Bdp, Şişli‘deki Polis Müdahalesiyle İlgili Suç Duyurusunda Bulunacak
BDP‘nin desteklediği Bağımsız Milletvekili Sebahat Tuncel, dün Şişli‘de Hatip Dicle‘nin milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etmek için düzenledikleri yürüyüş sırasında polisin uyguladığı biber gazlı müdahaleye ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Tuncel, yarın Meclis‘e gitmeyeceklerini ve Diyarbakır‘da olacaklarını tekrarladı.
Şişli‘de dün yaşanan olaylara ilişkin BDP İstanbul İl binasında basın açıklaması düzenlendi. Olaylara değinen Bağımsız Milletvekili Sebahat Tuncel, "Dün eğer yürüyüşümüzü gerçekleştirmiş olsaydık Kürt sorununu ve bu sorunu çözümsüzlüğe bırakan ve krize sokan son gelişmelere dikkat çekecektik. Bir an önce siyasi adım atılması gerekiyor. Dün maalesef bunları söyleyemedik. Halkımız büyük bir saldırıya uğradı. Genel merkez yöneticilerimizin kemiklerini kırdılar. İşkence yaparcasına hareket ettiler. Emniyet
güçlerinin bize saldırısı söz konusudur, bu da ayrı bir provokasyondur. Sokağı gerginliğe, şiddete iten varsa, provokasyon varsa o da emniyet güçleridir ve onlara emir veren AK Parti iktidarının kendisidir. Onlardan bağımsız bir adım attıklarını düşünmüyorum. ‘Bir açıklama yapıp dağılacağız‘ cümlesi emniyet tarafından ‘bunlar açıklama yapıp dağılırsa bize iş düşmez, gaz bombası kullanamaz‘ diye algılanmıştır" şeklinde konuştu.
Emniyet güçlerinin "Burada yürünmez" dediklerini, kendilerinin ise Hrant Dink için de o caddede yüründüğünü hatırlattıklarını anlatan Tuncel, "Onlar da ‘Siz Hrant Dink değilsiniz‘ dediler. Emniyet müdür yardımcısından bunu açıklamasını istiyoruz. Burada yürüyüş yapanlar kimliğe göre mi yürüyüş yapılıyor? Bu gazlı demokrasidir. Yarın Meclis‘te yemin töreni olacak. Yarına kadar bir sonuç çıkmazsa, Hatip Dicle‘nin milletvekilliğinin geri verilmesi ve tutukluların serbest bırakılması gibi bir yaklaşım
olmazsa bizler parlamentoya gitmeyeceğimizi açıklamıştık. Şimdi AK Parti iktidarı bize her fırsatta ‘darbe yapılacak‘ diyor. Bu yapılan sivil bir darbedir. Sayın Başbakan ‘Halkın iradesinden başka irade tanımıyoruz‘ diyor. Peki, bu halkın iradesine Hatip Dicle giriyor mu?" dedi.
Bu krizin giderilmesi konusunda yapılacak şeyler olduğunu ifade eden Tuncel, siyasi partilerin bir araya gelip toplantı yapması gerektiğini söyledi. Hatip Dicle‘nin yaklaşık 80 bin oy alarak seçildiğini ifade eden Tuncel, "Halk milletvekilini seçmiştir. Bu iradenin teslim edilmesi ve Oya Eronat‘ın mazbatasını teslim etmesi gerekir. Sadece İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü bu olaydan sorumlu değil, Dışişleri Bakanı ve AK Parti de sorumludur. Yarın suç duyurusunda bulunacağız" diye konuştu.
Tuncel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. "Partilerle görüşme olacak mı?" sorusu üzerine Tuncel, "Şu anda öyle bir şey yok. Biz tek tek partilerle görüşsek de bu iş çözülmeyecek. Mağdur partiler bir araya gelsin görüşsün meselesi değildir bu. Bu krizi nasıl çözeceğiz onu düşünmeliyiz. Çünkü dünyada da böyle. Bu konuda görüşme yapıp nasıl çözeceğimizi konuşmamız gerekir" dedi.
Adalet Ağaoğlu‘nun "Duygunuzla değil aklınızla hareket edin" yazısı hakkında ise Tuncel, "Duygumuzla hareket etsek durum çok daha farklı boyutlara gelebilirdi. Çok farklı bir noktada değil. Biz aklımızla hareket ediyoruz. Hiçbir şey duygudan bağımsız değildir ama sadece analitik zeka olayları felakete götürür" diye konuştu.
Tuncel, "Halkın oylarıyla seçildiniz, Meclis‘e gitmeyerek halkın bu isteğini yerine getirmemiş olmuyor musunuz?" sorusuna ise, "Türkiye daha önce DEP milletvekilleri ile ilgili olarak bir siyasi darbe yaşadı ve çok şey kaybetti. 16 yıl sonra tekrar Kürtler parlamentoya girdi. Geçen dönem BDP‘nin parlamentoda olması Türkiye‘ye çok katkısı oldu. Biz Türkiye‘ye demokrasi getirmek için, Kürt sorununu çözmek için, barış ve kardeşlik için Meclis‘e gireceğiz dedik. Eşitliğin olmadığı, adaletin olmadığı yerde
özgürlük olmaz. Bugün Ortadoğu‘daki gelişmeler adaletin olmamasından dolayı ortaya çıktı. Biz halkımıza söz verdiğimize bu çalışmaları yürütemeyeceksek, sadece oyunun partisi olacaksak bunu kabul etmiyoruz. Halkımız da bize saygı gösteriyor ve destekliyor. Yarın Diyarbakır‘da olacağız" şeklinde karşılık verdi.
Dünkü olaylarla ilgili bir soru üzerine, "Dün korkunçtu. Yarın bir eylem ve bir açıklama olmayacak" diyen Tuncel, "Gaz maskesi alacak mısınız?" sorusuna da, "Bence ilk önce basın emekçileri maske alsın" cevabını verdi. Tuncel, "Biz halkımızla birlikteyiz, bu gaz olayına bir çözüm bulmak gerekir. Örtülü ödenekten biliyorsunuz seçim dönemi için gaz için bir bütçe çıkarmışlardı. Galiba o dönem gazı kullanamadılar. Dün gaz çok yoğundu, çocuklar ve kadınlar vardı. Çok kötü bir durumdu ve gaz kullanılması
gerekecek bir durum yoktu" dedi. Tuncel, "Gaz maskesi almayacak mısınız?" soruları üzerine "Bak bu bir yöntem, bunu değerlendirelim halkımıza böyle bir kampanya başlatalım" diye konuştu.
Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise, "Dünkü vahşi saldırıyı hepimiz yaşadık. Asıl vahim olan emniyet müdür yardımcısının daha sonra yaptığı açıklamadır. Çok açık bir görev suçu işlemiştir. Hepimiz bu davranıştan dolayı kaygı duyuyoruz ve suç duyurusunda bulunacağız. Orada basın açıklaması yapacağız dedik ve oradaki kalabalığı bizi dinlemeye davet ettik. Ama açıklama gerçekleştirmeden saldırı başladı. Parlamentoya ayağımızı basmadan bir düşünceyi açıklamak, önümüzdeki günleri bu olay göstermektedir.
Halkın iradesinde seçilmiş vekiline saygı göstermek gerekiyor. Bu halk gasp edilemez" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
güçlerinin bize saldırısı söz konusudur, bu da ayrı bir provokasyondur. Sokağı gerginliğe, şiddete iten varsa, provokasyon varsa o da emniyet güçleridir ve onlara emir veren AK Parti iktidarının kendisidir. Onlardan bağımsız bir adım attıklarını düşünmüyorum. ‘Bir açıklama yapıp dağılacağız‘ cümlesi emniyet tarafından ‘bunlar açıklama yapıp dağılırsa bize iş düşmez, gaz bombası kullanamaz‘ diye algılanmıştır" şeklinde konuştu.
Emniyet güçlerinin "Burada yürünmez" dediklerini, kendilerinin ise Hrant Dink için de o caddede yüründüğünü hatırlattıklarını anlatan Tuncel, "Onlar da ‘Siz Hrant Dink değilsiniz‘ dediler. Emniyet müdür yardımcısından bunu açıklamasını istiyoruz. Burada yürüyüş yapanlar kimliğe göre mi yürüyüş yapılıyor? Bu gazlı demokrasidir. Yarın Meclis‘te yemin töreni olacak. Yarına kadar bir sonuç çıkmazsa, Hatip Dicle‘nin milletvekilliğinin geri verilmesi ve tutukluların serbest bırakılması gibi bir yaklaşım
olmazsa bizler parlamentoya gitmeyeceğimizi açıklamıştık. Şimdi AK Parti iktidarı bize her fırsatta ‘darbe yapılacak‘ diyor. Bu yapılan sivil bir darbedir. Sayın Başbakan ‘Halkın iradesinden başka irade tanımıyoruz‘ diyor. Peki, bu halkın iradesine Hatip Dicle giriyor mu?" dedi.
Bu krizin giderilmesi konusunda yapılacak şeyler olduğunu ifade eden Tuncel, siyasi partilerin bir araya gelip toplantı yapması gerektiğini söyledi. Hatip Dicle‘nin yaklaşık 80 bin oy alarak seçildiğini ifade eden Tuncel, "Halk milletvekilini seçmiştir. Bu iradenin teslim edilmesi ve Oya Eronat‘ın mazbatasını teslim etmesi gerekir. Sadece İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü bu olaydan sorumlu değil, Dışişleri Bakanı ve AK Parti de sorumludur. Yarın suç duyurusunda bulunacağız" diye konuştu.
Tuncel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. "Partilerle görüşme olacak mı?" sorusu üzerine Tuncel, "Şu anda öyle bir şey yok. Biz tek tek partilerle görüşsek de bu iş çözülmeyecek. Mağdur partiler bir araya gelsin görüşsün meselesi değildir bu. Bu krizi nasıl çözeceğiz onu düşünmeliyiz. Çünkü dünyada da böyle. Bu konuda görüşme yapıp nasıl çözeceğimizi konuşmamız gerekir" dedi.
Adalet Ağaoğlu‘nun "Duygunuzla değil aklınızla hareket edin" yazısı hakkında ise Tuncel, "Duygumuzla hareket etsek durum çok daha farklı boyutlara gelebilirdi. Çok farklı bir noktada değil. Biz aklımızla hareket ediyoruz. Hiçbir şey duygudan bağımsız değildir ama sadece analitik zeka olayları felakete götürür" diye konuştu.
Tuncel, "Halkın oylarıyla seçildiniz, Meclis‘e gitmeyerek halkın bu isteğini yerine getirmemiş olmuyor musunuz?" sorusuna ise, "Türkiye daha önce DEP milletvekilleri ile ilgili olarak bir siyasi darbe yaşadı ve çok şey kaybetti. 16 yıl sonra tekrar Kürtler parlamentoya girdi. Geçen dönem BDP‘nin parlamentoda olması Türkiye‘ye çok katkısı oldu. Biz Türkiye‘ye demokrasi getirmek için, Kürt sorununu çözmek için, barış ve kardeşlik için Meclis‘e gireceğiz dedik. Eşitliğin olmadığı, adaletin olmadığı yerde
özgürlük olmaz. Bugün Ortadoğu‘daki gelişmeler adaletin olmamasından dolayı ortaya çıktı. Biz halkımıza söz verdiğimize bu çalışmaları yürütemeyeceksek, sadece oyunun partisi olacaksak bunu kabul etmiyoruz. Halkımız da bize saygı gösteriyor ve destekliyor. Yarın Diyarbakır‘da olacağız" şeklinde karşılık verdi.
Dünkü olaylarla ilgili bir soru üzerine, "Dün korkunçtu. Yarın bir eylem ve bir açıklama olmayacak" diyen Tuncel, "Gaz maskesi alacak mısınız?" sorusuna da, "Bence ilk önce basın emekçileri maske alsın" cevabını verdi. Tuncel, "Biz halkımızla birlikteyiz, bu gaz olayına bir çözüm bulmak gerekir. Örtülü ödenekten biliyorsunuz seçim dönemi için gaz için bir bütçe çıkarmışlardı. Galiba o dönem gazı kullanamadılar. Dün gaz çok yoğundu, çocuklar ve kadınlar vardı. Çok kötü bir durumdu ve gaz kullanılması
gerekecek bir durum yoktu" dedi. Tuncel, "Gaz maskesi almayacak mısınız?" soruları üzerine "Bak bu bir yöntem, bunu değerlendirelim halkımıza böyle bir kampanya başlatalım" diye konuştu.
Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise, "Dünkü vahşi saldırıyı hepimiz yaşadık. Asıl vahim olan emniyet müdür yardımcısının daha sonra yaptığı açıklamadır. Çok açık bir görev suçu işlemiştir. Hepimiz bu davranıştan dolayı kaygı duyuyoruz ve suç duyurusunda bulunacağız. Orada basın açıklaması yapacağız dedik ve oradaki kalabalığı bizi dinlemeye davet ettik. Ama açıklama gerçekleştirmeden saldırı başladı. Parlamentoya ayağımızı basmadan bir düşünceyi açıklamak, önümüzdeki günleri bu olay göstermektedir.
Halkın iradesinde seçilmiş vekiline saygı göstermek gerekiyor. Bu halk gasp edilemez" şeklinde konuştu.