Opet Genel Müdürü Cüneyt Ağca Açıklama Yaptı

Akaryakıt sektörü markalarından Opet'in Genel Müdürü Cüneyt Ağca, bu yıl sektörün beyaz ürün alanında yüzde 4 civarında bir büyüme gösterdiğini, Opet'in ise yüzde 10 civarında büyüme gerçekleştirdiğini belirtti. Ağca, ''Yıl sonuna kadar da bu oranı koruyacağımızı tahmin ediyoruz'' dedi.

Koç Grubu'na ait Bizden Haberler Dergisi'ne mülakat veren Opet Genel Müdürü Cüneyt Ağca, akaryakıt sektörünün artan fiyatlar ve rekabet nedeniyle bir süredir geçirdiği hareketli günlerde Opet'in 2011 ve 2012 yılını nasıl geçirdiğine ilişkin soruyu yanıtladı.

Opet için 2011 yılının iyi bir yıl olduğunu belirten Ağca, 18 Eylül 2010 itibariyle istasyonların intifa sürelerinin beş yıla indiğini hatırlattı.

Bu nedenle 2010 yılında oldukça hareketli bir dönem geçirdiklerini anlatan Ağca, ''2011 yılı ise bu hareketli sürecin piyasaya nasıl yansıyacağını, şirketlerin geldikleri konumları görme bakımından önemliydi. Biz bu dönemi satışlarımız, istasyon sayımız ve pazar payımız anlamında gayet iyi tamamladık. Bunun Sonucunu da 2011'de gördük, ciromuz 14,9 milyar liraya çıktı. Bu bizi Türkiye'deki şirketler içinde üçüncü sıraya taşıdı. Koç Topluluğu içinde de Tüpraş'ın arkasından ikinci sıraya yükseldik'' bilgisini verdi.

Ağca, 2012'de de benzer şekilde büyümeye devam ettiklerini belirten, ''Bu yıl sektör beyaz ürün alanında yüzde 4 civarında bir büyüme gösterdi. Opet ise yüzde 10 civarında büyüme gerçekleştirdi. Yıl Sonuna kadar da bu oranı koruyacağımızı tahmin ediyoruz'' ifadelerini kullandı.

-''Bu yılı 18,5 ile 19 arası bir pazar payıyla kapatabiliriz''-

Geçen yıl beyaz ürünlerde pazar paylarının yüzde 17,8 civarında olduğunu, bu yıl için ise yüzde 18,4 gibi bir hedef belirlediklerini dile getiren Ağca, ancak bu hedefin de üzerinde, 18,5 ile 19 arası bir pazar payıyla bu yılı kapatacaklarını düşündüklerini vurguladı.

Ağca, ''Pazardan aldığımız bu pay Opet'i Türkiye'nin ikinci büyük akaryakıt dağıtım şirketi konumuna getirdi. Hedefimiz bu pazar payını zaman içinde artırmak. Bu artışı bugüne kadar yaptığımız gibi kontrollü bir şekilde gerçekleştireceğiz. Çok ani çıkışlardan ziyade daha sürdürülebilir, sürekli ve istikrarlı bir biçimde büyümemizi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz'' değerlendirmesini yaptı.

İntifaların beş yıla inmesinden önce sözleşme sürelerinin 15-20 yıl gibi uzun vadeli olduğunu hatırlatan Ağca, şunları kaydetti:

''O dönemde şirket satın almak mantıklıydı. Çünkü bir şirketi satın aldığınız zaman istasyon sürelerine bağlı olarak belli bir portföyü garanti altına alıyordunuz. Artık herhangi bir şirketi satın aldığınız zaman o şirketin elinde bulunan istasyonların sizde kalma süresi yalnız beş yıl ile sınırlı. Bu nedenle bir şirketi satın almak yerine istasyonları transfer etmek daha uygun bir strateji.

Yine bir şirketi aldığınızda bayi ağı olarak neye sahipse onu alıyorsunuz ama transfer söz konusu olduğunda nerede eksiğiniz varsa orada bir bayi alarak eksiğinizi tamamlama şansınız oluyor, bu bizim için çok daha iyi bir hamle. Ama piyasaya yeni girmek ve belli bir portföyle bu işe başlamak isteyen şirketler için satın alma iyi bir strateji olabilir.''

-''İntifa haklarının beş yılla sınırlandırılması sektöre girişleri kolaylaştırdı''-

İntifa haklarının beş yılla sınırlandırılmasıyla, akaryakıt sektörüne girişlerin kolaylaştığına işaret eden Ağca, bu sınırlandırmanın, beş yılda bir istasyonların el değiştirme durumunu da ortaya çıkardığını vurguladı.

''Bu da sektör için istikrarsızlık anlamına geliyor'' diyen Ağca, gerek müşteri alışkanlıkları gerekse bir markanın o istasyonda sürekliliği bakımından beş yılın kısa bir süre olduğuna dikkati çekti.

İstasyon kontratlarını yenilemenin de maliyet oluşturduğunu belirten Ağca, bu durumda şirketlerin istasyonlar için kontrat yenilemek yerine istasyon almaya yönelebildiğini kaydetti.

-''Ciddi fiyat artışları insanları toplu taşımaya yöneltiyor, daha az seyahat ediyorlar''-

İstanbul'un satış potansiyeli yüksek olduğu için oldukça cazip olduğunu vurgulayan Ağca, bir Sonraki sözleşme döneminde satış potansiyeli yüksek yerlerde ciddi rekabet yaşanacağı öngörüsünde bulundu.

Ağca, akaryakıt fiyatlarındaki artışa ilişkin ise, şunları söyledi:

''Kurlardaki artışlar da bizdeki fiyatları ister istemez etkiliyor. Son dönemde ÖTV'de de bir artış oldu ki yaklaşık üç yıldır olmamıştı. Fiyat artışları ister istemez tüketimi etkiliyor. Özellikle ciddi fiyat artışları olduğu dönemde akaryakıt tüketimi etkileniyor. Böyle dönemlerde insanlar biraz daha fazla toplu taşımaya yöneliyor, daha az seyahat ediyor, hafta Sonu araç kullanmıyorlar. Ama nispeten küçük fiyat artışlarında tüketim çok fazla etkilenmiyor. İnsanlar taşıt kullanmaktan hemen vazgeçmiyor.''

-Akaryakıt şirketlerinin fiyat rekabeti-

Ağca, akaryakıt şirketlerinin fiyat rekabetine ilişkin de, yüksek iskontoların belli dönemlerde, belli sürede ve belli bir miktara kadar verildiğini anımsatarak, bu durumda yüzde 10 bile indirim yapılabileceğini, sürekli olarak bu şekilde indirimli satış yapmanın ise normal ticari koşullarda çok mümkün olmadığını kaydetti.

-''Kaçakla mücadelede her geçen zaman iyiye gidiliyor''-

Kaçak akaryakıtla normal akaryakıt arasındaki fiyat farkı arttıkça kaçak akaryakıtla mücadelenin zorlaştığına dikkati çeken Ağca, bu durumda hem devletin vergi gelirlerinden olduğunu hem de tüketicinin, araçları zarar gördüğü için olumsuz etkilendiğini belirtti.

Ağca, ''Ama her geçen gün kaçak akaryakıt ile mücadelede ciddi adımlar atılıyor. İlave yaptırımlar ve ilave düzenlemeler ile yeni önlemler alınıyor. Tahmin ediyorum ki bu önlemlerin olumlu Sonuçlarını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Kaçakla mücadelede her geçen zaman iyiye gidildiğini düşünüyorum'' görüşünü paylaştı.

Muhabir: Eda Topcu

Yayıncı: Zekeriya Gülün
Kaynak: AA