"sayın Cumhurbaşkanımız Doğru Olanı Yaptı"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşma yapacağı salonda bomba ihbarı yapılmasına ilişkin, ''Terör örgütlerinin veya kötü maksatlı kişilerin bir takım bu şekilde davranışlarına prim verdirmemek gerekir.
Sayın Cumhurbaşkanımız doğru olanı yapmıştır'' dedi.Arınç, TRT Avaz stüdyolarının açılışı öncesinde, ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Almanya'da bir toplantıya katılımından önce bomba ihbarı yapıldığının bildirilmesine karşın burada konuşmayı yapmasının'' sorulması üzerine, asılsız bomba ihbarının her zaman her yerde, bazen uçaklarla, bazen kapalı mekanlarla ilgili yapıldığını belirterek, ''Allah'tan ki çoğu yanlış çıkar veya kasıtlı olarak yapılmış ihbar olarak çıkar. Bütün bunlar emniyet güçleri tarafından araştırılır, sonunda toplantı yapılır veya uçaklar havalanır yani bu sadece Türkiye için değil tüm dünya için bir gerçektir'' diye konuştu.Dünyanın terörle mücadele ettiğini ve terör örgütlerinin nerede ne yapacağını önceden bilmenin de çok zor olduğunu dile getiren Arınç, şöyle devam etti: ''Dolasıyıla sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya seyahatinde bir kapalı salon toplantısını, bir yerden gelen telefon ihbarıyla, bomba ihbarı yapılması, salonun boşaltılması bence bir güvenlik tedbiri olarak doğaldır. Ama güzel olanı, doğru olanı ve bizim açımızdan da takdir edileni, sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla bu konuşmayı yapmak istemesi, hatta eğer konuşma yapılmayacaksa 'bu ziyaretimi yarıda keser ülkeme dönerim' demesidir. Terör örgütlerinin veya kötü maksatlı kişilerin bir takım bu şekilde davranışlarına prim verdirmemek gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımız doğru olanı yapmıştır. Bizim de bazı toplantılarımız için önceden, sonradan bu tür şeylerin yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanı, başarılı ziyaretine devam etmektedir. Dünkü gelişmeleri hep beraber izledik. Sanıyorum bugün de Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi anlamında dostane görüşmeler devam edecektir. Ve sayın Cumhurbaşkanı sağ sağlimen dönmüş olacaklardır.'' -Doğan Yurdakul'un eşinin cenazesi- Arınç, bir başka gazetecinin, ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Doğan Yurdakul'un, eşinin cenazesine cezaevi aracıyla gelmesine yönelik eleştirilerinin hatırlatılması ve bu konudaki görüşlerinin'' sorulması üzerine de ''Görüntülerin insanı üzdüğü konusunda sanıyorum herkes ittifak içindedir'' dedi.Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir defa ölüm büyük bir hadise. İkincisi ölen kişi, o zaten eşidir. Üçüncüsü kendisi tutukludur. Özel izinle bu cenaze törenine gelmiştir. Bütün bunlar insani düşünceyle baktığınız zaman fevkalade üzücü ve yaralayıcıdır. Ancak işin hukuki boyutu bir kaç konuyu ele almak gerekir. Bir tanesi bu kişi, belli bir soruşturma kapsamında tutuklanmıştır ve henüz tahliye edilmemiştir. Türkiye'de tutuklanan ve tahliye edilmeyen tek kişi de Doğan Yurdakul değildir. Yani herkes tutuklanmasın herkes serbest bırakılsın anlayışı mümkün olmayacağına göre, 'tutukluluk istisnai olmalı ve tutukluluk süreleri mutlaka çok az olmalı' şeklindeki bir düşünce Adalet Bakanlığımız tarafından ceza muhakemesi kanununda yapılacak düzenlemelerle ancak gerçekleştirilebilir. Bu konuda zaman içerisinde çalışmalar yapıldı ve tutukluluk süreleri bildiğiniz gibi belli suçlar için belli sürelere bağlandı. Bu konuda itirazlar oldu. Yeni bir düzenleme yapmak için bir çalışmanın mevcudiyetinden haberdar değilim. Elbette insani açıdan üzülürüz. Hiç kimse tutuklanmamalıdır ama suç işleyenler de suçlarının karşılığını mutlaka görmelidirler. Aslolan tutuklamanın bir tedbir olması ve cezaya dönüşmemesidir. Bu konularda da hakimlerimizin takdir haklarını ellerindeki delillere göre ve kanunda yazılı usuller çerçevesinde kullanmasıdır. Sadece Doğan Yurdakul'un durumuna bakılarak bu kounda bir düzenleme yapmamız da mümkün değil. Bilelim ki içeride profesör ünvanını taşıyanlardan muvazzaf veya gayrı muvazzaf emekli subaylara kadar pek çok kişi tutuklu bulunmaktadır. Hepsinin durumunu ortak bir paydada düşünerek hareket etmemiz bence daha doğru olur.'' Arınç, elektrik faturalarından TRT payının kesildiğinin anımsatılarak, bu payın kesilmeye devam edilip edilmeyeceğine yönelik soru üzerine de ''Tabii kesilmeye devam edecek çünkü biz kamu yayıncılığı yapıyoruz. Bütçemiz bundan oluşuyor. işte o bütçeyle de avaz gibi kanallarımızla birlikte 15 tane kanalımızın tüm masraflarını karşılıyoruz'' yanıtını verdi.
Kaynak: AA