Zeytin Üreticisinden İthalata Tepki

EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi üyeleri son dönemde Türkiye’ye zeytinyağı ithal edildiğini belirterek zeytinyağı ithalatına karşı çıktı.

Zeytin Üreticisinden İthalata Tepki
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yağ Sanayi Meslek Komitesi, Milas yöresindeki zeytinyağı fabrikacılarının sorunlarını saptamak amacıyla Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MİTSO) bir toplantı düzenledi. MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Enver Tuna’nın yönettiği toplantıya EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Günizi Belevi, Başkan Yardımcısı Recai Gümüşkesen, komite üyeleri Nejat Özduran, Mustafa Işıl Özyurt, Şükrü Akkan ile EBSO’dan Başak Karaöz’ün yanı sıra Milas Tarım İlçe Müdürü Ali Akay, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı ve çok sayıda Milaslı zeytinyağı fabrikası sahibi veya temsilcisi katıldı.

EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Milaslı Recai Gümüşkesen ile MİTSO’nun girişimi ve katkılarıyla gerçekleştirilen toplantıda son dönemlerde Türkiye’ye zeytinyağı ithal edildiği bildirildi. Türkiye’de iç piyasada zeytinyağı fiyatlarının çok düşük olmasına ve ihracat yapılamadığı için depoların zeytinyağı ile dolu olmasına karşın zeytinyağı ithal edilmesinin ardındaki niyetin zeytinyağı fiyatlarının daha da düşürülmesi olduğu ileri sürüldü.

Toplantıda ilk konuşmayı yapan EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Nejat Özduran zeytinyağı piyasasındaki durgunluğa dikkat çekerek “Bugün piyasada zeytinyağı alıcısı yok. Çünkü ithal yağ geldi. Kristal ve Komili’den başka zeytinyağı alan firma da kalmadı. Oysa bu mevsim, tam da zeytinyağının alınıp satılacağı zaman. Sızma zeytinyağını bile alan yok” diye konuştu. İthal zeytinyağı konusu başta olmak üzere sektördeki diğer sorunların da belirlenerek en kısa yoldan Ankara’daki yetkili makamlara iletilmesi gerektiğini anlatan Nejat Özduran “Biz EBSO da bir toplantı yapalım. Hem de çok geciktirmeden, hemen iki ay içinde bir toplantı yapalım. Ortak akıl üretelim. Bu işin sorumlusu kimse ona gidelim, görüşelim. Bu işler böyle oluyor. Yoksa bu tür toplantılardan bir sonuç çıkmıyor. Yazarak, dilekçe vererek de çözülmüyor. Gidelim Ankara’ya, bu işin başında kim varsa görüşelim” dedi. Piyasada çok miktarda sahte veya kötü kalite zeytinyağı bulunduğuna dikkat çeken Nejat Özduran “Bugün tüketici de kandırılıyor. ‘sızma yağ’ diye yüzde yüz kaola yağı satılıyor. İzmir’de bir yerde güzel bir ambalaj içinde sızma yağ satılıyor dediler, hem de çok ucuz fiyata. Alınıp tahlil edildi, yüzde 100 kaola yağı çıktı. Tabi marka da sahte, adres de sahte. Bu durumda üretici gibi görünen firma cezalandırılamazsa satan cezalandırılıyor. Hem de çok yüksek cezalar veriliyor, İzmir’de birkaç tane böyle örnek yaşandı… Bu konuda hepimizin bir zeytinyağı müfettişi gibi çalışmamız lazım. Nerede böyle ucuz fiyatlı yağ gördüysek hemen Alo 174 hattını arayalım, haber verelim. Bu gibi kötü ürünler zeytinyağına, zeytinyağının pazarına çok zarar veriyor. İthal zeytinyağlarının mutlaka gıda laboratuarlarından denetlenmesi lazım” dedi.

Milaslı zeytin ve zeytinyağı üreticisi Ali Osman Menteşe de ithal zeytinyağının arkasında iç piyasadaki zeytinyağı fiyatının daha da düşürülmesi olduğunu belirterek “İthal zeytinyağının arkasındaki politika şu: ithal yağ diye zeytinyağının fiyatını düşürmek, düşük fiyatla piyasadan zeytinyağını toplayarak bunu İtalyanlara, İspanyollara ucuz fiyattan satmak. Onların da bu yağı İtalyan yağı, İspanyol yağı diye yüksek fiyattan dünyaya satıp çok para kazanması” Menteşe, son yıllarda zeytin ağaçlarındaki çiçeğe bakarak çok erken rekolte tahminleri yapılmaya başlandığına dikkat çekerek “Son yıllarda oynanan bir başka oyun daha var: zeytin ağaçları daha çiçekteyken hemen bu yıl zeytin çok olacak lafı yayılıyor. Nereden biliyorsunuz çiçeğin dökülmeyeceğini, zeytine dönüşeceğini? Bunu böyle söylüyorlar, çünkü nasıl olsa zeytinyağı çok olacak deyip zeytinyağının fiyatını düşük tutmak istiyorlar” dedi. Zeytinyağının tanıtımı için de bir çaba gösterilmediğini anlatan Menteşe “Türk zeytinyağının tanıtımı için hiçbir şey yapılmıyor. Kısa bir süre önce birkaç zeytinyağı reklamı çıktı, bir de baktık, onun arkasından da zeytinyağı ithalatı patladı. Anlaşıldı ki, o reklamlar da ithal zeytinyağını tüketmek için yapılmış” dedi. Türk zeytinyağının kurtuluşunun mutlaka iç tüketimi ve ihracatı arttırmaktan geçtiğini savunan Ali Osman Menteşe “Türkiye’de iç piyasada zeytinyağı tüketimi 2 kg. Bu çok düşük. Mutlaka bunu en az 3 kg.a çıkarmamız gerekiyor. Eğer iç tüketimi kişi başına 3 kg.a çıkarırsak birçok sorun çözülür. İhracatın da mutlaka arttırılması gerekiyor. İhracatın yolu ise mutlaka iyi kaliteli zeytinyağı üretmekten ve uluslararası düzeyde Türk zeytinyağının tanıtımından geçiyor” diye konuştu.

Günizi Belevi – EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Başkanı

Ebso Yağ Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Günizi Belevi ise yeni gıda kodeksine göre 2 asitin üstündeki yağlar rafinelik olarak değerlendirileceğini belirterek “Eskiden 3.3 asite kadar olan yağlar yemeklik zeytinyağı olarak kabul görüyordu. Artık 2 asitin üstündeki yağlar rafinajlık yağ olarak değerlendirilecek. Müstahsilimiz, sızma zeytinyağlarına verilen yüksek fiyat nedeniyle yavaş yavaş günlük zeytinyağı sıkmaya yönelmeye başladı. Artık yavaş yavaş dip zeytinlerle başından toplanan zeytinler ayrı sıkılıyor. Bu da zeytinyağının kalitesini olumlu yönde etkiliyor” dedi.

Milas Tarım İlçe Müdürü Ali Akay da fabrikaların karasu sorununa değindiği konuşmasında fabrika sahiplerini uyararak “Çevre Bakanlığı, sivil toplum örgütleri, çevre örgütleri bu işin üstüne çok gidiyorlar. Fabrikacı arkadaşlardan rica ediyorum; işledikleri zeytin miktarına göre karasu havuzları yaptırsınlar. Bundan kaçış yok” dedi. Milas yöresindeki zeytin ağaçlarında halkalı leke hastalığının çok yaygın olduğuna dikkat çeken Akay “Müdürlüğümüz, Ziraat Odası ile birlikte bu hastalığı bütün çiftçilerimize anlattık ama bir türlü etkili olmadı. Zeytinliklere mutlaka ilaçlama yaptırmamız gerekiyor. Fakat kimse buna yanaşmıyor. Bizim bir zeytin yetiştiricileri birliği kurarak halkalı lekeye karşı topyekun bir mücadele başlatmamız gerekiyor. En az iki, üç yıl topyekun bir ilaçlama yapmalıyız” dedi. Zeytinyağının fiyatının düşük olduğu şeklinde eleştiriler yapıldığını belirten Akay “Hep zeytinyağının fiyatının düşük olduğundan yakınılıyor. Fakat TARİŞ kaliteli yağa 6 – 6.5 liradan aldı. 5 asit yağı da 3 – 3.5 liradan aldı. Demek ki, iyi, kaliteli zeytinyağı üretmeliyiz” dedi.

Toplantıya katılan fabrikacılardan Hamdi Kavaklı ise halkalı leke hastalığı ile mücadele etmek için devletin ilgili kurumlarının daha etkili olması gerektiğini savundu. Kavaklı “Nasıl ki, bir bölgede şap hastalığı çıktığında aylarca o bölgeye karantina uygulanıyorsa, nasıl ki, şap hastalığı için o bölgede devlet günlerce aşılama yapıyorsa zeytinde de aynısı yapılmalı. Benzer bir uygulama neden zeytinde uygulanmıyor? Eğer hastalık çıktıysa burada da böyle bir çalışma yapılmalı. Bu iş insanlara bırakılmamalı” dedi.

Oturumu yöneten MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Enver Tuna, Milas’ta böyle bir toplantının düzenlenmesi için çaba gösteren Recai Gümüşkesen ile toplantı için Milas’a gelen EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Yönetimine teşekkür etti. İthal zeytinyağının özellikle Milas ekonomisi için çok büyük bir tehlike oluşturduğuna anlatan Enver Tuna “ İthal yağ da gelirse Milas’ta zeytincilik de biter. Milas’ta tütün bitti, hayvancılık bitti, pamuk bitti, zeytincilik de biter. Bu nedenle herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Biz bu konunun yetkili makamlara taşınması konusunda ve gerekli önlemlerin alınması konusunda üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.

Kaynak: İHA