Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bölücü örgütün devletle irtibatlandırma çabasının yenilir, yutulur ve kabul edilebilir hiçbir tarafı olmadığını belirterek, "AK Parti hükümeti izaha muhtaç olan bu iddianın, ayrıntılarını açıklamaya ve aziz milletimizi bilgilendirmeye hem mecbur hem de mahkumdur.
Aksi takdirde bu şaibe ve töhmetin altından hiç kimse kalkamayacak , Türkiye Cumhuriyeti`nin son 28 yılında kim görev yapmışsa terör suçuna dolaylı ya da doğrudan yardım ve yataklık yapmaklaanılacaktır " dedi
Bahçeli , son siyasi gelişmeler hakkında yaptığı yazılı açıklamada yoğunluğu , yakıcılığı ve yaygınlığı kontrolsüz bir şekilde genişleyen gündemdeki sorun alanlarının son zamanların en sıkıntılı ortamına davetiye çıkardığını belirtti . Türkiye`nin hem içten hem de dıştan , etkinlik düzeyi ileri aşamaya ulaşmış bir husumet kuşatması tarafından çevrelendiğini ve baskı altına alındığını belirten Bahçeli , " Nitekim Fransa`nın , sözde Ermeni soykırım iddialarını kabul etmeyenlere ceza verilmesini öngören venihayetinde bu ülkenin senatosu tarafından kabul edilen kararı bunlardan birisi olmuştur . Düşünceye , ifade ve fikir özgürlüğüne pranga vuran bu otoriter ve tahammülsüz zihniyet , Batı`nın çifte standarttan beslenen ve keyfiliği atlama tahtası olarak kullanan kurnazlığına açık bir delildir . İnsan olmaktan kaynaklanan söz söyleme ve ileri sürme hakkının bu ülke tarafından gasp edilmesi ve yaptırıma bağlanması yüzsüzlükten de öte , jakoben zorbalığın yeni bir oyunu olarak görülmelidir . AK Parti`nin küresel dostları ; üstelik utanmadan , sıkılmadan ve gocunmadan her fırsatta sığındığı kanlı mizanın hazırlayıcıları , tarihimizi kötüleyerek intikamlarını güncellemenin ve tazelemenin arayışı içindedirler . Türk milletini katliamcı , soykırımcı , katil gösterme ahlaksızlığının malum tarafları , uzun bir süreden beridir kendilerine sunulan uygun iklimde geçmişimize çamur atmakla meşguldürler . Ancak sözde Ermeni soykırım yalanının , bu doğrultuda haddi ve sınırları aşarcasına vurulan yaftaların Türkmilleti nezdinde hiçbir itibarı ve kalıcılığı olmayacaktır . Buna karşılık hükümetin Fransa`nın çirkinliğine , nobranlığına ve tarihimizi yargılama küstahlığına karşı hala sabırla yaklaşması ve Senato içinden konuyu yargıya götürecek milletvekili sayısıyla ilgili çetele hesabı yapması içine düştüğü zavallılığı ve çaresizliği ibretlik şekilde göstermiştir . Başbakan Erdoğan`ın , Türk milletine hakaret eden ve suçlu göstermek için parlamentosunu harekete geçiren yönetim anlayışına karşı ; zımnen alttan alan , gerilimi tırmandırmadan çıkış yolu gözleyen teslimiyetçi veaciz görüntüsü milli vicdanları hüsrana uğratmıştır . Şayet AK Parti`nin gizli ajandasında , sözde soykırımı tanıma veya bunun için özür dileme gibi bir düşüklüğün varlığı söz konusuysa , bilinsin ki , bunu aziz milletimiz asla affetmeyecektir " değerlendirmesinde bulundu
" BAŞBAKAN ERDOĞAN`IN IRAK`TA TUTMASI VAHİM GELİŞMELERE MEYDAN VERİR " Irak`ta mezhep düşmanlığı ve karşıtlığının , bu ülkenin birliğini ve bütünlüğünü tehdit edecek noktaya ulaştığını savunan Bahçeli , fiili olarak duygularda ve kafalarda bölünme yaşayan bu ülkenin , yaşadığı ağır travmanın Türkiye`ye de yansıyabileceğini ve istikrarsızlık rüzgarının Türkiye`ye kadar ulaşabileceğini ileri sürdü . Başbakan Erdoğan`ın Irak`ın kuzeyini gözeterek , merkezi yönetimle çatışması ve Iraklı taraflar arasında denge unsuru olmaktan ziyade , taraf tutmasının her anlamda tehlikeli ve vahimgelişmelere meydan vereceği uyarısında bulunan Bahçeli şunları kaydetti : " Hürmüz Boğazı`nın ateş topuna dönüşmesinin an meselesi olduğu bir zaman diliminde , AK Parti`nin Türkiye`yi meçhule doğru sürüklediği ve bir çıkmaza sokmak için inatla küresel güçlerin yanında hizalandığı her haliyle ortadadır . Irak`ın kuzeyinin devletleşmesine göz yuman ya da sessiz duran bir şuursuzluğun , bunun ülkemize misliyle olumsuz sonuçlarının sıçrayacağını bilmesi , değilse bile öngörmesi gerekmektedir . Bu ülkenin yanısıra , Ortadoğu`nun fay hattını oluşturan dört ülkeden birisi olan Suriye`ylegerilim ve anlaşmazlıkla yüklü ilişki ağı da zirvededir . Suriye kilidini henüz açamayan BOP`un , AK Parti eliyle oyunlar ve senaryolar sahnelediği herkesin bildiği gerçekler arasındadır . AK Parti hükümetinin özgürleşme ve demokratikleşme olarak övdüğü Arap Baharı dalgası , görüldüğü kadarıyla otoriter hevesleri beslemiş , değişim dinamiklerinin doğal mecrasını tıkamış ve daraltmıştır . Mısır ve Libya örnekleri bunun için iyi bir misal teşkil etmiştir . " " KCK OPERASYONLARIYLA BÖLÜCÜLÜKLE MÜCADELE İZLENİMİ VERİLİYOR " Bahçeli , Türkiye`nin her bakımdan tartışmaların ortasına itildiğini , içi boşalmadık , aşındırılmadık , sabote edilmedik ve saldırılmadık bir değer bırakılmadığını savundu . Başbakan Erdoğan`ın " ustalık dönemi " nin , içeride ihanetin cüret ve cüsse kazanmasına yol açtığını , dışarıda ise emperyalist nitelikli iftira ve ithamın Türk milletini hedef tahtası haline getirmesine mihmandarlık yaptığını ileri süren Bahçeli şu ifadeleri kullandı : " Bölücü taleplerin zıvanadan çıkmasına eşlik eden İmralı canisiyle tekrar görüşüldüğü iddiası ve PKK tezlerinin müzakere edildiğine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler Türkiye`nin büyük bir darboğazın içine çekildiğini göstermiştir . KCK operasyonları sayesinde bölücülükle mücadele edildiği izlenimi veren , fakat el althe hesabı yapması içine dından PKK`yla görüşmek için düğmeye basan hükümetin , şehitlerimizin ve gazilerimizin tüm vebalini üstüne aldığı ve milletimizin bedduasıyla sarsılacağı iyibilinmelidir . Daha tehlikelisi ise , PKK`nın devlet projesi olduğu tezinin malum mihraklar ve sözcüleri tarafından dillendirilmesi ve servis edilmesi meselesidir . İmralı canisinin avukatlarıyla ve yakınlarıyla görüşmemesinin , bu minvalde sürdürülen propagandanın ara bir aşaması olarak tayin edildiği izlenimi gittikçe güçlenmektedir . Bu gelişmelerin vatanımızın bir yöresindeki kazılarla birlikte aynı paralelde yürümesi de elbette düşündürücü ve son derece uyarıcı niteliktedir . Kaldı ki bölücü örgütün devletleirtibatlandırma çabasının yenilir , yutulur ve kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur . AK Parti hükümeti izaha muhtaç olan bu iddianın , ayrıntılarını açıklamaya ve aziz milletimizi bilgilendirmeye hem mecbur hem de mahkumdur . Aksi takdirde bu şaibe ve töhmetin altından hiç kimse kalkamayacak , Türkiye Cumhuriyeti`nin son 28 yılında kim görev yapmışsa terör suçuna dolaylı ya da doğrudan yardım ve yataklık yapmakla anılacaktır . " " Dersim ayaklanmasını gündeme taşıyan sorumsuzlukla büyüyen gedik ; Menemen tartışmasıyla açılmış , Uludere meselesiyle derinleşmiş , Yüksekova davasıyla boyut değiştirmiş , " Hepimiz Ermeniyiz " hezeyanlarıyla çıtasını yükseltmiştir " diyen Bahçeli , hükümetin , gündemi işgal eden her konuyu fırsat bilerek , planlarını bugüne kadar devreye soktuğunu iddia etti . Bahçeli şunları kaydetti : " Bu kapsamda olmak üzere Başbakan`ın rahatsızlığı ; timsah gözyaşlarını döken içten pazarlıkçı hükümet üyesine , herkesin kimliğini tanıma çıkışını yapma konusunda uygun zemin teşkil etmiş , sürekli gündemde bulunan ve her meselenin doğrudan tarafı haline gelen bir gurubun , yine bu dönemde şike konusu etrafında AK Parti`ye meydan okuması işitilmiş , Uludere tartışmaları sürerken 19 Mayıs törenleriyle ilgili çarpık ve art niyetli girişimlerin açığa çıkmasına şahitlik edilmiştir . Bundan sonra Anıtkabir`inbotanik parkına çevrilmesi , İstiklal Marşı`nın susturulması , bölücülüğün tetikçisi olanlar tarafından önerilen okullardan `Andımızın` kaldırılması da etaplar halinde uygulamaya geçilebilecektir . AK Parti`nin Türkiye`yi ayakta tutan ve aziz milletimizin içselleştirdiği ne varsa cepheden vurmaya kararlı olduğu anlaşılmaktadır . BOP`a verilen desteğin , küresel hesaplara gözü kapalı taşeronluğun ödülü olarak , eğer gücü yeterse , AK Parti`nin rejim ve sistem değişikliği için teşvik edileceği ve Türk vatanınıparçalayacağı şimdiden belirgin olmaya başlamıştır . İktidar zihniyeti , Türk milletinin yaşama alanını daraltarak , kazanımlarını eriterek ve bin yıllık kardeşlik hukukuna göz dikerek yeni bir Bizans taktiğinin içine girmiştir . Ne var ki , büyük Türk milletinin kudreti , dikkatlerden kaçan asaleti ve en imkansız zamanlarda mucize yaratan azmi olduğu sürece AK Parti`nin mayalandırdığı ayrışma ve dağılma fesadı kesinlikle tutmayacaktır . Milliyetçi Hareket Partisi , yapılan tüm hesapların farkında vebilincindedir . Bu yüzden üzerinde oynanan oyunların , pişirilen yeni komploların da takipçisidir . Ve Allah`ın izniyle hepsiyle başa çıkabi hesabı yapması içine dlecek inanca , heyecana ve dayanıklılığa haizdir . Vatanımız , milletimiz , devletimiz ve insanımız üzerinde tezgah tertip edenler , Milliyetçi Hareket Partisi`nin ne yapabileceğini ve kutsalları uğruna neleri göze alabileceğini daha idrak edememişlerdir . Türk milletinin kardeşliğini çözmeyi , küresel projelerle ayağına çelme takmayı ve hıyanetleriyleAnadolu coğrafyasına ilmek atmayı aklından geçirenler amaçlarına asla ulaşamayacaklar ve dünya gözüyle sevinemeyeceklerdir . Bunun teminatı ise aziz milletimizin desteğini almış ve itimadını kazanmış Milliyetçi Hareket Partisi`nden başkası değildir ve olmayacaktır . "
Kaynak: İHA
Bahçeli , son siyasi gelişmeler hakkında yaptığı yazılı açıklamada yoğunluğu , yakıcılığı ve yaygınlığı kontrolsüz bir şekilde genişleyen gündemdeki sorun alanlarının son zamanların en sıkıntılı ortamına davetiye çıkardığını belirtti . Türkiye`nin hem içten hem de dıştan , etkinlik düzeyi ileri aşamaya ulaşmış bir husumet kuşatması tarafından çevrelendiğini ve baskı altına alındığını belirten Bahçeli , " Nitekim Fransa`nın , sözde Ermeni soykırım iddialarını kabul etmeyenlere ceza verilmesini öngören venihayetinde bu ülkenin senatosu tarafından kabul edilen kararı bunlardan birisi olmuştur . Düşünceye , ifade ve fikir özgürlüğüne pranga vuran bu otoriter ve tahammülsüz zihniyet , Batı`nın çifte standarttan beslenen ve keyfiliği atlama tahtası olarak kullanan kurnazlığına açık bir delildir . İnsan olmaktan kaynaklanan söz söyleme ve ileri sürme hakkının bu ülke tarafından gasp edilmesi ve yaptırıma bağlanması yüzsüzlükten de öte , jakoben zorbalığın yeni bir oyunu olarak görülmelidir . AK Parti`nin küresel dostları ; üstelik utanmadan , sıkılmadan ve gocunmadan her fırsatta sığındığı kanlı mizanın hazırlayıcıları , tarihimizi kötüleyerek intikamlarını güncellemenin ve tazelemenin arayışı içindedirler . Türk milletini katliamcı , soykırımcı , katil gösterme ahlaksızlığının malum tarafları , uzun bir süreden beridir kendilerine sunulan uygun iklimde geçmişimize çamur atmakla meşguldürler . Ancak sözde Ermeni soykırım yalanının , bu doğrultuda haddi ve sınırları aşarcasına vurulan yaftaların Türkmilleti nezdinde hiçbir itibarı ve kalıcılığı olmayacaktır . Buna karşılık hükümetin Fransa`nın çirkinliğine , nobranlığına ve tarihimizi yargılama küstahlığına karşı hala sabırla yaklaşması ve Senato içinden konuyu yargıya götürecek milletvekili sayısıyla ilgili çetele hesabı yapması içine düştüğü zavallılığı ve çaresizliği ibretlik şekilde göstermiştir . Başbakan Erdoğan`ın , Türk milletine hakaret eden ve suçlu göstermek için parlamentosunu harekete geçiren yönetim anlayışına karşı ; zımnen alttan alan , gerilimi tırmandırmadan çıkış yolu gözleyen teslimiyetçi veaciz görüntüsü milli vicdanları hüsrana uğratmıştır . Şayet AK Parti`nin gizli ajandasında , sözde soykırımı tanıma veya bunun için özür dileme gibi bir düşüklüğün varlığı söz konusuysa , bilinsin ki , bunu aziz milletimiz asla affetmeyecektir " değerlendirmesinde bulundu
" BAŞBAKAN ERDOĞAN`IN IRAK`TA TUTMASI VAHİM GELİŞMELERE MEYDAN VERİR " Irak`ta mezhep düşmanlığı ve karşıtlığının , bu ülkenin birliğini ve bütünlüğünü tehdit edecek noktaya ulaştığını savunan Bahçeli , fiili olarak duygularda ve kafalarda bölünme yaşayan bu ülkenin , yaşadığı ağır travmanın Türkiye`ye de yansıyabileceğini ve istikrarsızlık rüzgarının Türkiye`ye kadar ulaşabileceğini ileri sürdü . Başbakan Erdoğan`ın Irak`ın kuzeyini gözeterek , merkezi yönetimle çatışması ve Iraklı taraflar arasında denge unsuru olmaktan ziyade , taraf tutmasının her anlamda tehlikeli ve vahimgelişmelere meydan vereceği uyarısında bulunan Bahçeli şunları kaydetti : " Hürmüz Boğazı`nın ateş topuna dönüşmesinin an meselesi olduğu bir zaman diliminde , AK Parti`nin Türkiye`yi meçhule doğru sürüklediği ve bir çıkmaza sokmak için inatla küresel güçlerin yanında hizalandığı her haliyle ortadadır . Irak`ın kuzeyinin devletleşmesine göz yuman ya da sessiz duran bir şuursuzluğun , bunun ülkemize misliyle olumsuz sonuçlarının sıçrayacağını bilmesi , değilse bile öngörmesi gerekmektedir . Bu ülkenin yanısıra , Ortadoğu`nun fay hattını oluşturan dört ülkeden birisi olan Suriye`ylegerilim ve anlaşmazlıkla yüklü ilişki ağı da zirvededir . Suriye kilidini henüz açamayan BOP`un , AK Parti eliyle oyunlar ve senaryolar sahnelediği herkesin bildiği gerçekler arasındadır . AK Parti hükümetinin özgürleşme ve demokratikleşme olarak övdüğü Arap Baharı dalgası , görüldüğü kadarıyla otoriter hevesleri beslemiş , değişim dinamiklerinin doğal mecrasını tıkamış ve daraltmıştır . Mısır ve Libya örnekleri bunun için iyi bir misal teşkil etmiştir . " " KCK OPERASYONLARIYLA BÖLÜCÜLÜKLE MÜCADELE İZLENİMİ VERİLİYOR " Bahçeli , Türkiye`nin her bakımdan tartışmaların ortasına itildiğini , içi boşalmadık , aşındırılmadık , sabote edilmedik ve saldırılmadık bir değer bırakılmadığını savundu . Başbakan Erdoğan`ın " ustalık dönemi " nin , içeride ihanetin cüret ve cüsse kazanmasına yol açtığını , dışarıda ise emperyalist nitelikli iftira ve ithamın Türk milletini hedef tahtası haline getirmesine mihmandarlık yaptığını ileri süren Bahçeli şu ifadeleri kullandı : " Bölücü taleplerin zıvanadan çıkmasına eşlik eden İmralı canisiyle tekrar görüşüldüğü iddiası ve PKK tezlerinin müzakere edildiğine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler Türkiye`nin büyük bir darboğazın içine çekildiğini göstermiştir . KCK operasyonları sayesinde bölücülükle mücadele edildiği izlenimi veren , fakat el althe hesabı yapması içine dından PKK`yla görüşmek için düğmeye basan hükümetin , şehitlerimizin ve gazilerimizin tüm vebalini üstüne aldığı ve milletimizin bedduasıyla sarsılacağı iyibilinmelidir . Daha tehlikelisi ise , PKK`nın devlet projesi olduğu tezinin malum mihraklar ve sözcüleri tarafından dillendirilmesi ve servis edilmesi meselesidir . İmralı canisinin avukatlarıyla ve yakınlarıyla görüşmemesinin , bu minvalde sürdürülen propagandanın ara bir aşaması olarak tayin edildiği izlenimi gittikçe güçlenmektedir . Bu gelişmelerin vatanımızın bir yöresindeki kazılarla birlikte aynı paralelde yürümesi de elbette düşündürücü ve son derece uyarıcı niteliktedir . Kaldı ki bölücü örgütün devletleirtibatlandırma çabasının yenilir , yutulur ve kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur . AK Parti hükümeti izaha muhtaç olan bu iddianın , ayrıntılarını açıklamaya ve aziz milletimizi bilgilendirmeye hem mecbur hem de mahkumdur . Aksi takdirde bu şaibe ve töhmetin altından hiç kimse kalkamayacak , Türkiye Cumhuriyeti`nin son 28 yılında kim görev yapmışsa terör suçuna dolaylı ya da doğrudan yardım ve yataklık yapmakla anılacaktır . " " Dersim ayaklanmasını gündeme taşıyan sorumsuzlukla büyüyen gedik ; Menemen tartışmasıyla açılmış , Uludere meselesiyle derinleşmiş , Yüksekova davasıyla boyut değiştirmiş , " Hepimiz Ermeniyiz " hezeyanlarıyla çıtasını yükseltmiştir " diyen Bahçeli , hükümetin , gündemi işgal eden her konuyu fırsat bilerek , planlarını bugüne kadar devreye soktuğunu iddia etti . Bahçeli şunları kaydetti : " Bu kapsamda olmak üzere Başbakan`ın rahatsızlığı ; timsah gözyaşlarını döken içten pazarlıkçı hükümet üyesine , herkesin kimliğini tanıma çıkışını yapma konusunda uygun zemin teşkil etmiş , sürekli gündemde bulunan ve her meselenin doğrudan tarafı haline gelen bir gurubun , yine bu dönemde şike konusu etrafında AK Parti`ye meydan okuması işitilmiş , Uludere tartışmaları sürerken 19 Mayıs törenleriyle ilgili çarpık ve art niyetli girişimlerin açığa çıkmasına şahitlik edilmiştir . Bundan sonra Anıtkabir`inbotanik parkına çevrilmesi , İstiklal Marşı`nın susturulması , bölücülüğün tetikçisi olanlar tarafından önerilen okullardan `Andımızın` kaldırılması da etaplar halinde uygulamaya geçilebilecektir . AK Parti`nin Türkiye`yi ayakta tutan ve aziz milletimizin içselleştirdiği ne varsa cepheden vurmaya kararlı olduğu anlaşılmaktadır . BOP`a verilen desteğin , küresel hesaplara gözü kapalı taşeronluğun ödülü olarak , eğer gücü yeterse , AK Parti`nin rejim ve sistem değişikliği için teşvik edileceği ve Türk vatanınıparçalayacağı şimdiden belirgin olmaya başlamıştır . İktidar zihniyeti , Türk milletinin yaşama alanını daraltarak , kazanımlarını eriterek ve bin yıllık kardeşlik hukukuna göz dikerek yeni bir Bizans taktiğinin içine girmiştir . Ne var ki , büyük Türk milletinin kudreti , dikkatlerden kaçan asaleti ve en imkansız zamanlarda mucize yaratan azmi olduğu sürece AK Parti`nin mayalandırdığı ayrışma ve dağılma fesadı kesinlikle tutmayacaktır . Milliyetçi Hareket Partisi , yapılan tüm hesapların farkında vebilincindedir . Bu yüzden üzerinde oynanan oyunların , pişirilen yeni komploların da takipçisidir . Ve Allah`ın izniyle hepsiyle başa çıkabi hesabı yapması içine dlecek inanca , heyecana ve dayanıklılığa haizdir . Vatanımız , milletimiz , devletimiz ve insanımız üzerinde tezgah tertip edenler , Milliyetçi Hareket Partisi`nin ne yapabileceğini ve kutsalları uğruna neleri göze alabileceğini daha idrak edememişlerdir . Türk milletinin kardeşliğini çözmeyi , küresel projelerle ayağına çelme takmayı ve hıyanetleriyleAnadolu coğrafyasına ilmek atmayı aklından geçirenler amaçlarına asla ulaşamayacaklar ve dünya gözüyle sevinemeyeceklerdir . Bunun teminatı ise aziz milletimizin desteğini almış ve itimadını kazanmış Milliyetçi Hareket Partisi`nden başkası değildir ve olmayacaktır . "