Greenpeace Kampanya Sorumlusu Dökmecibaşı: İşletme Güvenli Bölgeye Taşınmalı
Greenpeace Akdeniz Bölge Kampanya sorumlusu Banu Dökmecibaşı, Kütahya’da yaşanan siyanür zehirlenmesi olayıyla ilgili ilginç bir iddiada bulundu.
Greenpeace Akdeniz Bölge Kampanya sorumlusu Banu Dökmecibaşı, Kütahya’da yaşanan siyanür zehirlenmesi olayıyla ilgili ilginç bir iddiada bulundu. Dökmecibaşı, 12 Mayıs tarihinde Eti Gümüş AŞ tesislerinin atık barajına en yakın köy olan Köprüören köyünün içme suyundan aldığı numunede kabul edilebilir seviyelerin üzerinde siyanür olduğunu tespit ettiklerini, ancak Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın bu sonuçları kabul etmediğini iddia etti.
Çevre Mühendisleri Odası’nın bölgeden alınan su numunelerinin analizi sonucu Köprüören Köyü’nün içme suyu kaynağında 0,071 ppm seviyesinde siyanür çıktığını açılayan Dökmecibaşı, bunun kabul edilen 0,050 ppm‘lik seviyenin yüzde 40 üzerinde olduğunu kaydetti. Bu yüzden Greenpeace‘in kazanın yaşandığı günden beri Çevre ve Orman Bakanlığı’nın elindeki verileri paylaşmasını talep ettiklerini açıklayan Banu Kökmecibaşı, o gün köy halkına acilen içme ve kullanma suyu temin edilmesi çağrısında da bulunduklarını hatırlattı.
Greenpeace Akdeniz Kampanya sorumlusu Banu Dökmecibaşı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Zehirlenmelerin yaşandığı Dulkadir Köyü zaten arsenik nedeniyle yaşanan hastalıklardan dolayı ölüm ve göç yaşanan bir köy. Greenpeace olarak Köprüören Köyü’nün içme suyu kaynağından aldığımız numunelerde normal seviyenin üzerinde siyanür çıkmıştı. Ancak Çevre ve Orman Bakanlığı çıkan bu sonuçları yalanlamış ve Greenpeace ile Çevre Mühendisleri Odası’nı halkı paniğe sürüklemekle suçlamıştı. İl Sağlık Müdürlüğü ve Bakanlık kendi yaptırdıkları analizlerin temiz olduğunu iddia ediyor ancak sonuçlar kamuoyu ile hiç paylaşılmadı. Kütahya‘daki siyanür havuzundan sızıntı olduğunun ispatlanması ve Çevre Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı‘nın harekete geçmesi için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor? Eti Gümüş AŞ‘nin bir an önce kapatılması gerekmektedir ve halkın da acilen bir sağlık taramasından geçirilmesi çok önemlidir.”
Greenpeace Akdeniz Kampanya Sorumlusu Dökmecibaşı, Eti Gümüş AŞ ve ülkedeki diğer maden işleme tesislerinin kapatılması ve söz konusu yerleşimlerin güvenli yerlere taşınarak, bölgenin derhal ağır metal ve siyanürden arındırılması gerektiğini de belirtti.
Çevre Mühendisleri Odası’nın bölgeden alınan su numunelerinin analizi sonucu Köprüören Köyü’nün içme suyu kaynağında 0,071 ppm seviyesinde siyanür çıktığını açılayan Dökmecibaşı, bunun kabul edilen 0,050 ppm‘lik seviyenin yüzde 40 üzerinde olduğunu kaydetti. Bu yüzden Greenpeace‘in kazanın yaşandığı günden beri Çevre ve Orman Bakanlığı’nın elindeki verileri paylaşmasını talep ettiklerini açıklayan Banu Kökmecibaşı, o gün köy halkına acilen içme ve kullanma suyu temin edilmesi çağrısında da bulunduklarını hatırlattı.
Greenpeace Akdeniz Kampanya sorumlusu Banu Dökmecibaşı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Zehirlenmelerin yaşandığı Dulkadir Köyü zaten arsenik nedeniyle yaşanan hastalıklardan dolayı ölüm ve göç yaşanan bir köy. Greenpeace olarak Köprüören Köyü’nün içme suyu kaynağından aldığımız numunelerde normal seviyenin üzerinde siyanür çıkmıştı. Ancak Çevre ve Orman Bakanlığı çıkan bu sonuçları yalanlamış ve Greenpeace ile Çevre Mühendisleri Odası’nı halkı paniğe sürüklemekle suçlamıştı. İl Sağlık Müdürlüğü ve Bakanlık kendi yaptırdıkları analizlerin temiz olduğunu iddia ediyor ancak sonuçlar kamuoyu ile hiç paylaşılmadı. Kütahya‘daki siyanür havuzundan sızıntı olduğunun ispatlanması ve Çevre Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı‘nın harekete geçmesi için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor? Eti Gümüş AŞ‘nin bir an önce kapatılması gerekmektedir ve halkın da acilen bir sağlık taramasından geçirilmesi çok önemlidir.”
Greenpeace Akdeniz Kampanya Sorumlusu Dökmecibaşı, Eti Gümüş AŞ ve ülkedeki diğer maden işleme tesislerinin kapatılması ve söz konusu yerleşimlerin güvenli yerlere taşınarak, bölgenin derhal ağır metal ve siyanürden arındırılması gerektiğini de belirtti.