Hanefi Bostan’dan Akademisyen, Öğretmen ve Memurlara Çağrı

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M.Hanefi Bostan, 666 sayılı kanun hükmünde kararname ile birçok kamu görevlisinin ek ödeme oranları artırılırken, akademisyen, öğretmen ve memurların bir kısmının ek ödeme oranlarında hiçbir artış yapılmadığını söyledi.

Bostan; akademisyen, öğretmen ve memurları başlattıkları dilekçe kampanyasına destek olmaya çağırdı.

Hanefi Bostan, yaptığı yazılı açıklamada, “Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ekinde yer alan Ek Ödeme Cetvellerinde, 'eşit işe eşit ücret' adı altında kamu personeline ödenecek ek ödeme oranlan belirlenmiş, bu düzenlemeye göre, kamu personeline yapılan ek ödeme oranlarında 'eşit işe eşit ücret' ilkesi doğrultusunda iyileştirme yoluna gidilirken, akademisyenlere öğretmenlere ve memurların önemli bir kısmına ve 4-C’li memurlara yapılan aylık ek ödeme miktarlarında herhangi bir değişiklik yapılmayarak büyük mağduriyetler oluşturulmuştur. Oluşan bu mağduriyetin ortadan kaldırılması, akademisyen, öğretmen ve memurların içlerinde bulundukları ekonomik sıkıntıdan kurtulmaları için de ek ödeme verilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu bakımdan 666 sayılı KHK ile birçok kamu görevlisinin ek ödeme oranları artırılırken akademisyen, öğretmen ve memurların bir kısmının ek ödeme oranlarında hiçbir artış yapılmamıştır” dedi.

Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olan akademisyen, öğretmen, fakülte, yüksek okul ve enstitü sekreterleriyle ve memurların tamamının maaşlarında büyük oranda azalmalar meydana geldiğini savunan Bostan, “Fiilen görev yapılan süre içerisinde verilen ek ödemeler, emekli keseneklerine yansıtılmadığı için emekli olan bir akademisyen, öğretmen ve memurun maaşında büyük farklılıklar oluşmaktadır. Bu ücret farkı sebebi ile pek çok akademisyen, öğretmen ve memur emekliliği hak etmiş olmalarına rağmen emekli olmamaktadır. Bu azalmaları bertaraf etmek, özellikle emekli akademisyen, öğretmen ve memurlarımızı açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme gibi tüm ödemelerin de emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetler giderilmeli, kamu görevlilerinin emekli ikramiyesi için öngörülen 30 yıl sınırlaması kaldırılmalı, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ve çalıştığı süre ile orantılı olarak emekli ikramiyesi alması sağlanmalıdır. Kaldı ki emeklilik yaş ile bağlantılı hale getirildiği için daha önce kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl çalışmanın emeklilik için yeterli sayıldığı döneme ait bu düzenleme anlamını yitirmiştir” açıklamasında bulundu.

Bostan, Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının ortalama 3 bin 505 TL olduğu düşünüldüğünde, yaşanan maddi sıkıntıların gözler önüne serildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Gelinen noktada bu ülkenin geleceğini inşa eden akademisyenler, öğretmenler ve memurlar yok sayılmış ve sayılmaya devam edilmektedir. Bu nedenle, TBMM Genel Kurulunda gündeme alınan konular arasında akademisyen, öğretmen ve memurların ek ödemeden yararlandırılmaları ve bütün ödemelerin emekli maaşı hesabında dikkate alınması ve emekli ikramiyesi hesaplanırken öngörülen 30 yıl sınırlamasının kaldırılması hususlarında düzenleme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen olarak belirtilen haksızlıkların düzeltilmesi için bir dilekçe kampanyası düzenlemiş bulunmaktayız. Başbakanlığa hitaben hazırlanan örnek dilekçeler ektedir. Akademisyen, öğretmen ve memurların örnek dilekçeleri doldurarak sendikamıza ya da iş yeri temsilcilerimize vermeleri gerekmektedir. Toplanan dilekçeler kitlesel basın açıklaması yapılarak Başbakanlığa gönderilecektir. Bütün akademisyen, öğretmen ve memurlara önemle duyurulur.”
Kaynak: İHA