Verem Hastalığı Hafife Alınmamalı

Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.

Berna Öztürk, 1-7 Ocak tarihleri arasında kutlanan Veremle Savaş Haftası dolayısıyla bir açıklamada yaptı.Verem hastalığının, solunan hava ile akciğerlere giren verem bakterisinin yol açtığı bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Uz. Dr. Berna Öztürk, veremin dünyada ve Türkiye`de çok ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini söyledi. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin tüberküloz mikrobu ile enfekte olduğunu ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, bu insanların yüzde 10`unun, yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimallerinin olduğunu söyledi. Öztürk, "Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl dünyada yaklaşık 9 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığı ve 2010 yılında 1,5 milyon insanın bu hastalıktan öldüğü belirtilmiştir. Ülkemizde tüberküloz hastalığı, 20. yüzyılın ilk yarısında çok büyük bir salgın yapmıştı. Bir numaralı ölüm nedeni idi. Yürütülen yoğun verem savaşı çabaları sonucunda bu durum değişmiştir. Tüberküloz artık önemli bir ölüm nedeni değildir. Fakat Dünya Sağlık Örgütü 2011 Raporu`na göre Türkiye`nin 2010 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 16 bin 551, yeni vaka sayısı 15 bin 183`tür. Bu hastaların yüzde 60`ı erkek, yüzde 40`ı kadındır" dedi.Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, verem hastalığına yakalanma olasılığını ve belirtilerini ise şöyle anlattı:"Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda, havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Veremin bulaşması, hastaların aksırma, öksürme ve konuşmaları sırasında havaya yayılan mikropların sağlam kişiler tarafından solunması ile olur. Çatal, kaşık ve eşyalarla hastalık bulaşmaz. Öksürürken ağzımızı kapatmalı, yerlere tükürmemeliyiz. Çünkü verem hastası her öksürük ile 1-5 mikron çapında 1-3 basil içeren 3 bin 500 kadar bulaştırıcı parçacığı etrafa saçar. 3 haftayı geçen öksürük, kan tükürme, gece teri, hafif ateş, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtilerin varlığında derhal Verem Savaşı Dispanseri veya başka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir. Ayrıca hastanın yakınları, özellikle de aynı evde birlikte yaşayanlar Verem Savaşı Dispanserlerine başvurmalıdır. Hasta yakınlarının taramaları dispanserlerde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Verilen ilaçlar her gün içilmez veya bir kısmı içilip kalanı unutulur içilmez ise direnç gelişir. Bu durumda ilaçlar tüberküloz basilini öldüremez ve hastalık devam eder. Hastalar bu mikrobu sağlıklı insanlara da bulaştırabilirler. Dirençli verem hastalarının tedavisi çok daha pahalı, zor ve uzun sürede (iki yıl) mümkün olabilmekte ve bazen hasta kaybedilebilmektedir."Bir toplumun veremden korunmasının en etkili yolunun verem hastalarının erken teşhis edilmesi olduğuna dikkat çeken Öztürk, çevresinde veya ailesinde verem hastası olanların kontrol altında olması, gerekli tetkikleri yaptırması gerektiğini söyledi. Öztürk, sigara, alkol, madde bağımlılığının bırakılması, düzenli yaşam, temizliğe önem vermek, yeterli beslenmenin hastalığın kontrol altına alınması ya da başlamaması için önemli olduğunu vurguladı.
Kaynak: İHA