Hizmet Hareketi Rekabetçi Felsefeye Meydan Okuyor

İngiliz Milletler Topluluğu Eğitim Ortaklığı Zirvesi’nde 54 ülkenin milli eğitim bakanlarına ‘Hizmet’i anlatan Güney Afrikalı Profesör Michael Samuel, global politikaların ‘öne geçme’, hizmet hareketinin ise ‘dayanışma’ felsefesi üzerine kurulu olduğunu söylüyor.Samuel, “Hizmet’in eğitim felsefesi, öğrenci-öğretmen-veli ilişkilerine yeni bir boyut kazandırdı.” diyor.

Profesör Michael Samuel, Güney Afrikalı bir akademisyen. Ülkesiyle birlikte Hindistan, Mariçus gibi ülkelerde eğitim üzerine faaliyetlerde bulunuyor, dil, kültür, eğitim, tarih gibi alanlarda doktora ve master programlarını yürütüyor. Birçok önemli kuruluşa danışmanlık yapıyor. Yakın zamana kadar Durban şehrindeki Kwazulu-Natal Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin dekanlığını yürütmekteydi. 2011’de Turquoise Harmony Enstitüsü’nün Ubuntu eğitim ödülüne layık görülen Samuel’in bu yıl Mariçus’ta düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth of Nations) Eğitim Ortaklığı Zirvesi’ndeki ‘Türk okulları’nı anlatan sunumunu, İngiltere, Kanada ve Hindistan’ın da aralarında olduğu 54 ülkenin milli eğitim bakanı dinledi. Sunum, zirvede uzun uzun tartışıldı. Amerika, Nijerya ve Türkiye’de hizmet hareketinin programlarına da katılan Profesör Samuel ile bu hareketi konuştuk.

Eğitim konusuyla ilgilenmeye ne zaman ve nasıl başladınız?

5 kuşak boyunca eğitimi meslek edinen bir aileden geldim. Eğitimcilik benim kanımda var. Okul yıllarım ilginç hikâyelerle doludur. Dünyanın en radikal ırkçı rejiminin idaresi altında yaşadım. Kendi ırkımdan olanların eğitim aldığı okula gitmek zorundaydım. Ailem farklı ırklardan meydana gelmektedir, ama babam baskın olarak Hint ırkından geldiği için Hintli olarak kabul ediliyorduk. Sadece Hintlilerin gidebildiği bir okulda eğitim aldım. Bu yüzden aile ve okul hayatım birbirinden çok farklıydı.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hizmet hareketinden nasıl haberdar oldunuz?

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin fikirleriyle Katolik bir kilisenin rahibi olan Peder Garth Michelson vesilesiyle tanıştım. Peder, beni Turkuaz Harmoni Enstitüsü’nün Durban şehrinde düzenlediği iftar yemeğine davet etti. Durban’daki Yıldız Koleji sayesinde Fethullah Gülen hareketi hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı yakaladım. Gülen’in genç insanlar arasında büyüyen öncü hareketinden etkilendim. Bu hareketin eğitim sistemindeki mükemmel işleyişi bir akademisyen olarak çok ilgimi çekti. Türkiye’ye yaptığım gezide de ana tema buydu.

Hizmeti temsil edenlerle ilişkilerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Bu insanların en belirleyici özellikleri cömertlikleri. Hizmet için gösterdikleri kararlılık ve adanmışlık, Güney Afrika eğitim sistemi adına beni etkileyen en önemli şey oldu. Her türlü fikre hoşgörüyle yaklaşıyorlar. Sizin bildiğiniz şeyleri ilgiyle dinliyorlar. Kendilerini eğitime adayan bu insanlar ve eğitim sistemleri hakkında daha çok bilgi edinme ihtiyacı duydum. Yıldız Koleji’ndeki öğretmenlerle röportajlar yaptım. Hizmeti tanıdıkça anladım ki bu hareket, eğitime yeni bir felsefî boyut getiriyor. Bundan sonra katıldığım akademik platformlarda Hizmet’in eğitim sistemini anlattım.

Hizmet hareketi, küresel toplumun bugün karşılaştığımız problemlerine ne tür çözümler sunuyor?

Hizmet hareketi, dünya genelinde çok olumlu faaliyetlere imza atıyor. Global politikalar, ‘get ahead-öne geçme’ üzerine kurulu. Bu kazanma mücadelesinde herkes birbiri ile kıyasıya rekabet ediyor ve birbirini marjinalleştiriyor. Hizmet ise farklı bir şey söylüyor: “Buyurun hep beraber büyüyelim. Hepimizin potansiyeli var, kaynağı var. Hep beraber daha iyi bir dünya inşa edebiliriz.” Eğitim sistemimizi rekabet ve başarı felsefesiyle devam ettirirsek halihazırda karşılaştığımız proplemleri ileride de yaşarız. Şahsi ilişkilerimizde bile bütün enerjimizi etrafımıza karşı üstün olmak için harcarsak otomatik olarak baskıcı bir eğitim sistemi kurmuş oluruz. Şahıslar, dinî gruplar, aileler ve milletler baskıcı bir karakter alır. Hizmet hareketi, hepimize ‘yardımlaşma ve dayanışma’ çağrısında bulunuyor. Bütün sorunların kaynağı olan rekabetçi felsefeye meydan okuyor.

Hizmet’e gönül verenler, Güney Afrika’da ve dünyanın farklı bölgelerinde birçok okul açtı. Bu okullar önemli başarılara imza attı. Size göre bu başarıların sırrı nedir?

Şehrimizdeki Türk okulu, bizim okullarımızın çok zayıf olduğu matematik, fen ve teknoloji alanlarında önemli başarılar elde ederek dikkatlerini üzerine çekti. Eğitim bakanlığımız ve hükümet yetkilileri “Başka okullar neden Yıldız Koleji gibi performans gösteremiyor?” diye sormaya başladı.

Hizmet hareketi sadece matematikte, bilimde başarılı değil. Hizmetin eğitim felsefesi, öğrenci-öğretmen-veli ilişkilerine yeni bir boyut kazandırdı. Başarının temellerine inersek bu güzel ilişkileri görürüz, öğrenciye değer vermeyi görürüz.

Eğitim Ortaklığı Zirvesi’nde bu okulları anlatan bir sunum yaptınız. Size 54 ülkenin milli eğitim bakanının önünde Hizmet okullarını anlattıran motivasyon ne idi?

Commonwealth’in bütün üyelerinin katıldığı zirve için eğitimde yeni anlayışları kavramsallaştıran makaleler seçildi. Daha önce Nijerya’da sunduğum ‘Başkası ve Ben’ isimli bildiri de bunlar arasında yerini aldı. Hizmetin eğitim felsefesini anlattığım makalem ‘eğitime ahlaki sorumluluk yükleme’ konusunda örnek makale oldu ve bütün ülkelerin eğitim bakanlıklarına dağıtıldı.

Yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret ettiniz. Ülkenizde eğitim alanında önemli başarılara imza attığını söylediğiniz hizmet hareketini Türkiye’de nasıl gözlemlediniz?

Hizmet’i eğitim alanındaki faaliyetleri ve öğretmenleri ile tanıyordum. Türkiye’ye gidince bu harekete gönül veren işadamları ile de tanışma fırsatı buldum. Hizmetin ticaretle uğraşan insanlarla diyaloğa geçerek onlara topluma karşı ahlakî, felsefî ve manevî sorumluluklarını hatırlatmasını, kazandıklarını daha iyi bir toplum inşa edilmesi için harcamaları yönünce teşvik etmesini, bunu pratiğe dökmesini çok kayda değer buldum. Hizmet hareketi Türkiye’de daha fazla ayağı ile bir ilham kaynağı haline gelmiş, eşsiz kurumları ile ‘sınır tanımayan kamu hizmeti’ idealini somutlaştırmış.