Arınç: Bdp’li Vekiller Açlık Grevlerini Sonlandırmak İçin Girişimde Bulunmalı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinde bulunanların 3 siyasi talebi bulunduğunu ve bugün itibariyle bunların 2’sinin çözüldüğünü söyledi.

Arınç: Bdp’li Vekiller Açlık Grevlerini Sonlandırmak İçin Girişimde Bulunmalı
Diğer talebin üzerinde çalışılması gerektiğini belirten Arınç, “Bugün itibariyle açlık grevlerinin sona erdirilmesini istiyoruz. BDP’li milletvekillerinin de açlık grevlerine başlamalarının yerine mevcutlarının sona erdirilmesi konusunda girişimlerde bulunmalarını bekliyorum. Onlardan istediğimiz polisle çatışmak veya sokaklarda kamu malına zarar verecek eylemlerde bulunmak değil, bu insanların hayatta kalmasını temin etmek için onların yakınlara ve aileleri ile ilişki kurmaları ve grevleri biran önce sona erdirmeleri.” şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Kütüphane Sergi Salonu’nda hat ve tezhip sergisi açılışına katıldı.

Yaklaşık 100 eserin bulunduğu 'Hiç’ten Gelenler' isimli hat ve tezhip sergisi 10 Kasım’a kadar açık olacak. Serginin açılışında Arınç’a 'Hiç' yazılı bir hat hediye edildi. Arınç açılışın ardından basın mensuplarının sorularına cevapladı. Bir basın mensubunun “Açlık grevleri devam ediyor ve BDP’li vekillerin açlık grevine başlayacağı söyleniyor bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Arınç şu cevabı verdi: “Biraz sonra bakanlar kurulu toplantısı yapılacak ve burada konuşma imkanımız olacak. Bugün cezaevlerinde bir kısım tutuklu ve hükümlülerin açlık grevi yaptıklarını biliyoruz. Ölüm orucu ve açlık grevi ayrımını iyi yapmamız lazım. Bildiğim kadarıyla bunlar belli zamandır açlık grevi yapıyor. Kamuoyunda da bu konuda bir hassasiyet var. Bu grevi yaparken dayandıkları konular kendi konumları ile ilgili değil. Cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, kötü muamele veya işkence buna yönelik olumsuzlukların kaldırılması değil.” Cezaevlerinde açlık grevi yapanların 3 noktada siyasi talepte bulunduklarını anlatan Arınç, “Hemen hemen ikisi bugün için çözülmüş durumda. Diğer konu ise üzerinde çalışılması ve zaman içerisinde değerlendirilmesi konulardır. Bu 3 talebinde karşılığı açlık grevi değildir. Dolayısıyla bu grevi sürdürme niyetinde olan yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum. Bu grevleri lütfen sona erdirin. Eşleriniz ve aileleriniz var, sizi sevenler var. Bütün Türkiye sizin bu grevi bir an önce sona erdirmenizi istiyor. Bundan vücut bütünlüğünüz ve sağlığınız zarar görmesin.” şeklinde konuştu.

BDP’li milletvekillerinin açlık grevlerine başlamalarının yerine mevcutlarının sona erdirilmesi konusunda girişimlerde bulunulmasını isteyen Arınç, “Onlardan istediğimiz polisle çatışmak veya sokaklarda kamu malına zarar verecek eylemlerde bulunmak değil, bu insanların hayatta kalmasını temin etmek için onların yakınlara ve aileleri ile ilişki kurmaları ve grevleri biran önce sona erdirmeleri. Türkiye’de her haklı talebi, haklı olsun veya olmasın her demokratik talebi değerlendirecek bir parlamento ve hükümetimiz var. Dolayısıyla bu grevlerin hiçbir hukuki, akli ve makul bir dayanağı yoktur. Bugün için bu grevlerin sona erdirildiğinin duyurulmasını istiyoruz. Bize ulayan taleplerle ilgili hükümetimiz gerekli çalışmayı yapar ve sonuçlarını açıklar.” dedi.

Arınç, 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kızılcahaman kampında idam cezası ile ilgili açıklamalarını nasıl değerlendirmek gerekiyor' sorusunu ise şöyle cevapladı: “Başbakanımızın dünkü sözleri kamuoyunda idam cezasının yeniden geri getirilmesi yönünde bir beklentinin olduğu yönündedir. Bu hükümetimizin, parlamentomuzun, meclisimizin ve grubumuzun bir kararı değildir. Ancak 'terör eylemleri şiddetlendikçe masum insanlara, kadınlara yöneldikçe ve her gün kan dökülmeye devam ettikçe bunun karşılığı olarak bu olayların faillerinin mademki acımasızca insan öldürüyorlar, artık bunların cezasının karşılığı idam olmalıdır' şeklinde kamuoyunda bir talep bir beklenti var. BBP büyük anketler yaparak imzalar toplayarak bu konuda bir kamu duyarlılığının olduğunu gösterdi. Bize de bu talepler iletiliyor. Bu bizim hükümetimizin bugün için düşündüğü, parlamentomuzun bugün için gerçekleştirmek istediği bir konu değildir.”
'İdam cezası anayasadan kaldırılalı' 10 yılı aşkın bir sürenin geçtiğini belirten Arınç, “10 sene sonra 'bu cezaya tekrar ihtiyaç var' denilmesinin tek haklı sebebi, terörün şiddetinin artışı ve insanların vahşi yırtıcı bir takım mahlukat gibi masum insanların kanını dökmesi. Bu beklentinin karşılığının başka türlü tecelli edeceğini düşünüyorum. Başbakanımız 'biz bunu getireceğiz, buna ihtiyaç var' şeklinde değil insanımızda bu beklentinin veya bu talebin ne noktaya geldiğini göstermek istemiştir.” ifadelerini kullandı .