DSP Genel Başkan Yardımcısı: CHP, Ölü Evinin Yasçısı, Düğün Evinin Tefçisi
Demokratik Sol Partisi (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal, “Deniz Gezmiş’in mezarına gidiyor, ‘Kanın yerde kalmayacak’ diyor.
Onları idam eden zihniyetin simgesi Celal Bayar’ın mezarına gidiyor, ‘Allah yaptıklarınızdan razı olsun’ diyor. Aynı zihniyetin temsilcilerini parlamentoya sırtlarında taşıyorlar. Yani kısacası ana muhalefet, ölü evinin yasçısı, düğün evinin tefçisi.” dedi.
Partisinin Burdur İl Başkanlığı'nda konuşan DSP Genel Başkan Yardımcısı Aksakal, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yüklendi. Ülkede ana muhalefetin olmadığını belirten Aksakal, “Ülkede iflah olmaz bir ana muhalefet sorunu vardır. Sırf muhalefet yapıyormuş görünmek için yapılan her şeye itiraz ediyor. Yoksa yapılanlardan herhangi bir rahatsızlığı da yok aslında. Wikileaks belgelerinden deyip bir şey açıklıyor. Bunlar sahte çıkınca suskunlaşıyor.” şeklinde konuştu.
PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün konusuna da değinen DSP Başkan Genel Başkan Yardımcısı, “Milletvekilim kaçırıldı diyor, ardından milletvekilinin OSLO belgeleri için planlı ve gönüllü olarak teröristlerle buluştuğu ortaya çıkıyor. Gerçi kendileri de teröristlere terörist demiyor ya. Batıya geliyor şehit ailelerini istismar ediyor. Doğuya gidiyor bölücülerin sırtını sıvazlıyor.” ifadelerini kullandı.
"SURİYE POLİTİKALARI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN POLİTİKALARI DEĞİLDİR"
Hükümetin Suriye’ye yönelik politikalarını da eleştiren Aksakal, uygulanan politikaların Türkiye Cumhuriyeti'ne ait politikalar olmadığını iddia etti. Türkiye’nin komşularıyla küs bir ülke haline geldiğini aktaran Aksakal, “Komşuların bir kısmıyla savaş noktasına gelmişiz. Komşuların iç işlerinde kargaşa olabilir bu bizi ilgilendirmez. Bu hükümeti iş başına getiren güçler, ona vermiş oldukları desteğin bedeli olarak Suriye ile çatışmamızı ve bunun sonucunda İran’ı ele geçirmek istiyorlar.” dedi.
Meclis'ten geçen tezkereyi desteklediklerini belirten Aksakal, siyasetin ve muhalefetin dengeli yapılması gerektiğine dikkat çekti. Devleti yöneten hükümetlerin gerek gördükleri taktirde daha hızlı hareket edebilmek adına tezkerelere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Aksakal, “Bugün iktidarda biz de olsak böyle bir tezkereyi alma ihtiyacı hissedebilirdik. Onun için doğru politikaların, doğru kararların her zaman destekçisi olmaya çalışıyoruz.” dedi.
"EMNİYET MÜDÜRÜ'NÜN SÖYLEDİĞİ LAF, KENDİ İÇ DÜNYASINDA TOPLUMUN TÜMÜ TARAFINDAN YAŞANAN DUYGULARIN TEZAHÜRÜDÜR"
Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in sözlerini sorulması üzerine, “Emniyet Müdürü'nün söylediği laf, kendi iç dünyasında toplumun tümü tarafından yaşanan duyguların tezahürüdür. İnsanlar öldürüldüğünde, insanlar öldüğünde hepimiz üzülürüz. Sadece ve sadece devletler arası yaşanılan savaşlar için üzüntü yaşamayız.” dedi.
Önder Aksakal, PKK’nın devlet olmadığını ve bir kargaşanın temsilcisi olduğunu söyledi.
Partililerle sohbet eden Aksakal, vedalaşarak parti binasından ayrıldı.
Partisinin Burdur İl Başkanlığı'nda konuşan DSP Genel Başkan Yardımcısı Aksakal, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yüklendi. Ülkede ana muhalefetin olmadığını belirten Aksakal, “Ülkede iflah olmaz bir ana muhalefet sorunu vardır. Sırf muhalefet yapıyormuş görünmek için yapılan her şeye itiraz ediyor. Yoksa yapılanlardan herhangi bir rahatsızlığı da yok aslında. Wikileaks belgelerinden deyip bir şey açıklıyor. Bunlar sahte çıkınca suskunlaşıyor.” şeklinde konuştu.
PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün konusuna da değinen DSP Başkan Genel Başkan Yardımcısı, “Milletvekilim kaçırıldı diyor, ardından milletvekilinin OSLO belgeleri için planlı ve gönüllü olarak teröristlerle buluştuğu ortaya çıkıyor. Gerçi kendileri de teröristlere terörist demiyor ya. Batıya geliyor şehit ailelerini istismar ediyor. Doğuya gidiyor bölücülerin sırtını sıvazlıyor.” ifadelerini kullandı.
"SURİYE POLİTİKALARI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN POLİTİKALARI DEĞİLDİR"
Hükümetin Suriye’ye yönelik politikalarını da eleştiren Aksakal, uygulanan politikaların Türkiye Cumhuriyeti'ne ait politikalar olmadığını iddia etti. Türkiye’nin komşularıyla küs bir ülke haline geldiğini aktaran Aksakal, “Komşuların bir kısmıyla savaş noktasına gelmişiz. Komşuların iç işlerinde kargaşa olabilir bu bizi ilgilendirmez. Bu hükümeti iş başına getiren güçler, ona vermiş oldukları desteğin bedeli olarak Suriye ile çatışmamızı ve bunun sonucunda İran’ı ele geçirmek istiyorlar.” dedi.
Meclis'ten geçen tezkereyi desteklediklerini belirten Aksakal, siyasetin ve muhalefetin dengeli yapılması gerektiğine dikkat çekti. Devleti yöneten hükümetlerin gerek gördükleri taktirde daha hızlı hareket edebilmek adına tezkerelere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Aksakal, “Bugün iktidarda biz de olsak böyle bir tezkereyi alma ihtiyacı hissedebilirdik. Onun için doğru politikaların, doğru kararların her zaman destekçisi olmaya çalışıyoruz.” dedi.
"EMNİYET MÜDÜRÜ'NÜN SÖYLEDİĞİ LAF, KENDİ İÇ DÜNYASINDA TOPLUMUN TÜMÜ TARAFINDAN YAŞANAN DUYGULARIN TEZAHÜRÜDÜR"
Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in sözlerini sorulması üzerine, “Emniyet Müdürü'nün söylediği laf, kendi iç dünyasında toplumun tümü tarafından yaşanan duyguların tezahürüdür. İnsanlar öldürüldüğünde, insanlar öldüğünde hepimiz üzülürüz. Sadece ve sadece devletler arası yaşanılan savaşlar için üzüntü yaşamayız.” dedi.
Önder Aksakal, PKK’nın devlet olmadığını ve bir kargaşanın temsilcisi olduğunu söyledi.
Partililerle sohbet eden Aksakal, vedalaşarak parti binasından ayrıldı.