Hak-İş‘ten Uslu‘ya Destek
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Çorum milletvekili adayı Salim Uslu, Türkiye‘nin yenilik, değişim, dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu belirterek, toplumunda beklentisinin bu yönde olduğunu söyledi.
AK Parti‘den Çorum milletvekili adayı olan eski Hak İş Genel Başkanı Salim Uslu‘ya destek ziyaretleri sürüyor. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Hak-İş‘e bağlı sendika başkanları Salim Uslu‘yu ziyaret etti. Ziyarette Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyon başkanlığından ayrılarak siyasete atılan Uslu‘ya siyasi çalışmalarında başarı diledi.
AK Parti Çorum milletvekili adayı Salim Uslu, toplumun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ı sevdiğini, ona ve onun politikalarına karşı çıkanların krizden ve kaostan beslendiklerinin farkında olduğunu belirtti. Uslu, 12 Haziran seçimleri yeni iktidarı belirlemekten öte Türkiye‘nin liderliğini güçlendirilmesi bakımından önemli olduğunu belirtti.
Ankara‘da iken Anayasanın içerisindeki vesayetçi yapıyı eleştirdiğini anlatan Uslu, "Siyasetin üzerindeki vesayetçi yapının kalkması halinde siyasetin sorun çözme kabiliyeti daha çok gelişir. Anayasal kurumlar anayasanın kendilerine çizdikleri sınırlar içerisinde oradaki yetkilerle niye yetinmediklerini düşünür hayıflanırdım. Anayasa sorunu halkın gündelik yaşamı ile ilgili birebir ilgili. Yetki karmaşası anayasa ile birebir ilgili. Anayasa bütün yetkileri merkezde toplayıp, imkanları fırsatları merkezin
inisiyatifine bırakınca taşradan talep etmek kalıyor. Talep edince mevzuat hazretleri el vermeden hiçbir sorunu çözemiyorsunuz. Sorunlar çözümsüz kaldıkça sorun stokları büyüyor. Toplumun devlete olan güven katsayısı düşüyor. Bireyin devlete olan güven katsayısı düşüyor. Bu güven katsayının düşmesi farklı şekilde patlamalara yol açabiliyor. Eleştirilere tepkilere yol açıyor. Ama Anadolu insanı hakkaniyetli düşündüğü ve olgun olduğu için haksızların giderileceği için bunu isyan sebebi yapmıyor. Anadolu insanı
devletine bağlı devletini seviyor. Ama yapılan haksızlıkların farkında" dedi.
Bundan sonraki siyaset yürüyüşünde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin mali özerkliğe kavuşturulması önceliğinin olacaklarını dile getiren Uslu, "Sorunlar ne kadar yerinden çözülürse toplumun kalkınması, değişimi dönüşümü o kadar kolay olur. Anadolu‘yu Ankara‘ya muhtaç olmaktan kurtarmalıyız. Çağdaş ülkeler bunu nasıl başardıysa bizimde aynı yöntemlerle usullerle başarmamız lazım. Devletin hassasiyetleri kırmızı çizgileri var. Yerinden yönetim ilkesini istismar etmek isteyenler
olabilir. Onlara fırsat vermeden yumuşak geçişle yerel yönetimleri il özel idareleri ve belediyeler ekonomik olarak güçlendirilmeli. Bu süreçte Çorum‘un ve Anadolu‘nun Başbakanımıza Anayasayı değiştirecek bir gücü morali verecek duyarlılıkta" ifadelerini kullandı.
Hak-İş‘ten ayrı kalmanın kendisi için zor olsa da gözünün arkada olmadığını anlatan Uslu, "Emanet emin ellerde. Hak İş çileli günlerden sonra bugün Türkiye‘nin en etkili sendikası olduysa bunun arkasında özverili çalışmalar ve adanmış hayatlar vardır. Hak İş gönül işidir. Çok kolay şartlarda verilen bir mücadele, çok kolay şartlarda yürütülen bir örgüt değildir. Hak İş ve bağlı sendikaların her birinde zaman zaman yaşanan dramatik öykülerin yanı sıra başarı öyküleri de var. Bunun arkasında da gönüllü,
sivil, demokrat özverili çalışma vardır. Hak İş‘i Hak İş yapan değerler bunlardır. Hak İş‘i kimse için bir kazanç ve ikbal kapısı yapmadık. Hak İş‘i emek, adalet ve hak davasının kutsal mekanı olarak görüyoruz" dedi.
Türkiye‘nin Hak-İş‘e ve Hak-İş gibi konfederasyonlara ve Hak İş‘in kadrolarına ihtiyacı olduğunu belirten Uslu, "Hak-İş ülkenin demokratikleşmesi konusunda daima dik durmuştur. En zor zamanlarda demokrasi mesajları vermeyi ihmal etmemiştir. En zor koşullarda karanlık günlerde darbelere karşı demokrasinin aydınlığını savunmuştur. Aynı zamanda Hak-İş her alanda sorumlu sendikacılık anlayışını benimsemiştir.Türkiye‘nin sorun çözme kabiliyeti yüksek sivil toplum kuruluşlarına ihtiyacı var. Siyaset ve siyaset
yoluyla sorunları çözebilme şansınız sınırlı. Nihai karar verici siyaset kurumları ama siyaset kurumlarının toplumda karşılı olan projelerde sivil toplum örgütlerinin yeteneklerini kullanmalı ve karar alma süreçlerine katması gerekiyor. Bu bağlamda sivil toplum örgütleri de siyasi kurulların alternatifi veya muhalifi değil ülkenin sorunlarının çözümünde kendilerini çözüm ortağı görmelidir" şeklinde konuştu.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, Salim Uslu‘nun genel başkanlığı döneminde konfederasyonun gerek üye sayısı gerekse varlığı itibariyle kamuoyunda daha etkin, faal ve güçlü bir yapıya kavuşmasındaki emeklerinin yadsınamaz olduğunu söyledi. Uslu‘nun uzun süre konfederasyonunda siyaset işçiliği teklifini reddederek Hak-İşte olmasının kendilerine moral ve güç sağladığını kaydeden Arslan, 2001-2007 yıllarında Başbakan‘ın davetine rağmen Uslu‘nun Hak-İş‘te kalmayı tercih ettiğini açıkladı.
Uslu‘nun Hak-İşte kalmasını arzu etmelerine rağmen siyasette yapacağı çok iş olduğunu ve Başbakan Erdoğan‘ın daveti üzerine siyasete atılmasının Hak-İş içinde onur kaynağı olduğunu anlatan Arslan, "Uslu, yeni dönemde Türkiye‘nin geleceğinde önemli hizmetlere imza atacaktır. Sosyal politikalar konusunda Türkiye‘nin yapması gereken gerek mevzuat değişiklikleri, sivil toplum örgütlerinin daha güçlü ve etkin olması için yapılacak çok çalışmalar var.Hak İşten ayrılmasında yaşadığımız burukluğu siyasette daha
etkin görevler üstlenerek bizim hak iş ailesi olarak talep etitğimiz karşılaştığımız zorlukların çözümü noktasında bize güç verecektir" dedi.
Salim Uslu başkanlığındaki Hak-İş‘in önemli çalışmalara imza attığını anlatan Arslan, "Bunlardan bir tanesi 1 Mayıs‘ın normalleştirilmesi konusu. Uslu, diğer örgütler, devlet vaak güçlendirilmeli. Bu süreçte Çorum‘un ve Anadolu‘nun Bae hükümetle çeşitli temaslar ve diplomasiyi güçlendirerek Taksim‘in kutlamalara açılması ve tatil edilmesi noktasında bir çok sürece müdahil olmuştur. 1 Mayıs kaos, gerilim, gaz bombalarının, çeşitli çatışmaların olduğu günlerden normalleşen bir güne dönüştü. İşçi hareketi
olarak kendisine teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.
Hak-İş‘in 12 eylül referandumunda önemli inisiyatif aldığını anlatar Arslan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Referandumda evet kampanyası başlattı. Değişik platformlarda anayasa konusunda geçmisten gelen istikrarlı ve ilkeli tavrını koymuştur. Siyasi yasakların kalkması için Anayasa referandumuna nasıl evet dediyse 12 Eylül referandumunun ne anlama geldiğini bugün daha iyi anlıyoruz. 12 Eylül‘ün kudretli generallerinin mahkemeye özel yetkili savcıya ifade vermek üzere çağrıldı. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktasıdır. Bugüne kadar yapılan darbeler, darbeciler yargı önüne çıkarılmadı. Hesap sorulmadı.
Bu önemli aşıma. Bu kudretli generallerin yargı önüne gelmesini sağlayan süreç 12 eylül referandumdur. Bu 12 eylülle hesaplaşmaktır dediğimizde birileri bugün görüyoruz ki bunlar adım adım gerçekleşiyor. Başkanın liderliğindeki hak iş tarihe not düşecek başarılara imza attı. Salim Uslu Çorum için önemli bir kazanç. Çorum‘a önemli hizmetler yapacak. Sadece sendikacı olarak değil önemli bir liderdir. Hizmetlerini unutmayacağız. Siyaset işçiliğine gitse de elini, gönlünü bizden uzak tutmayacaktır. Bizden
uzaklaşmasını ayrı düşünmüyoruz. Siyaset işçiliğinde Çorum halkının destek vereceğine de inanıyoruz.Çorumu şaha kaldıracak hizmetlere imza atacaktır."
Kaynak: İHA
AK Parti Çorum milletvekili adayı Salim Uslu, toplumun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ı sevdiğini, ona ve onun politikalarına karşı çıkanların krizden ve kaostan beslendiklerinin farkında olduğunu belirtti. Uslu, 12 Haziran seçimleri yeni iktidarı belirlemekten öte Türkiye‘nin liderliğini güçlendirilmesi bakımından önemli olduğunu belirtti.
Ankara‘da iken Anayasanın içerisindeki vesayetçi yapıyı eleştirdiğini anlatan Uslu, "Siyasetin üzerindeki vesayetçi yapının kalkması halinde siyasetin sorun çözme kabiliyeti daha çok gelişir. Anayasal kurumlar anayasanın kendilerine çizdikleri sınırlar içerisinde oradaki yetkilerle niye yetinmediklerini düşünür hayıflanırdım. Anayasa sorunu halkın gündelik yaşamı ile ilgili birebir ilgili. Yetki karmaşası anayasa ile birebir ilgili. Anayasa bütün yetkileri merkezde toplayıp, imkanları fırsatları merkezin
inisiyatifine bırakınca taşradan talep etmek kalıyor. Talep edince mevzuat hazretleri el vermeden hiçbir sorunu çözemiyorsunuz. Sorunlar çözümsüz kaldıkça sorun stokları büyüyor. Toplumun devlete olan güven katsayısı düşüyor. Bireyin devlete olan güven katsayısı düşüyor. Bu güven katsayının düşmesi farklı şekilde patlamalara yol açabiliyor. Eleştirilere tepkilere yol açıyor. Ama Anadolu insanı hakkaniyetli düşündüğü ve olgun olduğu için haksızların giderileceği için bunu isyan sebebi yapmıyor. Anadolu insanı
devletine bağlı devletini seviyor. Ama yapılan haksızlıkların farkında" dedi.
Bundan sonraki siyaset yürüyüşünde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin mali özerkliğe kavuşturulması önceliğinin olacaklarını dile getiren Uslu, "Sorunlar ne kadar yerinden çözülürse toplumun kalkınması, değişimi dönüşümü o kadar kolay olur. Anadolu‘yu Ankara‘ya muhtaç olmaktan kurtarmalıyız. Çağdaş ülkeler bunu nasıl başardıysa bizimde aynı yöntemlerle usullerle başarmamız lazım. Devletin hassasiyetleri kırmızı çizgileri var. Yerinden yönetim ilkesini istismar etmek isteyenler
olabilir. Onlara fırsat vermeden yumuşak geçişle yerel yönetimleri il özel idareleri ve belediyeler ekonomik olarak güçlendirilmeli. Bu süreçte Çorum‘un ve Anadolu‘nun Başbakanımıza Anayasayı değiştirecek bir gücü morali verecek duyarlılıkta" ifadelerini kullandı.
Hak-İş‘ten ayrı kalmanın kendisi için zor olsa da gözünün arkada olmadığını anlatan Uslu, "Emanet emin ellerde. Hak İş çileli günlerden sonra bugün Türkiye‘nin en etkili sendikası olduysa bunun arkasında özverili çalışmalar ve adanmış hayatlar vardır. Hak İş gönül işidir. Çok kolay şartlarda verilen bir mücadele, çok kolay şartlarda yürütülen bir örgüt değildir. Hak İş ve bağlı sendikaların her birinde zaman zaman yaşanan dramatik öykülerin yanı sıra başarı öyküleri de var. Bunun arkasında da gönüllü,
sivil, demokrat özverili çalışma vardır. Hak İş‘i Hak İş yapan değerler bunlardır. Hak İş‘i kimse için bir kazanç ve ikbal kapısı yapmadık. Hak İş‘i emek, adalet ve hak davasının kutsal mekanı olarak görüyoruz" dedi.
Türkiye‘nin Hak-İş‘e ve Hak-İş gibi konfederasyonlara ve Hak İş‘in kadrolarına ihtiyacı olduğunu belirten Uslu, "Hak-İş ülkenin demokratikleşmesi konusunda daima dik durmuştur. En zor zamanlarda demokrasi mesajları vermeyi ihmal etmemiştir. En zor koşullarda karanlık günlerde darbelere karşı demokrasinin aydınlığını savunmuştur. Aynı zamanda Hak-İş her alanda sorumlu sendikacılık anlayışını benimsemiştir.Türkiye‘nin sorun çözme kabiliyeti yüksek sivil toplum kuruluşlarına ihtiyacı var. Siyaset ve siyaset
yoluyla sorunları çözebilme şansınız sınırlı. Nihai karar verici siyaset kurumları ama siyaset kurumlarının toplumda karşılı olan projelerde sivil toplum örgütlerinin yeteneklerini kullanmalı ve karar alma süreçlerine katması gerekiyor. Bu bağlamda sivil toplum örgütleri de siyasi kurulların alternatifi veya muhalifi değil ülkenin sorunlarının çözümünde kendilerini çözüm ortağı görmelidir" şeklinde konuştu.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, Salim Uslu‘nun genel başkanlığı döneminde konfederasyonun gerek üye sayısı gerekse varlığı itibariyle kamuoyunda daha etkin, faal ve güçlü bir yapıya kavuşmasındaki emeklerinin yadsınamaz olduğunu söyledi. Uslu‘nun uzun süre konfederasyonunda siyaset işçiliği teklifini reddederek Hak-İşte olmasının kendilerine moral ve güç sağladığını kaydeden Arslan, 2001-2007 yıllarında Başbakan‘ın davetine rağmen Uslu‘nun Hak-İş‘te kalmayı tercih ettiğini açıkladı.
Uslu‘nun Hak-İşte kalmasını arzu etmelerine rağmen siyasette yapacağı çok iş olduğunu ve Başbakan Erdoğan‘ın daveti üzerine siyasete atılmasının Hak-İş içinde onur kaynağı olduğunu anlatan Arslan, "Uslu, yeni dönemde Türkiye‘nin geleceğinde önemli hizmetlere imza atacaktır. Sosyal politikalar konusunda Türkiye‘nin yapması gereken gerek mevzuat değişiklikleri, sivil toplum örgütlerinin daha güçlü ve etkin olması için yapılacak çok çalışmalar var.Hak İşten ayrılmasında yaşadığımız burukluğu siyasette daha
etkin görevler üstlenerek bizim hak iş ailesi olarak talep etitğimiz karşılaştığımız zorlukların çözümü noktasında bize güç verecektir" dedi.
Salim Uslu başkanlığındaki Hak-İş‘in önemli çalışmalara imza attığını anlatan Arslan, "Bunlardan bir tanesi 1 Mayıs‘ın normalleştirilmesi konusu. Uslu, diğer örgütler, devlet vaak güçlendirilmeli. Bu süreçte Çorum‘un ve Anadolu‘nun Bae hükümetle çeşitli temaslar ve diplomasiyi güçlendirerek Taksim‘in kutlamalara açılması ve tatil edilmesi noktasında bir çok sürece müdahil olmuştur. 1 Mayıs kaos, gerilim, gaz bombalarının, çeşitli çatışmaların olduğu günlerden normalleşen bir güne dönüştü. İşçi hareketi
olarak kendisine teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.
Hak-İş‘in 12 eylül referandumunda önemli inisiyatif aldığını anlatar Arslan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Referandumda evet kampanyası başlattı. Değişik platformlarda anayasa konusunda geçmisten gelen istikrarlı ve ilkeli tavrını koymuştur. Siyasi yasakların kalkması için Anayasa referandumuna nasıl evet dediyse 12 Eylül referandumunun ne anlama geldiğini bugün daha iyi anlıyoruz. 12 Eylül‘ün kudretli generallerinin mahkemeye özel yetkili savcıya ifade vermek üzere çağrıldı. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktasıdır. Bugüne kadar yapılan darbeler, darbeciler yargı önüne çıkarılmadı. Hesap sorulmadı.
Bu önemli aşıma. Bu kudretli generallerin yargı önüne gelmesini sağlayan süreç 12 eylül referandumdur. Bu 12 eylülle hesaplaşmaktır dediğimizde birileri bugün görüyoruz ki bunlar adım adım gerçekleşiyor. Başkanın liderliğindeki hak iş tarihe not düşecek başarılara imza attı. Salim Uslu Çorum için önemli bir kazanç. Çorum‘a önemli hizmetler yapacak. Sadece sendikacı olarak değil önemli bir liderdir. Hizmetlerini unutmayacağız. Siyaset işçiliğine gitse de elini, gönlünü bizden uzak tutmayacaktır. Bizden
uzaklaşmasını ayrı düşünmüyoruz. Siyaset işçiliğinde Çorum halkının destek vereceğine de inanıyoruz.Çorumu şaha kaldıracak hizmetlere imza atacaktır."