Başbakan Erdoğan’ın Van Ziyareti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van depremi sonrası ortaya atılan 'Bu kadar para toplandı, yurt dışında paralar geldi, bu paralar ne oldu’ dedikodularına vatandaşın itibar etmemesi gerektiğini anlatarak, "Bunu size söyleyenlere 'Siz bu topladığınız paraların acaba ne kadarını Başbakanlık hesabına yatırdınız' diye sorun.
Başbakanlığın hesabına yatan para bellidir, milli bütçeden aktarılan para bellidir. Şuana kadar aktardığımız para 3 katrilyon 600 trilyondur. Bu dediğiniz yerlerden gelen para birkaç trilyonu geçmez" diye konuştu.
Van’ın Erciş ilçesindeki TOKİ konutların açılışının ardından beraberindeki bakanlarla birlikte helikopterlerle Bostaniçi Beldesi’nde yapımı tamamlanan konutların açılış törenine katılan Erdoğan, vatandaşların sevgi gösterileri arasında platforma çıktı. Burada yaptığı konuşmada, Van’da tamamlanan çalışmalarla ilgili bilgi veren Başbakan Erdoğan, bilenin de bilmeyenin de bu konuda konuştuğunu dile getirdi. Van’ı büyükşehir belediyesi yapma müjdesini daha önce verdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, büyükşehir belediyesini çok iyi bildiklerini kaydetti.
Van’ın çok iyi yönetilmediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Şuanda Van Belediyesi’nin su getirmesi gerekiyor Vanlı kardeşlerime, ama su dahi getirmiyor, getiremiyor. Bu suyu buraya merkezi yönetim olarak biz getiriyoruz. Ve bu su ile birlikte Van artık kaynağından çok farklı bir suya kavuşmuş olacak. Hizmet nedir, nasıl yapılırmış bunu Van’da göreceğiz. 1 yıl önceki deprem felaketinden sonra bir söz verdik. Dedik ki, 'Ağustos sonuna kadar çok daha iyi bir Van inşa edeceğiz'. Şuanda ben buradan Van Gölü’ne bakıyorum ama bir de aşağıdaki evleri görüyorum, şimdi soruyorum burası mı güzel aşağısı mı güzel” dedi.
Depremde sonra Van’ı ayağa kaldıracaklarının dile getirdiklerini vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu çalışmalar yürütülürken bir takım dedikoduların dolaştığını anlattı. Erdoğan, “’Efendim bu kadar para toplandı, yurt dışında paralar geldi, bu paralar ne oldu’ diye dedikodular dolaşıyor. Bakın size basit bir şey vereyim. Bunu size söyleyenlere şunu söyleyin, 'Siz bu topladığınız paraların acaba ne kadarını Başbakanlık hesabına yatırdınız', bunu sorun. Başbakanlığın hesabına yatan para bellidir, milli bütçeden aktarılan para bellidir. Şuana kadar aktardığımız para 3 katrilyon 600 trilyondur. Bu dediğiniz yerlerden gelen para birkaç trilyonu geçmez, biz buraya böyle girdik çünkü burası 780 bin kilometrekarenin bir parçası” ifadelerini kullandı.
Van’a 2 yatırım yapmaya devam edeceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Bugüne kadar Van’a emeği olan hayırsever kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bilirsiniz ki böyle bir rakamı biz bu hayırseverlerden toplamış değiliz, milletin vergilerinde oluşan milli bütçemizden geldi, milletten geldi. PKK yanlısı bölücü terör örgütü yanlısı birinin yaptığı kampanyalara aldanmayın siz. Avrupa’da toplandığınız paraları ne yaptınız, hani Van’ın suyu? Belediyenin yapması gerekiyor, niye getirmiyor? Ben de belediye başkanlığı yaptım. Koskoca İstanbul susuzdu ve 180 kilometre uzaklıktan suyu biz getirdik, merkezi yönetimden bir kuruş almadık. Öyle Almanya’dan şuradan buradan bize yardım gelmedi. Lütfen uyanık olalım, bu ideolojinin gömleğini çıkartalım, kardeşlik duygularıyla kucaklaşalım, sarılalım. Bu ülkeyi bölmek isteyenlere fırsat vermeyelim. İşte yapılanlar ortada; onlar ideolojiyi dayatıyorlar, biz ise hizmeti. Ne dediler 'Kürt'ü, Türk'ü birbirinden ayırıyorlar'. Ne oldu, bir çok ilden buralara hizmet geldi mi, geldi, hiç kimse beklemedi, herkes taşın altına elini koydu.
Çünkü bu millet, İslam dini gibi yüce bir dinin mensubu. Ne der dinimiz bize ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir'. Ne diyorduk, ‘Yaradanı yaradandan ötürü seviyoruz’. Biz Vanlıyı Vanlı olduğu için sevmiyoruz. Yaradandan ötürü seviyoruz, herkesi Allah için seviyoruz. Hepimiz aynı Allah'a iman ediyoruz. Müslümanlar olarak aynı kıbleye secde ediyoruz. Hepimiz şuanda tek millet diyoruz, tek bayrak diyoruz, tek vatan diyoruz tek, devlet diyoruz. Aramıza ayrılık sokmak isteyenlere de prim vermeyeceğiz diyoruz ve bu bayrak altında biz inşallah bu yolları beraber yürüyeceğiz. Bizim kitabımızda ayrılık, ayrımcılık asla olamaz. Siz kimlerin ayrımcılık peşinde koştuğunu çok iyi biliyorsunuz. Biz enkaz altında can derdindeyken, örgüte para aktarmaya çalışan ve burada konteynerlerin güvenliğini sağlamak için hizmet eden devlet görevlilerine alçakça saldırmayı siz de, biz de çok iyi biliyoruz. İşte sizlere vermiş olduğumuz sözlerin gururu içindeyiz” dedi.
“ALÇAKÇA OKULLARA SALDIRIYORLAR”
Terör örgütünün vatandaşa hizmet veren yerlere saldırdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Alçakça okullara saldırıyorlar, yurtlara saldırıyorlar, çocuklarımız içeride oraları bombalıyorlar, yanıcı maddeler atıyorlar. Kardeşlerim; bunlar okul, bunlar yurt. Cehaletten beslenenler, eğitimden korkarlar, öğretimden korkarlar. Sefaletten beslenenler, refahtan, huzurdan haz etmezler. Çocuklarımızın bu tür gelişmelerini haz edemezler. Çünkü böyle olursa onları evlerinden alıp dağlara sevk edemezler. Çünkü bunlar o kadar ileriyi düşünecek durumda değil. Onları ellerinde tutanların oyunu. Okullara saldırıları, gerçek yüzlerini çok açıkça ortaya serdi. Okul düşmanlığının, eğitim düşmanlığının hiçbir izahı olmaz. Bu terör örgütü ve siyasi uzantısı, Kürt kardeşimin düpedüz evlatlarına 'Sen cahil kal' demektir.
Bu, düpedüz benim Kürt kardeşime 'Evladının tapusunu bana ver, onu istediğim gibi pazarlayayım, istediğim yere göndereyim' demektir. Nerede yaşarsa yaşasın, her çocuğumuz bu ülkenin evladıdır, canıdır. Bizim kimseye peşkeş çekilecek, kimsenin saplantısı için feda edilecek tek bir evladımız yoktur. Çocuklarımızın tek bir saçının teline zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Buradan annelere, babalara sesleniyorum; çocuklarınızın eğitimini götürebildiğiniz yere kadar götürün. Lütfen çocuklarınızın eğitimlerine destek olun, onları teşvik edin. Onlar okullarından korkmasın, ürkmesin. Okulları yakanların, öğretmenleri kaçıranların tek amacı huzursuzluktur. Türkiye’de zalim Esat rejimi için avukatlığa soyunanların, dağdaki terörist için canlı kalkanlığa teşebbüs edenlerin, çocuklarımızın okullarını yakanların önüne geçtiklerini hiç gördünüz mü? Onların öyle bir sorunu yok, tam aksine teşvik diyorlar. Konteyner kentin güvenliğini sağlayan polisimizi katledenin insanlıkla bir alakası olabilir mi? Bunların derdi asla Kürt kardeşim değil, Kürt kardeşimin sıkıntılarını çözmek değil. Hiçbir zaman da olmadı. Bunlar ve bunların siyasi uzantıları ticarete çevirmişler. Karşılığında da zulüm satıyorlar, kan satıyorlar, yalan satıyorlar, arada kendinin kazanacağı bir kâr ediyor. İşte biz buna dur diyeceğiz. Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek. İşte buna hep beraber dur diyeceğiz” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardında Edremit, Kalecik, Beyüzüm mevkiinde bulunan konutların açışını telekonferansla Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici ve Fatih Çiftçi aracılığıyla yaptı. Başbakan Erdoğan, aynı sistemle Kuskunkıran Tüneli'nin açılışını da Binali Yıldırım’ın kurdeleyi kesmesiyle yaptı.
Daha sonra anahtar teslim törenine geçildi. Burada vatandaşlara evlerinin anahtarlarını teslim eden Başbakan Erdoğan, yeni taşınan vatandaşlardan birinin de evini ziyaret etti .
Kaynak: İHA
Van’ın Erciş ilçesindeki TOKİ konutların açılışının ardından beraberindeki bakanlarla birlikte helikopterlerle Bostaniçi Beldesi’nde yapımı tamamlanan konutların açılış törenine katılan Erdoğan, vatandaşların sevgi gösterileri arasında platforma çıktı. Burada yaptığı konuşmada, Van’da tamamlanan çalışmalarla ilgili bilgi veren Başbakan Erdoğan, bilenin de bilmeyenin de bu konuda konuştuğunu dile getirdi. Van’ı büyükşehir belediyesi yapma müjdesini daha önce verdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, büyükşehir belediyesini çok iyi bildiklerini kaydetti.
Van’ın çok iyi yönetilmediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Şuanda Van Belediyesi’nin su getirmesi gerekiyor Vanlı kardeşlerime, ama su dahi getirmiyor, getiremiyor. Bu suyu buraya merkezi yönetim olarak biz getiriyoruz. Ve bu su ile birlikte Van artık kaynağından çok farklı bir suya kavuşmuş olacak. Hizmet nedir, nasıl yapılırmış bunu Van’da göreceğiz. 1 yıl önceki deprem felaketinden sonra bir söz verdik. Dedik ki, 'Ağustos sonuna kadar çok daha iyi bir Van inşa edeceğiz'. Şuanda ben buradan Van Gölü’ne bakıyorum ama bir de aşağıdaki evleri görüyorum, şimdi soruyorum burası mı güzel aşağısı mı güzel” dedi.
Depremde sonra Van’ı ayağa kaldıracaklarının dile getirdiklerini vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu çalışmalar yürütülürken bir takım dedikoduların dolaştığını anlattı. Erdoğan, “’Efendim bu kadar para toplandı, yurt dışında paralar geldi, bu paralar ne oldu’ diye dedikodular dolaşıyor. Bakın size basit bir şey vereyim. Bunu size söyleyenlere şunu söyleyin, 'Siz bu topladığınız paraların acaba ne kadarını Başbakanlık hesabına yatırdınız', bunu sorun. Başbakanlığın hesabına yatan para bellidir, milli bütçeden aktarılan para bellidir. Şuana kadar aktardığımız para 3 katrilyon 600 trilyondur. Bu dediğiniz yerlerden gelen para birkaç trilyonu geçmez, biz buraya böyle girdik çünkü burası 780 bin kilometrekarenin bir parçası” ifadelerini kullandı.
Van’a 2 yatırım yapmaya devam edeceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Bugüne kadar Van’a emeği olan hayırsever kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bilirsiniz ki böyle bir rakamı biz bu hayırseverlerden toplamış değiliz, milletin vergilerinde oluşan milli bütçemizden geldi, milletten geldi. PKK yanlısı bölücü terör örgütü yanlısı birinin yaptığı kampanyalara aldanmayın siz. Avrupa’da toplandığınız paraları ne yaptınız, hani Van’ın suyu? Belediyenin yapması gerekiyor, niye getirmiyor? Ben de belediye başkanlığı yaptım. Koskoca İstanbul susuzdu ve 180 kilometre uzaklıktan suyu biz getirdik, merkezi yönetimden bir kuruş almadık. Öyle Almanya’dan şuradan buradan bize yardım gelmedi. Lütfen uyanık olalım, bu ideolojinin gömleğini çıkartalım, kardeşlik duygularıyla kucaklaşalım, sarılalım. Bu ülkeyi bölmek isteyenlere fırsat vermeyelim. İşte yapılanlar ortada; onlar ideolojiyi dayatıyorlar, biz ise hizmeti. Ne dediler 'Kürt'ü, Türk'ü birbirinden ayırıyorlar'. Ne oldu, bir çok ilden buralara hizmet geldi mi, geldi, hiç kimse beklemedi, herkes taşın altına elini koydu.
Çünkü bu millet, İslam dini gibi yüce bir dinin mensubu. Ne der dinimiz bize ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir'. Ne diyorduk, ‘Yaradanı yaradandan ötürü seviyoruz’. Biz Vanlıyı Vanlı olduğu için sevmiyoruz. Yaradandan ötürü seviyoruz, herkesi Allah için seviyoruz. Hepimiz aynı Allah'a iman ediyoruz. Müslümanlar olarak aynı kıbleye secde ediyoruz. Hepimiz şuanda tek millet diyoruz, tek bayrak diyoruz, tek vatan diyoruz tek, devlet diyoruz. Aramıza ayrılık sokmak isteyenlere de prim vermeyeceğiz diyoruz ve bu bayrak altında biz inşallah bu yolları beraber yürüyeceğiz. Bizim kitabımızda ayrılık, ayrımcılık asla olamaz. Siz kimlerin ayrımcılık peşinde koştuğunu çok iyi biliyorsunuz. Biz enkaz altında can derdindeyken, örgüte para aktarmaya çalışan ve burada konteynerlerin güvenliğini sağlamak için hizmet eden devlet görevlilerine alçakça saldırmayı siz de, biz de çok iyi biliyoruz. İşte sizlere vermiş olduğumuz sözlerin gururu içindeyiz” dedi.
“ALÇAKÇA OKULLARA SALDIRIYORLAR”
Terör örgütünün vatandaşa hizmet veren yerlere saldırdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Alçakça okullara saldırıyorlar, yurtlara saldırıyorlar, çocuklarımız içeride oraları bombalıyorlar, yanıcı maddeler atıyorlar. Kardeşlerim; bunlar okul, bunlar yurt. Cehaletten beslenenler, eğitimden korkarlar, öğretimden korkarlar. Sefaletten beslenenler, refahtan, huzurdan haz etmezler. Çocuklarımızın bu tür gelişmelerini haz edemezler. Çünkü böyle olursa onları evlerinden alıp dağlara sevk edemezler. Çünkü bunlar o kadar ileriyi düşünecek durumda değil. Onları ellerinde tutanların oyunu. Okullara saldırıları, gerçek yüzlerini çok açıkça ortaya serdi. Okul düşmanlığının, eğitim düşmanlığının hiçbir izahı olmaz. Bu terör örgütü ve siyasi uzantısı, Kürt kardeşimin düpedüz evlatlarına 'Sen cahil kal' demektir.
Bu, düpedüz benim Kürt kardeşime 'Evladının tapusunu bana ver, onu istediğim gibi pazarlayayım, istediğim yere göndereyim' demektir. Nerede yaşarsa yaşasın, her çocuğumuz bu ülkenin evladıdır, canıdır. Bizim kimseye peşkeş çekilecek, kimsenin saplantısı için feda edilecek tek bir evladımız yoktur. Çocuklarımızın tek bir saçının teline zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Buradan annelere, babalara sesleniyorum; çocuklarınızın eğitimini götürebildiğiniz yere kadar götürün. Lütfen çocuklarınızın eğitimlerine destek olun, onları teşvik edin. Onlar okullarından korkmasın, ürkmesin. Okulları yakanların, öğretmenleri kaçıranların tek amacı huzursuzluktur. Türkiye’de zalim Esat rejimi için avukatlığa soyunanların, dağdaki terörist için canlı kalkanlığa teşebbüs edenlerin, çocuklarımızın okullarını yakanların önüne geçtiklerini hiç gördünüz mü? Onların öyle bir sorunu yok, tam aksine teşvik diyorlar. Konteyner kentin güvenliğini sağlayan polisimizi katledenin insanlıkla bir alakası olabilir mi? Bunların derdi asla Kürt kardeşim değil, Kürt kardeşimin sıkıntılarını çözmek değil. Hiçbir zaman da olmadı. Bunlar ve bunların siyasi uzantıları ticarete çevirmişler. Karşılığında da zulüm satıyorlar, kan satıyorlar, yalan satıyorlar, arada kendinin kazanacağı bir kâr ediyor. İşte biz buna dur diyeceğiz. Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek. İşte buna hep beraber dur diyeceğiz” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardında Edremit, Kalecik, Beyüzüm mevkiinde bulunan konutların açışını telekonferansla Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici ve Fatih Çiftçi aracılığıyla yaptı. Başbakan Erdoğan, aynı sistemle Kuskunkıran Tüneli'nin açılışını da Binali Yıldırım’ın kurdeleyi kesmesiyle yaptı.
Daha sonra anahtar teslim törenine geçildi. Burada vatandaşlara evlerinin anahtarlarını teslim eden Başbakan Erdoğan, yeni taşınan vatandaşlardan birinin de evini ziyaret etti .