Paraşütten Düşen Caner, Thk’dan Serbest Düşüş Eğitimi Almış
Muğla`nın Fethiye İlçesi`ndeki Babadağ`da paraşütten kayarak 700 metreden kayalıklara düşüp ölen 27 yaşındaki Caner Güler, Bursa’da toprağa verildi.
Kazanın ihmallerden kaynaklandığını savunan acılı eş Miray Güler ve hayatını kaybeden Caner Güler`in 8 yıl önce Türk Hava Kurumu’ndan serbest düşüş eğitimi aldığı öğrenildi. Ayrıca, aynı bölgede üç ay önce profesyonel bir pilotun da düşerek öldüğü iddia edildi.
Makine mühendisi Caner Güler ile eşi 26 yaşındaki Miray Güler, Bursa`dan bayram tatili için gittikleri Fethiye’de yamaç paraşütü yapmak istedi. 1900 metrelik Babadağ`a çıkan çift, sırayla pilotlar eşliğinde atlayış yaptı. Caner Güler ve pilotu Murat Sait Yeşilbaçar bir süre uçtuktan sonra Güler, paraşütten kayarak 700 metre yüksekten kayalıklara düşerek hayatını kaybetti. Caner Güler için Bursa merkez Osmangazi ilçesi Akpınar Mahallesi İmamı Azam Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Caner’in evinin bulunduğu Bülbül Sokak’ta ise büyük üzüntü yaşandı. Eşinin düşme anını izleyen ve ölümüyle şoka giren Miray Güler, yakınları ve arkadaşları tarafından sakinleştirildi. Yaşadığı şoku üzerinden atamayan Miray Güler, gazetecilere şunları söyledi: “Bir sürü uyduruk firma var. Eski adı İkarus. Beni sonradan ikna ettiler. Çok sorguladım. Bana pilotlar ‘ilk defa bu kadar çok soru soran birini görüyoruz’ dediler. Eşimi öldürdüklerini düşünüyorum. Büyük ihmal olduğunu düşünüyorum. Kanuni takip devam ediyor. Dava açmayı düşünüyorum. Pilotların kendi aralarında emniyet kemerinin takılı olmadığı konuşmasını duydum. Ama endişe edilecek bir şey olmadığını söylediler. Eşimi paraşütün iplerini tutarak kendini yukarı doğru çekerken gördüm. Eşimin düştüğünü görmedim. İndikten sonra pilotların kendi aralarında konuşmalarından duydum.”
Kameralara konuşmayı reddeden baba Celal Güler ise bunun bir kaza değil ihmal olduğunu belirterek, bu tür sporları yapanlar için devletin gerekli denetimleri yapmasını istedi.
ARKADAŞLARI: İNANILMAZ İHMALLER VAR
Caner’in arkadaşlarından Dağcılık Federasyonu üyesi Demir Aydemir, olayda inanılmaz ihmaller olduğunu belirterek bunun kaza değil cinayet olduğunu kaydetti. Aydemir, şunları dile getirdi: "Yerde eğitim verilmemiş, 5 dakika içinde apar topar bindirilmişler. Buraya çıkan insanlar çok heyecanlı oluyor, üzerlerini kontrol edecek eğitimleri de yok. Paldır küldür oraya çıkartılıyor. Yaklaşık 3 ay önce yine bir kaza gerçekleşmiş. Çok deneyimli bir pilot kendisini bağlamadığı için yere düşüp ölüyor. Bundan Fethiye’nin de haberi yok. Bu yerel basında da yer almadı. Prosedürler uygulansa ve o kemerin önemi anlatılsa herkes üç kere kontrol ederdi. Ve şuan Caner’de bizlerle olurdu."
"PİLOTLARIN ALKOLLÜ OLDUĞU BİLE SÖYLENİYOR"
Lise arkadaşlarından avukat Serdar Ulusoy ise pilotların ihmalkarlığı ve şirketlerin pilotları daha fazla atlayış yapmaları konusunda sıkıştırmalarının bu kazaya neden olduğunu savundu. Ulusoy, "İnsanlar bu olaydan birkaç saat önce aynı faaliyeti yaptıklarını ve tamamen bir keşmekeşin olduğunu, hiçbir önlemin alınmadığını, pilotların alkollü olduğunu söyleyenler bile var. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Cezayı hak eden insanları cezasız bırakmayacağız." diye konuştu.
Ulusoy, Caner ve Miray’ın 8 yıl önce Türk Hava Kurumu’ndan serbest düşüş eğitimi aldığını, kendilerine paraşüt verilmeleri halinde kazadan kurtulabileceğini sözlerine ekledi.
Makine mühendisi Caner Güler ile eşi 26 yaşındaki Miray Güler, Bursa`dan bayram tatili için gittikleri Fethiye’de yamaç paraşütü yapmak istedi. 1900 metrelik Babadağ`a çıkan çift, sırayla pilotlar eşliğinde atlayış yaptı. Caner Güler ve pilotu Murat Sait Yeşilbaçar bir süre uçtuktan sonra Güler, paraşütten kayarak 700 metre yüksekten kayalıklara düşerek hayatını kaybetti. Caner Güler için Bursa merkez Osmangazi ilçesi Akpınar Mahallesi İmamı Azam Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Caner’in evinin bulunduğu Bülbül Sokak’ta ise büyük üzüntü yaşandı. Eşinin düşme anını izleyen ve ölümüyle şoka giren Miray Güler, yakınları ve arkadaşları tarafından sakinleştirildi. Yaşadığı şoku üzerinden atamayan Miray Güler, gazetecilere şunları söyledi: “Bir sürü uyduruk firma var. Eski adı İkarus. Beni sonradan ikna ettiler. Çok sorguladım. Bana pilotlar ‘ilk defa bu kadar çok soru soran birini görüyoruz’ dediler. Eşimi öldürdüklerini düşünüyorum. Büyük ihmal olduğunu düşünüyorum. Kanuni takip devam ediyor. Dava açmayı düşünüyorum. Pilotların kendi aralarında emniyet kemerinin takılı olmadığı konuşmasını duydum. Ama endişe edilecek bir şey olmadığını söylediler. Eşimi paraşütün iplerini tutarak kendini yukarı doğru çekerken gördüm. Eşimin düştüğünü görmedim. İndikten sonra pilotların kendi aralarında konuşmalarından duydum.”
Kameralara konuşmayı reddeden baba Celal Güler ise bunun bir kaza değil ihmal olduğunu belirterek, bu tür sporları yapanlar için devletin gerekli denetimleri yapmasını istedi.
ARKADAŞLARI: İNANILMAZ İHMALLER VAR
Caner’in arkadaşlarından Dağcılık Federasyonu üyesi Demir Aydemir, olayda inanılmaz ihmaller olduğunu belirterek bunun kaza değil cinayet olduğunu kaydetti. Aydemir, şunları dile getirdi: "Yerde eğitim verilmemiş, 5 dakika içinde apar topar bindirilmişler. Buraya çıkan insanlar çok heyecanlı oluyor, üzerlerini kontrol edecek eğitimleri de yok. Paldır küldür oraya çıkartılıyor. Yaklaşık 3 ay önce yine bir kaza gerçekleşmiş. Çok deneyimli bir pilot kendisini bağlamadığı için yere düşüp ölüyor. Bundan Fethiye’nin de haberi yok. Bu yerel basında da yer almadı. Prosedürler uygulansa ve o kemerin önemi anlatılsa herkes üç kere kontrol ederdi. Ve şuan Caner’de bizlerle olurdu."
"PİLOTLARIN ALKOLLÜ OLDUĞU BİLE SÖYLENİYOR"
Lise arkadaşlarından avukat Serdar Ulusoy ise pilotların ihmalkarlığı ve şirketlerin pilotları daha fazla atlayış yapmaları konusunda sıkıştırmalarının bu kazaya neden olduğunu savundu. Ulusoy, "İnsanlar bu olaydan birkaç saat önce aynı faaliyeti yaptıklarını ve tamamen bir keşmekeşin olduğunu, hiçbir önlemin alınmadığını, pilotların alkollü olduğunu söyleyenler bile var. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Cezayı hak eden insanları cezasız bırakmayacağız." diye konuştu.
Ulusoy, Caner ve Miray’ın 8 yıl önce Türk Hava Kurumu’ndan serbest düşüş eğitimi aldığını, kendilerine paraşüt verilmeleri halinde kazadan kurtulabileceğini sözlerine ekledi.