Deniz Feneri Derneği Genel Başkan Yardımcısı'ndan Soruşturma Açıklaması
Deniz Feneri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Recep Koçak, derneklerinin İzmir Şubesi'nde yaptığı basın açıklamasında, Almanya Deniz Feneri E.V. ile isim benzerliğinin söz konusu olduğunu, 2008 yılından bu yana süren soruşturma ile ilgili gocundukları bir durumun olmadığını söyledi.
Deniz Feneri Derneği‘nin kurulduğu günden bu yana yardıma muhtaç insanlara uzanan bir el olduğunu söyleyen Koçak, bugüne kadar 47 ülkeye yardım götürdüklerini ifade ederek, "Son üç senedir hakkımızda çıkan haberler yüzünden yardım miktarlarında biraz düşüş yaşanıyor. Geçen yıl 106 bin aileye yardım ettik. Doğu Anadolu Bölgesi‘ndeki 15 ilde bugüne kadar 200 bin, Ege Bölgesi temsilciliğine bağlı 10 ilde de 170 bin vatandaşa yardım ettik" dedi.
Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Almanya‘daki Deniz Feneri E.V., fakirlere yardım amacıyla 2003 yılından itibaren 7 milyon 40 bin euro derneğimize göndermiştir. Bu para da İçişleri Bakanlığına bağlı denetmenlerin bilgisi dahilindedir. Bizim gocunduğumuz hiçbir konu yok. Evraklarımızın tamamının mercek altına alınmasından endişemiz yok. Gelen her çorap barkodlanıyor, kimden geldiği ve kime gittiği biliniyor. Gelen her kuruş, bankalar aracılığıyla hesaba geçiyor ve fakir fukaraya öyle gidiyor. Yani biz
paraya dokunmuyoruz."
"RESMİ BAĞLANTIMIZ YOK, LOGOLARIMIZ BİLE FARKLI"
Almanya Deniz Feneri E.V. ile herhangi bir ortaklıkları olmadığını ve son birkaç yıldır çıkan haberler yüzünden arada bağlantı olmadığını kamuoyuna anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Koçak, "Almanya‘daki hukuki süreçte hakimin davaya bazı isimleri eklemesi üzerine Türkiye‘de RTÜK üyesi Zahid Akman gibi isimler de sorgulanmıştır. Bizim derneğimizin yurt dışında temsilciliği veya şubesi yoktur. İçişleri Bakanlığının denetçileri, bu gerçeği kayıtlara geçirmiştir. Almanya‘daki Deniz Feneri E.V. isimli
yardım kuruluşuyla hukuki veya şube ve merkez ilişkimiz yoktur. O dernekten derneğimize yapılan yardımlar vardır. O derneğin 2007 yılından itibaren yaşadığı hukuki sıkıntılar üzerine sürekli olarak Almanya‘dakinin müstakil bir kuruluş olduğunu, bizimle ilişkisinin yardımla sınırlı bulunduğunu, bu yardımın da uluslararası hukuk çerçevesinde banka yoluyla yapıldığını söyledik. Biz de parayı İçişleri Bakanlığına bildirdik, izinli kullanıldı. 7 milyon 40 euro, 2003 yılından itibaren bağış olarak gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu isimleri sorguluyor. Türkiye Deniz Feneri ile ilgili bir soruşturma yoktur. Hiç kimse bize gelip yöneticilik yapmamıştır" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Almanya‘daki Deniz Feneri E.V., fakirlere yardım amacıyla 2003 yılından itibaren 7 milyon 40 bin euro derneğimize göndermiştir. Bu para da İçişleri Bakanlığına bağlı denetmenlerin bilgisi dahilindedir. Bizim gocunduğumuz hiçbir konu yok. Evraklarımızın tamamının mercek altına alınmasından endişemiz yok. Gelen her çorap barkodlanıyor, kimden geldiği ve kime gittiği biliniyor. Gelen her kuruş, bankalar aracılığıyla hesaba geçiyor ve fakir fukaraya öyle gidiyor. Yani biz
paraya dokunmuyoruz."
"RESMİ BAĞLANTIMIZ YOK, LOGOLARIMIZ BİLE FARKLI"
Almanya Deniz Feneri E.V. ile herhangi bir ortaklıkları olmadığını ve son birkaç yıldır çıkan haberler yüzünden arada bağlantı olmadığını kamuoyuna anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Koçak, "Almanya‘daki hukuki süreçte hakimin davaya bazı isimleri eklemesi üzerine Türkiye‘de RTÜK üyesi Zahid Akman gibi isimler de sorgulanmıştır. Bizim derneğimizin yurt dışında temsilciliği veya şubesi yoktur. İçişleri Bakanlığının denetçileri, bu gerçeği kayıtlara geçirmiştir. Almanya‘daki Deniz Feneri E.V. isimli
yardım kuruluşuyla hukuki veya şube ve merkez ilişkimiz yoktur. O dernekten derneğimize yapılan yardımlar vardır. O derneğin 2007 yılından itibaren yaşadığı hukuki sıkıntılar üzerine sürekli olarak Almanya‘dakinin müstakil bir kuruluş olduğunu, bizimle ilişkisinin yardımla sınırlı bulunduğunu, bu yardımın da uluslararası hukuk çerçevesinde banka yoluyla yapıldığını söyledik. Biz de parayı İçişleri Bakanlığına bildirdik, izinli kullanıldı. 7 milyon 40 euro, 2003 yılından itibaren bağış olarak gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu isimleri sorguluyor. Türkiye Deniz Feneri ile ilgili bir soruşturma yoktur. Hiç kimse bize gelip yöneticilik yapmamıştır" diye konuştu.