Erkeğe ‘Elektronik Kelepçe‘, Kadına ‘İmdat Sinyali‘
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddetle ilgili yasa tasarısına göre erkeğin elektronik kelepçe ile takibinin yanı sıra, erkeğin mahkeme kararına uymayarak kadına yaklaşması durumunda kadınların karakola doğrudan haber verecekleri bir sinyal sistemi kurulacağını açıkladı.
Bakan Şahin, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindekileri kabulünün ardından gazetecilerin evden uzaklaştırma cezası alan erkeğin elektronik kelepçe ile takip edilmesini de içeren yasa tasarısı hakkındaki sorularını cevaplandırdı. Toplumun bütün kesimlerinin yaşam kalitesini yükseltirken, toplumdaki sorunları çözecek acil eylem planları oluşturduklarını belirten Şahin, kadına yönelik şiddet konusunda da görev geldiğinde uzmanlara talimat verdiğini kaydetti. Konunun sadece kendi bakanlığını
ilgilendirmediğini, işin güvenlik, adalet ve içişleri boyutları da olduğuna işaret eden Şahin, "Sayın bakanlarımızın da desteğiyle zaten milletvekili olarak verdiğim kanun teklifini hükümet tasarısına dönüştürdük. Ne yapmaya çalışıyoruz? Devlet olarak kadının önce yaşam hakkını korumaya çalışıyoruz" dedi.
Şiddet uygulayan erkeğin mahkemece evden uzaklaştırılması ve erkeğin de buna uymaması durumunda ‘elektronik kelepçe‘ ile takibin uygulanacağını yineleyen Şahin, "Nedir bunun mantığı? Aile mahkemesi kararını devlet olarak takip edeceğiz, izleyeceğiz, teknik takip yapacağız. Ve eğer buna rağmen gelip kadını psikolojik ya da fiziksel olarak taciz ediyorsa, kadının mağduriyetini önlemek için sosyal devlet olarak kadının yanında olacağız" diye konuştu.
İlk sistemin elektronik kelepçe olduğunu belirten Şahin, ikinci sistemin ise kadınla karakol arasında bir sinyal sistemi oluşturulacağını söyledi. Şahin, bu konuyu bilimsel olarak araştıracaklarını da belirterek, "Ne kadar mesafe tehlikeli? Ne kadar yaklaştığında kolluk kuvvetinin devreye gireceğini çalışacağız. Eğer mahkeme kararına uymayan erkek varsa ve kadın kendi hayatıyla ilgili bir sıkıntı görüyorsa sinyale basacak ve kolluk kuvveti yanında olacak" dedi.
Bakan Şahin, konuyla ilgili Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının yetkisinin artacağını da belirterek, "Bize düşen bunun takibini izlemesini yapmak ve nerede risk varsa ilgili bakanlarla koordinasyonu sağlamak. Yani yaşam hakkı en önemli haktır diyoruz. Kadın-erkek herkesin huzurlu ve mutlu olduğu bir Türkiye için mücadelemize devam ediyoruz" diye konuştu.
ÖNCE KORUMA SONRA RAPOR
Kanun tasarısına göre delil olmadan da devletin takibe geçebileceği hatırlatılarak, yanlış ihbarların önüne nasıl geçileceğinin sorulması üzerine Şahin, mevcut sisteme göre şiddet mağduru kadın aile mahkemesi hakimine geldiği zaman bir rapor hazırlanması gerektiğini hatırlattı. Ancak acil bir durum olduğunda bu raporun hazırlanmasının kadının yaşam hakkını korumada zaman planlaması açısından sıkıntı yarattığını belirten Şahin, "Diyoruz ki önce can korunacak, sonra rapor hazırlanacak ve uzmanların
hazırladığı rapor doğrultusunda aile mahkemesi hakimi gerekli çalışmayı yapacak" dedi. Şahin, kanun tasarısı ile ilgili sivil toplumun görüşlerini de gelecek hafta alacaklarını bildirdi.
Töre ya da şiddet mağduru kadınların çocukları ile ilgili ne gibi çalışmalar yapıldığının sorulması üzerine Şahin, "Kadın ve çocuk birbirinden ayrılamaz, birbirinden bağımsız değildir. Çocuğu da her türlü istismara ve ayrımcılığa karşı korumak için yasal düzenleme için çalışmayı başlattık. Yeni dönemde parlamentoya geldiği zaman 1 Ekim itibariyle bu yasal altyapıyı sizlerle paylaşacağız" yanıtını verdi.
"ERKEKLERDE ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM ŞART"
Hatay‘da aile meclisi kararıyla öldürüldüğü belirtilen 21 yaşındaki Ceylan Soysal‘ın annesinin torununu da törelere göre yetiştireceği yönündeki açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Şahin, "Erkeklerdeki zihinsel dönüşüm çok önemli. Kadını kendinin malı gibi gören erkek bakış açısını bizim değiştirmemiz gerekiyor. Erkeği temelden daha, anne karnından ergenlik dönemine ve yetişmiş erkek olana kadar her sürecini takip edip kadının, erkeğin ve çocuğun insan hakkını koruyacak şekilde bir
zihinsel dönüşüme bu toplumun ihtiyacı var" dedi.
Şahin, Aile Sosyal Destek Projesi‘ne de dikkat çekerek, "Projeyi hayata geçirdiğimizde her bir aile, bu ninenin, babanın söylediği kızın durumu. Aslında bu olaylar olmadan bir uzman yanlarında olduğunca eğer bu tehlike varsa sosyal devlet olarak yanında olduğumuz zaman şiddet azalacak ve bizim bu gördüğümüz kadının üzerindeki baskı azalacak ve yaşam hakkını korumuş olacağız" dedi.
Kaynak: İHA
ilgilendirmediğini, işin güvenlik, adalet ve içişleri boyutları da olduğuna işaret eden Şahin, "Sayın bakanlarımızın da desteğiyle zaten milletvekili olarak verdiğim kanun teklifini hükümet tasarısına dönüştürdük. Ne yapmaya çalışıyoruz? Devlet olarak kadının önce yaşam hakkını korumaya çalışıyoruz" dedi.
Şiddet uygulayan erkeğin mahkemece evden uzaklaştırılması ve erkeğin de buna uymaması durumunda ‘elektronik kelepçe‘ ile takibin uygulanacağını yineleyen Şahin, "Nedir bunun mantığı? Aile mahkemesi kararını devlet olarak takip edeceğiz, izleyeceğiz, teknik takip yapacağız. Ve eğer buna rağmen gelip kadını psikolojik ya da fiziksel olarak taciz ediyorsa, kadının mağduriyetini önlemek için sosyal devlet olarak kadının yanında olacağız" diye konuştu.
İlk sistemin elektronik kelepçe olduğunu belirten Şahin, ikinci sistemin ise kadınla karakol arasında bir sinyal sistemi oluşturulacağını söyledi. Şahin, bu konuyu bilimsel olarak araştıracaklarını da belirterek, "Ne kadar mesafe tehlikeli? Ne kadar yaklaştığında kolluk kuvvetinin devreye gireceğini çalışacağız. Eğer mahkeme kararına uymayan erkek varsa ve kadın kendi hayatıyla ilgili bir sıkıntı görüyorsa sinyale basacak ve kolluk kuvveti yanında olacak" dedi.
Bakan Şahin, konuyla ilgili Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının yetkisinin artacağını da belirterek, "Bize düşen bunun takibini izlemesini yapmak ve nerede risk varsa ilgili bakanlarla koordinasyonu sağlamak. Yani yaşam hakkı en önemli haktır diyoruz. Kadın-erkek herkesin huzurlu ve mutlu olduğu bir Türkiye için mücadelemize devam ediyoruz" diye konuştu.
ÖNCE KORUMA SONRA RAPOR
Kanun tasarısına göre delil olmadan da devletin takibe geçebileceği hatırlatılarak, yanlış ihbarların önüne nasıl geçileceğinin sorulması üzerine Şahin, mevcut sisteme göre şiddet mağduru kadın aile mahkemesi hakimine geldiği zaman bir rapor hazırlanması gerektiğini hatırlattı. Ancak acil bir durum olduğunda bu raporun hazırlanmasının kadının yaşam hakkını korumada zaman planlaması açısından sıkıntı yarattığını belirten Şahin, "Diyoruz ki önce can korunacak, sonra rapor hazırlanacak ve uzmanların
hazırladığı rapor doğrultusunda aile mahkemesi hakimi gerekli çalışmayı yapacak" dedi. Şahin, kanun tasarısı ile ilgili sivil toplumun görüşlerini de gelecek hafta alacaklarını bildirdi.
Töre ya da şiddet mağduru kadınların çocukları ile ilgili ne gibi çalışmalar yapıldığının sorulması üzerine Şahin, "Kadın ve çocuk birbirinden ayrılamaz, birbirinden bağımsız değildir. Çocuğu da her türlü istismara ve ayrımcılığa karşı korumak için yasal düzenleme için çalışmayı başlattık. Yeni dönemde parlamentoya geldiği zaman 1 Ekim itibariyle bu yasal altyapıyı sizlerle paylaşacağız" yanıtını verdi.
"ERKEKLERDE ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM ŞART"
Hatay‘da aile meclisi kararıyla öldürüldüğü belirtilen 21 yaşındaki Ceylan Soysal‘ın annesinin torununu da törelere göre yetiştireceği yönündeki açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Şahin, "Erkeklerdeki zihinsel dönüşüm çok önemli. Kadını kendinin malı gibi gören erkek bakış açısını bizim değiştirmemiz gerekiyor. Erkeği temelden daha, anne karnından ergenlik dönemine ve yetişmiş erkek olana kadar her sürecini takip edip kadının, erkeğin ve çocuğun insan hakkını koruyacak şekilde bir
zihinsel dönüşüme bu toplumun ihtiyacı var" dedi.
Şahin, Aile Sosyal Destek Projesi‘ne de dikkat çekerek, "Projeyi hayata geçirdiğimizde her bir aile, bu ninenin, babanın söylediği kızın durumu. Aslında bu olaylar olmadan bir uzman yanlarında olduğunca eğer bu tehlike varsa sosyal devlet olarak yanında olduğumuz zaman şiddet azalacak ve bizim bu gördüğümüz kadının üzerindeki baskı azalacak ve yaşam hakkını korumuş olacağız" dedi.