Mavi Marmara Mağdurlarının Avukatından "palmer Raporu`na Tepki
Mavi Marmara mağdurlarının avukatı Ramazan Arıtürk, Birleşmiş Milletler (BM) Mavi Marmara Raporu`nun basına sızması ve sonrasında yaşanan süreçle ilgili yaptığı açıklamada, "Palmer Raporu Türkiye tarafından kabul edilmediği için hiç bir hukuki geçerliliği yoktur, yani yokluk hükmündedir" dedi.
Son gelişmeler üzerine yazılı açıklama yapan Arıtürk, Palmer Komisyonunun görevi ve nihai amacının, "Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkileri ve bunun yanı sıra Orta Doğu`dakigenel durumu olumlu anlamda etkilemek" olduğunu söyledi. Ramazan Arıtürk, BM İnsan Hakları Konseyinin Mavi Marmara Raporundan çok farklı ve tamamıyla siyasi olduğunu belirterek, "Amaç iki ülke arasında uzlaşma sağlayabilecek bir rapor ortaya çıkarmaktır. Komisyonun sonuçlanması yani raporunu yayınlaması için komisyona üye olan dört uzmanın da raporu konsensüs yani oybirliği olarak oylaması gerekir. Oybirliği olmasa rapor hiç bir zaman resmi hale gelmez ve geçersizdir. Bu anlamda Palmer Raporu komisyontarafından hazırlanmış olmasına rağmen Türkiye tarafından kabul edilmediği için hiç bir hukuki geçerliliği yoktur, yani yokluk hükmündedir. BM Palmer Komisyonu kurulduğuan mağdurların Avukatları olarak ilkin komisyon üyesi olan "Alvaro Urıbe" hakkındaki çekincelerimizi BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon`a ve kamuoyuna yazılı olarakbildirmiştik. Zira, Urıbe kamuoyunda da açık seçik olarak bilinen bir İsrail dostudur. Bu anlamda tarafsızlığı ve ne derecede bağımsız olduğu tartışmalıdır" dedi. Alvaro Urıbe`nin, Amerika Birleşik Devletleri`nde, alanında en güçlü İsrail lobi kuruluşlarından biri olan Amerikan Musevi Topluluğu (American Jewish Commitee) tarafınca 4 Mayıs 2007 tarihinde Light Unto the Nations ödülünü aldığını hatırlatan Avukat Arıtürk, "Ödül verilirken mezkur lobi kuruluşunun başkanı kendisini İsrail`in ve Musevitoplumunun iyi bir dostu olarak takdim etmiştir. Ayrıca Urıbe aleyhine Kolombiya Devlet başkanlığı görevini ifa ederken işlediği kitlesel suçlardan dolayı Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soruşturma açılmıştır ve mezkur soruşturma halen devam etmektedir. 31 Mayıs saldırılarını yapanların işlediği hukuka aykırılıklar o kadar haksız ve ortada ki, mezkur Rapor, her ne kadar hukuken yok olsa ve komisyon üyelerinin bazılarının tarafsızlığı şaibeli olsa dahi, bu haliyle bile İsrailli askerlerin aşırıderecede ve orantısız güç kullandığını ve sorumlu olduğunu kabul etmiştir" diye konuştu. Mavi Marmara mağdurlarının avukatı Ramazan Arıtürk, açıklamasını şöyle tamamladı: "31 Mayıs tarihli saldırıları gerçekleştiren askerlerin bazılarının kimlik bilgileri şu an itibariyle elimizde bulunmaktadır ve kendileri aleyhine, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi dahil olmak üzere, her türlü ulusal ve uluslararası hukuki ve cezai takibatı müvekkillerimiz adına yapmaktayız ve yapacağız. İlaveten, siz değerli kamuoyuna Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesinde Ekim 2010 ` da İsrailli yetkililerin Savaş ve İnsanlığa Karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle müvekkillerimiz adına başvurudabulunduğumuzu tekrar hatırlatmak isteriz. Son olarak, BM Palmer Raporunun 1 Eylül Dünya Barış gününde kamuoyuna sızdırılmasını bizler, önce bir İnsan sonra da Mağdur Avukatları olarak derin bir üzüntü içinde karşılamaktayız".
Kaynak: İHA