ödeyenlere devlet, özür borcunu yerine getirmeli, yetinmemeli açıkta geçirdikleri sürelere ilişkin hak kayıplarını telafi etmeli ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini onlar adına yerine getirmelidir. Hakları iade edilmeyen hiçbir mağdur kalmamalıdır. Bu talebimizin dikkate alınacağına ve gereğinin yapılacağına inanıyoruz ' dedi
'FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER AYDINLATILSIN '
Gündoğdu, darbecilerin ve kurdurdukları terör örgütlerinin gerçekleştirdiği faili meçhul cinayetlerin faillerinin ortaya çıkarılmasını, kayıp insanların bulunmasını, ara rejimlerin ve kirli süreçlerin mağduriyetlerinin giderilmesini istediğini anlattı. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin kararlılıkla sürdürülmesini isteyen Gündoğdu, yamalı bohçaya dönen anayasanın değişmesi gerektiğini, kamu çalışanlarına grev ve siyaset hakkı içeren, örgütlenmenin önündeki tüm engelleri kaldıran özgürlükçü yeni biranayasa yapılması gerektiğini belirtti. Vesayet sisteminin kilit noktasının darbe ürünü militarist 82 Anayasası olduğunu ifade eden Gündoğdu, demokratik, özgür ve sivil Türkiye'nin anahtarının ise yeni anayasa olduğunu vurguladı. Milli güvenlik dersine giren askeri personelin 28 Şubat sürecinde okullarda dini hassasiyetleri bulunan öğretmen ve öğrencileri fişleme memuru olarak görev yaptığını da ifade eden Gündoğdu, '18. Milli Eğitim Şurası'nda milli güvenlik dersinin kaldırılması veya sivil branşöğretmenlerince okutulması önerimizi karara dönüştürdük. Bu kararın ışığında milli güvenlik dersinin kaldırılması, bu haklı mücadelemizin meyvesidir ' şeklinde konuştu
Başörtüsü yasağının ve katsayı adaletsizliğinin kaldırılmış olmasını defolu demokrasiden tam demokrasiye geçiş açısından önemli adımlar olarak değerlendiren Ahmet Gündoğdu, değişmesi gereken bir diğer uygulamanın ise kesintisiz eğitim olduğunu söyledi. 'Vesayetin belinin kırıldığı bu süreçte kesintisiz eğitim, artık bitirilmeli, son dört yılı isteğe bağlı olmak üzere 1+4+4+4 şeklindeki kesintili modele geçilmelidir diyoruz. Bu yönde atılan adımları heyecanla takip ediyor ve destekliyoruz ' diyen Gündoğdu,değerler eğitimi, din ve ahlak eğitimini önemsediklerini, Anayasa'nın 24. maddesinde karşılık bulan din eğitiminin 18. Milli Eğitim Şurası'nda alınan seçmeli din eğitimi kararı gereği ilköğretimin 1. kademesinden başlayıp, ortaöğretimi de içine alacak şekilde uygulamaya geçirilmesini istedi.
'KADROLU OLAMAYAN SÖZLEŞMELİLER DE KADROYA ALINMALI '
Sözleşmeli kamu çalışanlarının kadroya geçirilmesi taleplerini Memur-Sen'in 4. Olağan Genel Kurulu'nda kazanıma dönüştürdüklerini hatırlatan Gündoğdu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'ten belediye, TRT, Gençlik ve Spor Bakanlığı başta olmak üzere kamu kuruluşlarındaki sözleşmelilere kadro müjdesi vermesini istedi. Toplu Sözleşme Yasa Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edilen şekline 'hem yetmez hem de hayır' dediklerini de hatırlatan Gündoğdu, 'Talebimiz çok açık, kamu görevlilerinin toplu sözleşmehakkını fiilen kullanmalarını ve ilk toplu sözleşme masasının kurulmasını sağlayacak 'Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun, hizmet kolunu ve tarafsız Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nu içerecek şekilde bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz. Buradan TBMM'ye çağrımız yasayı uzlaştığımız gibi çıkarın, masaya da bol parayla gelin. Çünkü, 2.5 milyon kamu görevlisi ve yaklaşık 2 milyon kamu emeklisi, hem yasayı hem de masayı bekliyor ' dedi.
Daha sonra 'Ödenmiş Bedeller Unutulmasın' isimli anı yarışmasında dereceye girenlere plaket ve ödülleri verildi. Yarışmada 'Hayallerin Ardından Bakmak ' isimli hikayesiyle Esra Gülmez birinciliği, 'Melal Burcu ' isimli eseriyle Yaşar Bayar ikinciliği, 'Fındık Kabukları ' isimli eseriyle Zehra Korkmaz da üçüncülüğü kazandı. Bunun yanı sıra Ayten Yadigar'ın eseri Jüri Özel Ödülü'ne layık görülürken, Hanife Yılmazoğlu, Hasan Ejderha ve Zeynep Özlem Sevim'in eserleri de Mansiyon Ödülü'ne layık görüldü