Deniz Feneri E.v. Soruşturması
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Deniz Feneri e.
V soruşturmasını yürüten savcılar hakkında inceleme başlatılmasının yargı sürecine ağır bir müdahale olduğunu belirterek, "Deniz Feneri, iktidarın kara kutusudur ve kapatılmak istenmektedir" dedi.
Parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Tarhan, Deniz Fener e.V soruşturmasını yürüten savcılar hakkında soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi. Soruşturmayı yürüten savcılar hakkında inceleme başlatılmasının yargı sürecine ağır bir müdahale ve yargının nasıl tek koltuktan yönetildiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Tarhan, HSYK`nın tarafsız yargıç ve savcıları engellemek için bir silah olarak kullanıldığını ileri sürdü.
CHP`li Tarhan, iktidarın pek çok kez kendisini rahatsız eden soruşturmaları, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarının elinden aldığını savunarak, "Örneğin Abbas Özden ve Vahdet Polatkan hakkında da müfettiş aracılığıyla ellerindeki dosyaların alınması süreçlerinde bütün bunlar yaşanmıştır. Sadece görevlerini yapan savcı ve yargıçlar, bu ve benzeri pek çok uygulamada diğer meslektaşlarına örnek teşkil etmesi için sahte soruşturmalarla ağır mağduriyetlere uğratılmışlardır. Böylece adaletinhaksızlıklara ve yolsuzluklara suskun kalması, güçlünün yanında olması telkininde açıkça bulunulmuştur" diye konuştu. Türkiye`de bu soruşturmaları kimin yönlendirdiği ve yönettiğinin artık bir `sır` olmadığını belirten Tarhan, şunları kaydetti: "Namuslu cumhuriyet savcıları ve yargıçlar iktidarın göz hapsindedir. Dürüstlük, bitaraflık iktidar tarafından asla ve asla cezasız bırakılmamakta, derhal bertaraf edilmektedir. Aynı bitaraf işadamları ve medya için maliyenin silah olarak kullanıldığı gibi bitaraf savcı ve yargıçlar için HSYK bir silah olarak kullanılmaktadır. Ne de olsa birilerinin sınıf arkadaşı olan, istedikçe veren savcı ve yargıçlar değildir bunlar. Ve bu bile başlı başına bir bertaraf olma nedenidir. Yargı, sınıf arkadaşlarınınkenar süsü oluncaya kadar anlaşılan bu baskı sürecektir ki üstünlerin hukuku da tam da bu olsa gerektir." Tarhan, basın toplantısını, "Deniz Feneri, iktidarın kara kutusudur ve kapatılmak istenmektedir" sözleriyle tamamladı ve gazetecilerin sorularını kabul etmedi.
Kaynak: İHA
Parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Tarhan, Deniz Fener e.V soruşturmasını yürüten savcılar hakkında soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi. Soruşturmayı yürüten savcılar hakkında inceleme başlatılmasının yargı sürecine ağır bir müdahale ve yargının nasıl tek koltuktan yönetildiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Tarhan, HSYK`nın tarafsız yargıç ve savcıları engellemek için bir silah olarak kullanıldığını ileri sürdü.
CHP`li Tarhan, iktidarın pek çok kez kendisini rahatsız eden soruşturmaları, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarının elinden aldığını savunarak, "Örneğin Abbas Özden ve Vahdet Polatkan hakkında da müfettiş aracılığıyla ellerindeki dosyaların alınması süreçlerinde bütün bunlar yaşanmıştır. Sadece görevlerini yapan savcı ve yargıçlar, bu ve benzeri pek çok uygulamada diğer meslektaşlarına örnek teşkil etmesi için sahte soruşturmalarla ağır mağduriyetlere uğratılmışlardır. Böylece adaletinhaksızlıklara ve yolsuzluklara suskun kalması, güçlünün yanında olması telkininde açıkça bulunulmuştur" diye konuştu. Türkiye`de bu soruşturmaları kimin yönlendirdiği ve yönettiğinin artık bir `sır` olmadığını belirten Tarhan, şunları kaydetti: "Namuslu cumhuriyet savcıları ve yargıçlar iktidarın göz hapsindedir. Dürüstlük, bitaraflık iktidar tarafından asla ve asla cezasız bırakılmamakta, derhal bertaraf edilmektedir. Aynı bitaraf işadamları ve medya için maliyenin silah olarak kullanıldığı gibi bitaraf savcı ve yargıçlar için HSYK bir silah olarak kullanılmaktadır. Ne de olsa birilerinin sınıf arkadaşı olan, istedikçe veren savcı ve yargıçlar değildir bunlar. Ve bu bile başlı başına bir bertaraf olma nedenidir. Yargı, sınıf arkadaşlarınınkenar süsü oluncaya kadar anlaşılan bu baskı sürecektir ki üstünlerin hukuku da tam da bu olsa gerektir." Tarhan, basın toplantısını, "Deniz Feneri, iktidarın kara kutusudur ve kapatılmak istenmektedir" sözleriyle tamamladı ve gazetecilerin sorularını kabul etmedi.