6 Stk ‘26 Haziran İşkence Günü‘ Nedeniyle Basın Açıklaması Düzenledi
‘26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü‘ nedeniyle Diyarbakır‘da 6 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi.
Merkez Bağlar ilçesi Koşuyolu semtinde bulunan Koşuyolu Parkı‘nda bir araya gelen İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlum-Der, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası ve KESK bileşenlerinden temsilciler, İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını katılanlar adına Mazlum-Der Diyarbakır Şube Yöneticisi Av. Sibel Ateş okudu. Ateş, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmelerinin dahil uluslararası insan hakları
bildirgelerinin tamamında işkencenin mutlak bir biçimde yasaklandığını söyledi. İşkencenin kişilere ve geniş yığınlara gözdağı vermeyi, yıldırmayı, bedensel ve zihinsel bütünlüğü bozmayı ve yalnızlaştırmayı hedeflediğini ifade eden Ateş, bu yüzden işkenceye karşı çıkmanın işkenceleri kamuoyu önünde mahkum etmenin ve mağdurlarının yalnız olmadığını dile getirmek için burada olduklarını kaydetti. Ateş, hükümetin işkenceye sıfır tolerans beyanına rağmen Türkiye‘de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde
işkence ve kötü muamelenin devam ettiğini belirterek, "AB uyum yasaları çerçevesinde 2000‘li yıllardan sonra azalarak devam eden işkence ve kötü muamele uygulamaları, özellikle 2005‘ten sonra yeni TCK‘nın yürürlüğe girmesi, 2006 yılında TMK‘da, 2007‘ yılında ise PVSK‘da yapılan değişiklikler ile artışa geçmiştir" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.
Kaynak: İHA
bildirgelerinin tamamında işkencenin mutlak bir biçimde yasaklandığını söyledi. İşkencenin kişilere ve geniş yığınlara gözdağı vermeyi, yıldırmayı, bedensel ve zihinsel bütünlüğü bozmayı ve yalnızlaştırmayı hedeflediğini ifade eden Ateş, bu yüzden işkenceye karşı çıkmanın işkenceleri kamuoyu önünde mahkum etmenin ve mağdurlarının yalnız olmadığını dile getirmek için burada olduklarını kaydetti. Ateş, hükümetin işkenceye sıfır tolerans beyanına rağmen Türkiye‘de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde
işkence ve kötü muamelenin devam ettiğini belirterek, "AB uyum yasaları çerçevesinde 2000‘li yıllardan sonra azalarak devam eden işkence ve kötü muamele uygulamaları, özellikle 2005‘ten sonra yeni TCK‘nın yürürlüğe girmesi, 2006 yılında TMK‘da, 2007‘ yılında ise PVSK‘da yapılan değişiklikler ile artışa geçmiştir" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.