Bm Özel Raportörü Heyns Açıklaması

Birleşmiş Milletler için yargısız ve keyfi infazlar konusunda rapor hazırlayan özel raportör Christof Heyns, TBMM'deki Uludere Alt Komisyonu'nun kendisine 15 Aralık'ta raporun tamamlanacağı bilgisini aktardığını belirterek, raporun şeffaf ve sonuçlarına ilişkin delillerin net bir şekilde ortaya konmasını istedi.

Heyns, yaptığı basın toplantısında Türkiye'yle ilgili hazırladığı taslak rapor konusunda bilgi aktardı.

Raporu gelecek yıl mayıs ayında BM İnsan Hakları Konseyi oturumunda sunacağını ve raporda bazı önerilerde bulunduğunu belirten Heyns, iki yıl sonra da bu raporun sonuçlarının değerlendirileceğini söyledi.

İstanbul, Diyarbakır ve Ankara'da pekçok resmi ve resmi olmayan görüşme yaptıklarını ifade eden Heyns, raporun sonunda Türkiye'deki yaşam hakkı konusunda bir resim oluşturabildiğini söyledi.

Rapor hazırlarken geçtiğimiz 10-20 yıl içinde Türkiye'de olanları öğrenme imkanı bulduklarına işaret eden Heyns, ''Şimdi bir karşılaştırma imkanımız var. Hala bir takım endişeler var insan hakları ihlalleri konusunda. Gösteriler sırasında polisin şiddet uygulaması, namus cinayetleri gibi''

Suçların cezasız kalması, sorumluların ortaya çıkarılamaması ve yasal süreçlerin uzun zamana yayılması yaşam ihlalleri olarak karşılarına çıktığını ifade eden Heyns, ''Yaşam hakkının güvenlik altına alınmasında ilerlemeler var'' dedi.

-Uludere-

Somut bazı olaylara da değinen Heyns, Uludere olayındaki incelemenin henüz tamamlanmadığına dikkati çekerek, TBMM'de kurulan Uludere Alt Komisyonu'nun kendisine 15 Aralık'ta raporun tamamlanacağı bilgisini aktardığını söyledi.

''Alt komisyonun raporu şeffaf olmalı'' diyen Heyns, raporun sonuçlarına ilişkin delillerin net bir şekilde ortaya konmasını istedi.

Heyns, ''Dünyanın diğer ülkelerine bakıldığından böyle bir şey olduğunda adli soruşturma yapılır, tanıklar çağrılır ve deliller toplanır. Çapraz sorgulamalar yapılabilir, iddialar nedir kanıtlar nedir bunları kamuoyunun bilmesi sağlanır'' dedi.

-''Töre'' yerine ''namus''-

Kanunda ''töre cinayetleri'' yerine ''namus cinayetleri'' teriminin kullanılmasını isteyen Heyns, böylece bu konudaki suçun ortaya konulmasında yaşanan muğlaklığın ortadan kalkacağını söyledi.

''Namus cinayetleri, kadınlara karşı şiddet hala Türkiye'nin gerçeği olarak karşımıza çıkıyor'' diyen Heyns, endişe verici rakamlara rağmen bu konuda kanun çıkarılmasının ve devletin uygulamada bu kanuna öncelik vermesinin önemli olduğunu belirtti.

Bu konuda ulusal eylem planı ve kadınlara yönelik sığınma evleri oluşturulduğuna dikkati çeken Heyns, ''Kanun ve mevzuatın eksiksiz şekilde uygulanabilmesi, sosyal bir çabanın da seferber edilmesi gerekmektedir'' dedi.

Özellikle insan hakları ihlallerinin takip edilebilmesi konusunda ombudsmanlığın kurulmasının da önemli bir adım olduğuna işaret eden Heyns, ombudsmanın askeri davalara bakmayacak olmasının ise bir eksiklik teşkil edeceğini söyledi.

Muhabir: Murat Ünlü - Erkan Avcı

Yayıncı: Erdem Gültekin
Kaynak: AA