Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yemin etmeyen milletvekillerinin devamsızlıktan vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin, "Ben şahsen devamsızlıkları sebebiyle meclis‘teki yasama faaliyetlerine katılmayan en azından şu anda katılmayan milletvekillerimizin milletvekillerinin düşürülmesini doğru bulmam" dedi.
TBMM‘de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, "Yeni kabineyi nasıl buldunuz? Sizin için sürpriz isimler var mıydı? Önceden Sayın Başbakan ile müzakere etmiş miydiniz?" yönündeki sorusu üzerine şunları söyledi:
"Bugün 61. hükümet açıklandı. Bende Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildim. Onurlu bir görev. Bundan dolayı Sayın Başbakana teşekkür ediyorum İnşallah başarılı bir çalışma yapacağız. Hükümetim ile birlikte halkımızın hizmetinde olacağız. Kabinede tekrar görev almam konusunda Başbakanımızla hiçbir görüşmemiz olmadı. Diğer arkadaşlarım konusunda da kimin bakan olacağı konusunda bilgi sahibi değildim. Tabi sizlerin konuştuğu herkesin tahmin edebildiği bazı isimler vardı. Ama Sayın Başbakanımız kendi
istişareleri ile kendi düşünceleri ile ustalık dönemi kabinesi bu şekilde ortaya koydu. Ben her arkadaşımın birbirinden değerli, kıymetli olduğun düşünüyorum. AK Parti grubu çok güçlü bir grup. Bunun içerisinden en az 10 hükümet çıkar. Buna adım gibi inanıyorum. Ama bu hükümetimiz bu isimlerle kuruldu. Eminim arkadaşlarımız görevlerini büyük bir başarı ile yapacaklardır. Belki zaman içerisinde hükümetimizin çalışmaları ne şekil gösterirse Sayın Başbakanımız bakanlarla ilgili tasarruflarda elbette de
bulunabilecektir. Ama bugünkü kabinede görebildiğimi. Tanıyabildiğim her arkadaşımızın görevine layık olduğunu ve başarılı ile çalışacağına ümit ediyorum."
Arınç, "Görev alanınızda ir değişiklik olacak mı?‘ yönündeki soruya, "Başbakan yardımcılığı 4‘e çıktı. Başbakan yardımcıları arasında görev dağılımını Sayın Başbakanımız belirliyorlar. Sanıyorum ki ben yine eski görev alanımın içerisinde kalacağım. Belki birkaç değişiklikte olabilir. Yarın Bakanlar Kurulumuz var. Bakanlar Kurulu‘nda belki görev alanlarımız bizlere tekrar söylenecektir" yanıtı verdi.
"ASLİ GÖREVLERİNE BAŞLAMALARI VE YASAMA ÇALIŞMALARINA KATILMALARINI HEPİMİZ ARZU EDİYORUZ"
"Hükümet sözcüsü olabilir misiniz?" yönündeki soru üzerine Arınç, "Bilemiyorum. Sayın Başbakanımızın takdirleri. Yarın görev dağılımında ne şekilde çalışmalar yapılacağını öğrenecektir" karşılığını verdi.
Arınç yemin krizine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"And içme törenin ardından Meclis Başkanlığı seçimi de yapıldı. Meclis Başkanımız da kaç günden beri kürsüye çıkıyor. Meclis birleşimi açıyor ve görevini yapıyor. Gördüğünüz gibi Meclis çalışmalarında hiçbir aksaklık yok. Kriz dediğiniz şey iki partinin Meclis‘teiçmemesidir. Bunlardan birisi geliyor oturduğu yerden izliyor. Birisi sık sık ayağa kalkıyor bir şeyler söylemek istiyor. Ama yok hükmünde olduğu için Sayın Başkan onu duymuyor bile ve grubu da zaafı seyrediyor. Bunlar ibretlik olaylardır.
Bir diğeri ise henüz Diyarbakır‘dan Ankara‘ya gelmedi. Dolayısıyla hükümet programının okunması sırasında gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis çalışmalara devam edecektir. Pazartesi günü müzakerelere gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis çalışmalarına devam edecektir. Güven oylaması çarşamba günü olacaktır. Yine gelmezlerse bugünkü gibi Meclis güven oylamasını gerektiği şekliyle yapacaktır. Meclis çalışmalarında bugün için bir aksaklık yok. Ama önemli olan anayasamız gereğince, ‘parlamenterleriçerek
görevine başlarlar‘ cümlesini henüz gerçekleştiremedi iki parti. Bu milletimiz nezdinde büyük bir eleştiri alıyor. Dolayısıyla parlamentoya gelerek asli görevlerine başlamaları ve yasama çalışmalarına katılmalarını hepimiz arzu ediyoruz. Bu mutlaka bir gün olacaktır. O günün yakın olmasıyla ancak dileklerimizi ve temennilerimizi bildirebiliyoruz."
"BİZE GÖRE, HALKA GÖRE YANLIŞ KARARDIR"
"Ara seçime gidilmesi söz konusu olabilir mi?" yönündeki soru üzerine Arınç şunları söyledi:
"Bugüne kadar ne oldu. Oturuyorlar isimleri okunuyor bazıları kendileri alkışlıyorlar ama yerinden kalkıp kürsüye gelemiyorlar, dilekçe veremiyorlar, grup başkan vekilleri var ama ayağa kalkıp konuşamıyorlar. Çünkü anayasamızın içtüzüğümüzün amir hükümleri var. And içmeleri gerekiyor. Bu ayıp bir şey değil, korkulacak bir şey de değil, yasak bir şey de değil. Biz bugüne kadariçtik ve şerefle görevlerimize başladık. Her parlamenterin de asli görevidir bu. Ama her iki parti de henüz tutuklu bulunan,
tahliye edilmemiş olan milletvekili seçilip mazbatalarını alan kişilerle ilgili olarak ‘onlar dışarı çıkmadıkçaiçmeyeceğiz‘ diyorlar. Bunlar onların kararıdır. Bize göre, halka göre yanlış karardır. Ama hala ısrar ediyorlar. Benim bütün ümidim Meclis Başkanı da seçildiğine göre ve Meclis Başkanımızda ana muhalefetin çok beğendiği bir isim olduğuna göre artık onun söyledikleri ile bir yolunu bulmaları Meclis‘e gelmeleri veiçmeleri ve yasama çalışmalarına katılmaları gerekir. Bunu dışında bence
söylenen sözlerin önemi yoktur, anayasa hükmü açıktır. Meclis‘in teamülleri vardır. Parlamento geleneklerine aykırı hiçbir davranış amacı en olursa olsun bugüne kadar hiç hoş karşılanmadı ve bugünde hoş karşılanmamaktadır."
"MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ GÜNDEME GELEMEZ VE GELMEMELİDİR"
Yemin etmeyen vekillerin vekilliklerin düşürülmesi için son günün 15 Temmuz olduğuna ilişkin açıklamaların anımsatılması üzerine Arınç, "Bu konu anayasada ve iç tüzükte yer alan bir konudur. ‘Mazeretsiz katılmayan milletvekillerin vekillikleri düşürebilir‘ diyor. Bu düşürür, düşürülmedir demiyor. Bu birer "And içme törenin ard yetkidir. Bu yetkiyi parlamento kullanır veya kullanılmaz. Ancak ben şu anki durumun biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum. Tutuklu oldukları içiniçmeye gelemeyen
milletvekilleri var. Bunların mazeretleri var. Serbest olsalar belki geleceklerdir. Diğerleri de bu arkadaşlarını bahane ederek gelmiyorlar. İçerdeler ona rağmeniçmiyorlar. Dolayısıyla bunun net olarak devamsızlık anlamına gelip gelmeyeceği konusu yeni bir içtihada bağlanması gerekir. Bu işin hukuki tarafı ama siyasi tarafında ben şahsen devamsızlıkları sebebiyle Meclis‘teki yasama faaliyetlerine katılmayan en azından şu anda katılmayan milletvekillerimizin milletvekillerinin düşürülmesini doğru
bulmam. Dolayısıyla bu 15 Temmuz tarihin bir grup başkan vekilimiz anayasa ve iç tüzüğe dayalı olarak söylemiştir. Bu bir blöf değildir, bunun karşılığı rest olamaz. Bu bir şantaj, baskı ve tehditte değildir. Böyle gidilirse bunun arkasından böyle bir çözümde gelebilir anlamında söylediğin düşünüyorum. Bence 15 Temmuz itibariyle bu milletvekillerinin milletvekilliğinin düşürülmesi gündeme gelemez ve gelmemelidir" diye konuştu.
DENİZ FENERİ SORUŞTURMASI
"Deniz Feneri soruşturması kapsamında Zahid Akman gözaltına alındı. Muhalefet geç kalındı yorumları yapıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki soruya Arınç, "Basından takip ediyorum. Bilemiyorum gecikmiş veya tam zamanında ne ye göre takdir ediyor bilmiyorum. Ancak bu kişilerin gözaltına alınma kararı bir yargı sürecinin başladığın gösteriyor. Hep beraber süreci takip edeceğiz. İsmi geçen kişilerle bizim en uzak en yakın hiçbir ilişkimiz yoktur" yanıtını verdi.
Kaynak: İHA
"Bugün 61. hükümet açıklandı. Bende Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildim. Onurlu bir görev. Bundan dolayı Sayın Başbakana teşekkür ediyorum İnşallah başarılı bir çalışma yapacağız. Hükümetim ile birlikte halkımızın hizmetinde olacağız. Kabinede tekrar görev almam konusunda Başbakanımızla hiçbir görüşmemiz olmadı. Diğer arkadaşlarım konusunda da kimin bakan olacağı konusunda bilgi sahibi değildim. Tabi sizlerin konuştuğu herkesin tahmin edebildiği bazı isimler vardı. Ama Sayın Başbakanımız kendi
istişareleri ile kendi düşünceleri ile ustalık dönemi kabinesi bu şekilde ortaya koydu. Ben her arkadaşımın birbirinden değerli, kıymetli olduğun düşünüyorum. AK Parti grubu çok güçlü bir grup. Bunun içerisinden en az 10 hükümet çıkar. Buna adım gibi inanıyorum. Ama bu hükümetimiz bu isimlerle kuruldu. Eminim arkadaşlarımız görevlerini büyük bir başarı ile yapacaklardır. Belki zaman içerisinde hükümetimizin çalışmaları ne şekil gösterirse Sayın Başbakanımız bakanlarla ilgili tasarruflarda elbette de
bulunabilecektir. Ama bugünkü kabinede görebildiğimi. Tanıyabildiğim her arkadaşımızın görevine layık olduğunu ve başarılı ile çalışacağına ümit ediyorum."
Arınç, "Görev alanınızda ir değişiklik olacak mı?‘ yönündeki soruya, "Başbakan yardımcılığı 4‘e çıktı. Başbakan yardımcıları arasında görev dağılımını Sayın Başbakanımız belirliyorlar. Sanıyorum ki ben yine eski görev alanımın içerisinde kalacağım. Belki birkaç değişiklikte olabilir. Yarın Bakanlar Kurulumuz var. Bakanlar Kurulu‘nda belki görev alanlarımız bizlere tekrar söylenecektir" yanıtı verdi.
"ASLİ GÖREVLERİNE BAŞLAMALARI VE YASAMA ÇALIŞMALARINA KATILMALARINI HEPİMİZ ARZU EDİYORUZ"
"Hükümet sözcüsü olabilir misiniz?" yönündeki soru üzerine Arınç, "Bilemiyorum. Sayın Başbakanımızın takdirleri. Yarın görev dağılımında ne şekilde çalışmalar yapılacağını öğrenecektir" karşılığını verdi.
Arınç yemin krizine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"And içme törenin ardından Meclis Başkanlığı seçimi de yapıldı. Meclis Başkanımız da kaç günden beri kürsüye çıkıyor. Meclis birleşimi açıyor ve görevini yapıyor. Gördüğünüz gibi Meclis çalışmalarında hiçbir aksaklık yok. Kriz dediğiniz şey iki partinin Meclis‘teiçmemesidir. Bunlardan birisi geliyor oturduğu yerden izliyor. Birisi sık sık ayağa kalkıyor bir şeyler söylemek istiyor. Ama yok hükmünde olduğu için Sayın Başkan onu duymuyor bile ve grubu da zaafı seyrediyor. Bunlar ibretlik olaylardır.
Bir diğeri ise henüz Diyarbakır‘dan Ankara‘ya gelmedi. Dolayısıyla hükümet programının okunması sırasında gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis çalışmalara devam edecektir. Pazartesi günü müzakerelere gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis çalışmalarına devam edecektir. Güven oylaması çarşamba günü olacaktır. Yine gelmezlerse bugünkü gibi Meclis güven oylamasını gerektiği şekliyle yapacaktır. Meclis çalışmalarında bugün için bir aksaklık yok. Ama önemli olan anayasamız gereğince, ‘parlamenterleriçerek
görevine başlarlar‘ cümlesini henüz gerçekleştiremedi iki parti. Bu milletimiz nezdinde büyük bir eleştiri alıyor. Dolayısıyla parlamentoya gelerek asli görevlerine başlamaları ve yasama çalışmalarına katılmalarını hepimiz arzu ediyoruz. Bu mutlaka bir gün olacaktır. O günün yakın olmasıyla ancak dileklerimizi ve temennilerimizi bildirebiliyoruz."
"BİZE GÖRE, HALKA GÖRE YANLIŞ KARARDIR"
"Ara seçime gidilmesi söz konusu olabilir mi?" yönündeki soru üzerine Arınç şunları söyledi:
"Bugüne kadar ne oldu. Oturuyorlar isimleri okunuyor bazıları kendileri alkışlıyorlar ama yerinden kalkıp kürsüye gelemiyorlar, dilekçe veremiyorlar, grup başkan vekilleri var ama ayağa kalkıp konuşamıyorlar. Çünkü anayasamızın içtüzüğümüzün amir hükümleri var. And içmeleri gerekiyor. Bu ayıp bir şey değil, korkulacak bir şey de değil, yasak bir şey de değil. Biz bugüne kadariçtik ve şerefle görevlerimize başladık. Her parlamenterin de asli görevidir bu. Ama her iki parti de henüz tutuklu bulunan,
tahliye edilmemiş olan milletvekili seçilip mazbatalarını alan kişilerle ilgili olarak ‘onlar dışarı çıkmadıkçaiçmeyeceğiz‘ diyorlar. Bunlar onların kararıdır. Bize göre, halka göre yanlış karardır. Ama hala ısrar ediyorlar. Benim bütün ümidim Meclis Başkanı da seçildiğine göre ve Meclis Başkanımızda ana muhalefetin çok beğendiği bir isim olduğuna göre artık onun söyledikleri ile bir yolunu bulmaları Meclis‘e gelmeleri veiçmeleri ve yasama çalışmalarına katılmaları gerekir. Bunu dışında bence
söylenen sözlerin önemi yoktur, anayasa hükmü açıktır. Meclis‘in teamülleri vardır. Parlamento geleneklerine aykırı hiçbir davranış amacı en olursa olsun bugüne kadar hiç hoş karşılanmadı ve bugünde hoş karşılanmamaktadır."
"MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ GÜNDEME GELEMEZ VE GELMEMELİDİR"
Yemin etmeyen vekillerin vekilliklerin düşürülmesi için son günün 15 Temmuz olduğuna ilişkin açıklamaların anımsatılması üzerine Arınç, "Bu konu anayasada ve iç tüzükte yer alan bir konudur. ‘Mazeretsiz katılmayan milletvekillerin vekillikleri düşürebilir‘ diyor. Bu düşürür, düşürülmedir demiyor. Bu birer "And içme törenin ard yetkidir. Bu yetkiyi parlamento kullanır veya kullanılmaz. Ancak ben şu anki durumun biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum. Tutuklu oldukları içiniçmeye gelemeyen
milletvekilleri var. Bunların mazeretleri var. Serbest olsalar belki geleceklerdir. Diğerleri de bu arkadaşlarını bahane ederek gelmiyorlar. İçerdeler ona rağmeniçmiyorlar. Dolayısıyla bunun net olarak devamsızlık anlamına gelip gelmeyeceği konusu yeni bir içtihada bağlanması gerekir. Bu işin hukuki tarafı ama siyasi tarafında ben şahsen devamsızlıkları sebebiyle Meclis‘teki yasama faaliyetlerine katılmayan en azından şu anda katılmayan milletvekillerimizin milletvekillerinin düşürülmesini doğru
bulmam. Dolayısıyla bu 15 Temmuz tarihin bir grup başkan vekilimiz anayasa ve iç tüzüğe dayalı olarak söylemiştir. Bu bir blöf değildir, bunun karşılığı rest olamaz. Bu bir şantaj, baskı ve tehditte değildir. Böyle gidilirse bunun arkasından böyle bir çözümde gelebilir anlamında söylediğin düşünüyorum. Bence 15 Temmuz itibariyle bu milletvekillerinin milletvekilliğinin düşürülmesi gündeme gelemez ve gelmemelidir" diye konuştu.
DENİZ FENERİ SORUŞTURMASI
"Deniz Feneri soruşturması kapsamında Zahid Akman gözaltına alındı. Muhalefet geç kalındı yorumları yapıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki soruya Arınç, "Basından takip ediyorum. Bilemiyorum gecikmiş veya tam zamanında ne ye göre takdir ediyor bilmiyorum. Ancak bu kişilerin gözaltına alınma kararı bir yargı sürecinin başladığın gösteriyor. Hep beraber süreci takip edeceğiz. İsmi geçen kişilerle bizim en uzak en yakın hiçbir ilişkimiz yoktur" yanıtını verdi.