Eğitim-iş`ten Şapka ve Kıyafet İnkılabı Mesajı
Eğitim ve Bilim İş görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Kastamonu İl Temsilciliği, Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 86.
Yıldönümü Kutlamaları nedeniyle mesaj yayınladı.Eğitil-İş Sendikası Kastamonu İl Temsilcisi Ahmet Tevfik Bal, yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Türk ulusu, batı sömürgeciliği ve emperyalizminin yüz yıllar boyu süren saldırılarını Büyük Atatürk’ün önderliğinde yürütülen ulusal kurtuluş savaşımızla yenilgiye uğratıp, Lozan Antlaşması’yla bağımsızlığını kabul ettirdikten sonra, geriliğe yol açan ortaçağ kurum ve ilişkilerini tasfiye ederek çağdaş ve ileri bir toplum kurmak için büyük bir devrimci atılım içerisine girmiştir. Bütün dünyada hayranlık ve şaşkınlık uyandıran siyasi, toplumsal ve ekonomik dönüşümler Atatürk Devrimleriyle kısa bir zaman dilimi içerisinde başarılmıştır. Şapka ve Kıyafet Devrimi de Türkiye Cumhuriyeti halkının fikriyle, anlayışıyla, aile yaşamıyla ve yaşayış tarzıyla uygar olduğunu göstermek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Şapka ve Kıyafet Devriminin gerçekleştirilmesi için Kastamonu’nun seçilmesi de son derece anlamlıdır: Çünkü Kastamonu, bağımsızlık savaşımıza en fazla katkıyı yapan illerimizin başında gelmektedir. Kastamonu halkı; cepheye gönderdiği kahraman evlatlarıyla, büyük zorluklar içerisinde cepheye silah ve cephane taşıyan kadınlarıyla, Anadolu’nun istiklal yolu durumunda bulunan İnebolu’suyla kurtuluş destanına unutulmaz katkılarda bulunmuştur. Atatürk, Kastamonu ziyareti sırasında yaptığı çeşitli konuşmalarla Türk devriminin yönelimini tartışma götürmez bir şekilde ortaya koymuştur. Bu konuşmalarından birinde ‘Bugün bilimin, fennin, bütün her şeyiyle yüz yüze gelişinde filan veya falan şeyhin yol göstericiliğinde maddi mutluluğu ve maneviye arayacak kadar ilkel insanların Türkiye uygar toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum. Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır’ demiştir. Bundan da anlıyoruz ki, amaçlanan yalnızca bir kıyafet değişikliği değil bir zihniyet devrimidir! Şapka ve Kıyafet Devrimi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarından olan laiklik ilkesinin yerleşmesinin önemli aşamalarındandır. Bu yönüyle de son derece önemlidir. Laiklik ilkesi, ulus olmanın, bağımsız ulus devletin olmazsa olmaz koşullarındandır! Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne cepheden saldıranların, karşıdevrimci gericilerin ve etnik ırkçı bölücülerin laiklik ve ulusçuluk ilkesini hedef almaları bir tesadüf değildir. Ne var ki Cumhuriyetin başlangıcından beri süregelen karşıdevrimci çizgi, arkasına aldığı dış desteklerle Atatürk İlke ve Devrimlerini sulandırıp Türkiye Cumhuriyeti’ni başkalaştırma çabası içerisindedir. Bundan dolayıdır ki laiklik ilkesinden vazgeçmek, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nden ve ulus olmaktan vazgeçmek sonucunu doğuracaktır! Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nden, Atatürk İlke ve Devrimlerinden, ulusal bütünlükten, çağdaşlıktan, aydınlıktan vazgeçilmesi söz konusu dahi edilemez! Tarihin tekerleğini geriye çevrilemez!” ifadeleri yer aldı.
Kaynak: İHA