İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şubesi Genel Kurulu
Hizmet-İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şubesi'nin 2. Olağan Genel Kurulu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'nın katılımıyla yapıldı.
Altunizade Kültür Merkezi'nde düzenlenen Hizmet-İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şubesi'nin 2. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'de çalışma hayatının her alanda sorunları olduğuna dikkati çekerek '' Taşeron işçilerin sayıları her geçen gün artıyor. Eğer biz taşeron işçileri örgütleyemezsek, taşeron işçilerinin sorunlarını çözemezsek, onların insanca yaşayacakları sendikalı mücadelede yer almalarını ve en temel haklarını sağlayamazsak vebal altındayız'' dedi.
Bu mücadelenin içindeki insanların, sendikaların, sendikacıların ve onların yaklaşımlarının saf anlayışının, zihniyete, ideolojiye hapsedilmesine itiraz ettiklerini belirten Arslan, ''Tarihsel yürüyüşümüzde gördüğümüz, bilinen anlaşılan o sosyalist, sol ve muhalif söyleme, sosyalist bir çizginin dışında da bakabilme yaklaşımını getirmeye çalıştık. Yani sendikacı olmak için sendikal mücadele için, sendika kurmak için illa da sosyalist, sol ve Marksist olmak gerekmediğini anlatmaya çalıştık. Bu bütün ezberleri alt üst etti. Hala bir kısım çevre, bunu anlamakta zorlanıyor'' şeklinde konuştu.
Hak-İş olarak ciddi çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Arslan, '' Bulunduğumuz yerde hak mücadelesini tavizsiz bir şekilde yapmak, aynı zamanda da bunu yaparken barışı kardeşliği dostluğu dayanışmayı birlikte geleceğe yürümeyi, birlikte geleceğimizi paylaşmayı ülkemizi geleceğe taşımayı ve sendikal anlayışa yeni bir soluk getirmeyi, dünyayı da örnek olabilecek yeni bir anlayışla inşa etmeyi hedeflemiş bulunmaktayız'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de çalışma hayatının her alanında sorunları olduğuna dikkati çeken Arslan, Türkiye'de Hak-İş'e dünden daha fazla ihtiyaç var. Hak-İş'in de yapması gereken çok iş var. Bunlar için çaba sarf etmezsek vebalimiz olduğunu unutmayalım'' dedi.
-''Sendikaya üye olmak için aranan noter şartı 6 ay içerisinde kalkıyor''
Yeni sendikacılığın kendine güvenen, işini bilen insanlarla olacağını kaydeden Arslan, ''Sendikaya üye olmak için aranan noter şartı 6 ay içerisinde kalkıyor, inşallah. Herkes evinde bilgisayarının başında, e-devlet kapısına girerek istediği sendikadan istifa edip istediği sendikaya üye olma imkanı olacak'' dedi.
-Taşeron işçilerin sorunlarını sendikal yapı içerisine almalıyız-
Belediyelerde kadrolu işçilerin sayısının her geçen gün azaldığını hatırlatan Arslan, ''Eğer biz taşeron işçileri örgütleyemezsek, taşeron işçilerinin sorunlarını çözemezsek, onların insanca yaşayacakları sendikalı mücadelede yer almalarını, en temel haklarını sağlayamazsak vebal altındayız. Aynı işi yapıyoruz, aynı belediyede çalışıyoruz. Birinin ismi taşeron işçisi, bir firmaya ihale edilmiş, öbürününse belediye de çalışan kadrolu arkadaşlarımız. Onlar da bu ülkenin çocukları. Onlar da bu ülkede sorumluluklarını yerine getirmeye çalışan insanlar'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de sendikal hareketin geleceğinin tehdit altında olduğunu söyleyen Arslan, ''Bu yapıyı dönüştüremezsek sendikasızlaştırmaya yönelik hızla bir gidiş var. Buna karşı uyanık olup mücadeleye devam etmek zorundayız'' dedi.
Arslan, ''Belediyelerde bunda 10 yıl önce çalışan kadrolu işçi sayısı 200 bin üzerindeydi. Bugün bu sayı 100 binin altına düştü. Peki iş kolunda çalışan sayısı arttı. Bu beledilerdeki taşeron işçi sayısı da 200 binin üzerine çıktı. Bu sayı hala da artmaya devam ediyor. Dolayısıyla, biz bu taşeron işçilerin sorununu sendikal yapı içerisine alamazsak sendikalı işçi sayıları belli bir süre bu hızla giderse tarihe karışır. Buna tedbir almak zorundayız'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Emrah Güney
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu
Kaynak: AA
Bu mücadelenin içindeki insanların, sendikaların, sendikacıların ve onların yaklaşımlarının saf anlayışının, zihniyete, ideolojiye hapsedilmesine itiraz ettiklerini belirten Arslan, ''Tarihsel yürüyüşümüzde gördüğümüz, bilinen anlaşılan o sosyalist, sol ve muhalif söyleme, sosyalist bir çizginin dışında da bakabilme yaklaşımını getirmeye çalıştık. Yani sendikacı olmak için sendikal mücadele için, sendika kurmak için illa da sosyalist, sol ve Marksist olmak gerekmediğini anlatmaya çalıştık. Bu bütün ezberleri alt üst etti. Hala bir kısım çevre, bunu anlamakta zorlanıyor'' şeklinde konuştu.
Hak-İş olarak ciddi çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Arslan, '' Bulunduğumuz yerde hak mücadelesini tavizsiz bir şekilde yapmak, aynı zamanda da bunu yaparken barışı kardeşliği dostluğu dayanışmayı birlikte geleceğe yürümeyi, birlikte geleceğimizi paylaşmayı ülkemizi geleceğe taşımayı ve sendikal anlayışa yeni bir soluk getirmeyi, dünyayı da örnek olabilecek yeni bir anlayışla inşa etmeyi hedeflemiş bulunmaktayız'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de çalışma hayatının her alanında sorunları olduğuna dikkati çeken Arslan, Türkiye'de Hak-İş'e dünden daha fazla ihtiyaç var. Hak-İş'in de yapması gereken çok iş var. Bunlar için çaba sarf etmezsek vebalimiz olduğunu unutmayalım'' dedi.
-''Sendikaya üye olmak için aranan noter şartı 6 ay içerisinde kalkıyor''
Yeni sendikacılığın kendine güvenen, işini bilen insanlarla olacağını kaydeden Arslan, ''Sendikaya üye olmak için aranan noter şartı 6 ay içerisinde kalkıyor, inşallah. Herkes evinde bilgisayarının başında, e-devlet kapısına girerek istediği sendikadan istifa edip istediği sendikaya üye olma imkanı olacak'' dedi.
-Taşeron işçilerin sorunlarını sendikal yapı içerisine almalıyız-
Belediyelerde kadrolu işçilerin sayısının her geçen gün azaldığını hatırlatan Arslan, ''Eğer biz taşeron işçileri örgütleyemezsek, taşeron işçilerinin sorunlarını çözemezsek, onların insanca yaşayacakları sendikalı mücadelede yer almalarını, en temel haklarını sağlayamazsak vebal altındayız. Aynı işi yapıyoruz, aynı belediyede çalışıyoruz. Birinin ismi taşeron işçisi, bir firmaya ihale edilmiş, öbürününse belediye de çalışan kadrolu arkadaşlarımız. Onlar da bu ülkenin çocukları. Onlar da bu ülkede sorumluluklarını yerine getirmeye çalışan insanlar'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de sendikal hareketin geleceğinin tehdit altında olduğunu söyleyen Arslan, ''Bu yapıyı dönüştüremezsek sendikasızlaştırmaya yönelik hızla bir gidiş var. Buna karşı uyanık olup mücadeleye devam etmek zorundayız'' dedi.
Arslan, ''Belediyelerde bunda 10 yıl önce çalışan kadrolu işçi sayısı 200 bin üzerindeydi. Bugün bu sayı 100 binin altına düştü. Peki iş kolunda çalışan sayısı arttı. Bu beledilerdeki taşeron işçi sayısı da 200 binin üzerine çıktı. Bu sayı hala da artmaya devam ediyor. Dolayısıyla, biz bu taşeron işçilerin sorununu sendikal yapı içerisine alamazsak sendikalı işçi sayıları belli bir süre bu hızla giderse tarihe karışır. Buna tedbir almak zorundayız'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Emrah Güney
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu