Mhp Lideri Bahçeli'nin Ankara Mitingi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Okyanus ötesinden yönlendirilen internet sitelerinin kara çalmasıyla yüz yüzeyiz" dedi.

Mhp Lideri Bahçeli'nin Ankara Mitingi
Bahçeli, Ankara mitinginde Arena stadında on binlerce partilinin katılımı ile miting düzenledi. Bahçeli konuşmasında basılmamış kitapları toplatarak çok sesliliği bastıran, tahammülsüz iktidar zihniyetiyle hesaplaşmak için bir araya geldiklerini söyleyerek, "Hırsızların, uğursuzların ve namussuzların artık kazanamayacağını bildirmek için" Ankara‘da ses verdiklerini ifade etti.Yolsuzluğun, yoksulluğun ve işsizliğin tükenmesi için Ankara‘da ses verdiklerini kaydeden Bahçeli, ‘‘Ankara ovası berekete

kavuşmak için bu sesi istiyor. Ankara misketi ihanet barınaklarını yıkmak için harekete geçiyor. Özel hayatı takip altına alan gözleri, telefonları dinleyen pis kulakları cezalandırmak için Ankara hazırım diyor.Türkiye sevdalıları Ankara‘ dan ses veriyor. Ankara ses veriyor, sesine kulak verilmesini istiyor‘‘ dedi. Bahçeli, 3 Mayıs 1944‘ün üzerinden tam 67 yıl geçtiğini anlatarak, O günün şartlarında, Türk milletinin değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan bir avuç Türk milliyetçisinin başlattığı tarihi

yürüyüşün bugün hızlanarak devam ettiğini vurguladı. 3 Mayıs 1944 olaylarının, "baskının, şiddetin, kovuşturmanın milliyetçileri yolundan asla döndüremeyeceğinin açık kanıtı olduğuna" değinen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Onlar, cesaretle, arzuyla ve büyük bir inanmışlıkla milli ve manevi gerçeklerimizle bağdaşmayan fikirleri sahiplenenlerin karşılarına dikildiler. Devrin kudretli yöneticilerinin tehditlerine aldırmadılar. Gözaltılara, işkence ve zulümlere teslim olmadılar. Tabutlukların karanlığını inançlarıyla aydınlattılar. Sansaryan Han‘daki eziyetlere ülkülerinden aldıkları ilhamla dayandılar. Ezaya ve cefaya milliyetçiliğin zafere ulaşması ümidiyle katlandılar. Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey‘in de aralarında

bulunduğu milliyetçiliğin 23 büyük ismi hiçbir zorluğa boyun eğmedi. Fikir ve kanaat özgürlüğünün fazlaca bir öneminin olmadığı bir zamanda, bu kutlu şahsiyetler, yaktıkları milli meşaleyle milliyetçiliğin alternatif siyasi bir hareket olarak doğmasının da temellerini attılar. Belirledikleri yüksek ideallere ulaşabilmek için nelere katlanılabileceğini bariz olarak gösterdiler. Bütün dava arkadaşlarımın 3 Mayıs Milliyetçiler Günü‘nü kutluyorum.‘‘

"ANKARA‘YA 3 HİLALİN MÜHRÜNÜ VURACAĞIZ"

"Ankara‘ya Üç Hilal mührü vurmak için dimdik ayaktayız‘‘ diyen Bahçeli, "Referandumda evet oyu çıkması için kaymakamlar, valiler adeta seferber edildiler. Partimizin pankartları tetikçi ve küstah kamu görevlileri tarafından arsızca indirildi. Değişim, demokrasi ve özgürlük kandırmacısıyla 12 Eylül referandumundan evet kararı çıkması için her çarpıtmaya başvuruldu. Demokratik özerklik, ana dilde eğitim, federasyon talepleri AK Parti‘nin bölücüler için inşa ettiği sığınakta palazlandı ve cüret kazandı.

Yıkımın tüm aktörleri 12 Eylül‘de yapılan referandum öncesinde fazla mesai yaparak, demokrasi kostümüyle ihanet sirkinde akılları çelmeye çalıştı. Başbakan Erdoğan‘ın ilkesiz ve fırsatçı siyaset anlayışının en şaibeli ve lekeli yönlerinden birisi, 12 Eylül 1980 darbesi edebiyatı ile ülkücü camia üzerinde oynamaya çalıştığı çirkin oyunlar olmuştur. Başbakan Erdoğan utanmadan ve yüzü kızarmadan, sahte gözyaşları dökerek, aziz dava arkadaşlarımın acılarını, anılarını ve mağduriyetlerini siyasi amaçlarla

istismar etti. Eşine ve benzerine rastlanmayacak bir riyakarlıkla, bugün hayvan diyerek alçakça saldırdığı aziz dava arkadaşlarımızdan, geçmişte şehit olanların mektuplarını siyasi rant aracı olarak kullanmaya yeltendi. Milliyetçi Hareket‘in mensuplarına faşist, kovboy, katil, eli silahlı, kandan beslenen diyerek küfürleri sıralayan bu omurgasız siyasi zihniyet ahlaksızca üzerimize musallat oldu‘‘ diye konuştu.

Bahçeli ‘‘Ya PKK açılımının ve Habur rezaletinin peşinden gideceklerdir ya da Türkiye‘nin milli birliği, milli kimliği ve kardeşliğinin yanında saf tutacaklardır. Kendileri için gerçek bir vatanseverlik sınavı olan bu süreçten nasıl çıkacaklarını elbette hep birlikte göreceğiz. Yine referandum sürecinde bazı belediye başkanlarımızın teftiş ve soruşturma baskısıyla istifa etmeleri sağlanmış, vaat edilen ikballerle partilerinden ayrılmaları sağlanmıştır. AK Parti‘nin arkası kesilmeyen tahriklerinin,

kışkırtmalarının ve provokasyonlarının özünde MHP düşmanlığı olduğu kuşkusuzdur. Türkiye‘nin 12 Haziran‘dan sonra, başkanlık sistemi eliyle, eyaletlere bölünmesi ve federasyona dönüştürülebilmesi için bizim siyasi yapıda etkisiz bir aktör olmamız planlanmaktadır. 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce MHP‘siz hükümet projesi, yerini şimdi MHP‘siz meclis arayışlarına bırakmıştır. Ismarlama anketlerle kamuoyunun yönlendirilmeye çalışılmasındaki maksat budur. Aldatma ve kandırmada sınır tanınmamasının amacı

bundan ibarettir. Açılım denilen yıkım projesine dönük görüşlerimizden ve duruşumuzdan rahatsızlık duyanlar var güçleriyle harekete geçmişlerdir. Milliyetçi Hareket‘i hain emellerine ulaşmada engel olarak görenler fütursuzca ve rezilce saldırılar düzenlemektedirler‘‘ şeklinde konuştu.

"Okyanus ötesinden yönlendirilen internet sitelerinin kara çalmasıyla yüz yüzeyiz" diye devam eden Bahçeli, hedefin Milliyetçi Hareket ve ülkücüler olduğunu söyledi. Bahçeli, AK Parti‘nin stratejik iş birliği yaptığı Suriye yönetiminin, halkına ölüm saçtığını öne sürerek şunları kaydetti:

"Ortak Bakanlar Kurulu toplantıları yaptıkları ülke, tankıyla kendi insanının üzerine gitmektedir. Mısır‘daki olaylara ABD‘nin düşüncelerini taşıyan, Libya‘ya Haçlı zihniyetinin düzenlediği hücuma rıza gösteren iktidar partisi Suriye konusunda birkaç söz dışında tepkisiz ve hareketsizdir. Başbakan‘ın kardeş olarak ilan ettikleri bir bir köşeye sıkışmaktadır. Hepsinin elinden kan damlamaktadır. Sıfır sorun siyaseti, Ortadoğu‘da duvara toslamış, an evet kararı çıkması ‘one minute‘ sahteliğinin foyası

dökülmüştür. Vizeleri kaldırmakla övünen Başbakan‘ın, acaba Suriye‘den gelecek mültecilere karşı bir ön hazırlığı ve karşı planı var mıdır? Aralarında PKK‘lı canilerin de sınırlarımıza girme ihtimaline karşı bir tedbiri ve düşüncesi bulunmakta mıdır? Suriye‘nin kendi halkına orantısız güç kullanmamasını tavsiye eden iktidar zihniyetinin, yaklaşan tehlikelerle ilgili bugünden bir öngörüsü ve çalışması yer almakta mıdır? Dışarındaki istikrarsızlıklar, Büyük Ortadoğu Projesi‘nin hedefine adım adım

gittiğini göstermektedir. Yakın coğrafyalardaki dengesizlikler ve halk hareketleriyle Türk milletine aba altından sopa gösterilmektedir. İmralı‘da yatan cani, Tunus ve Mısır benzeri bir ayaklanma ve isyan için çağrılarda bulunmuştur. Özerklik için harekete geç ilmesini yandaşlarına talimat olarak iletmiştir. Bölücü kuşatma şehirleri yaşanmaz hale getirmiş, insanımızı hayatından bezdirmiştir. Pis elleriyle bayrağımızı yırtanlar, ayaklarını silenler, yerlerde sürüyenler milletimizin vicdanını kanatmıştır.

Atatürk büstlerine alenen saldırılar düzenlenmektedir. Cumhuriyet yaralanmakta, taşlar bağlandığından katiller serbestçe dolaşmaktadır. Arabalar yakılmaktadır. Sokaklara molotof atılmaktadır. Maskeli teröristler AK Parti‘den aldıkları destekle şehirleri yaşanmaz hale getirmişlerdir. Bu itibarla 12 Haziran karar ve kader anıdır."

Bahçeli, iktidar olmaları halinde hedeflerinin ilk etapta net 825 TL‘lik asgari ücret olduğunu ifade ederek, milyonlarca asgari ücretliyi rahatlatacaklarını ve sorunlarını bir nebze de olsa çözeceklerini kaydetti. Bahçeli, hiç kimsenin bugün aldığı devlet yardımlarından mahrum kalmayacaklarını anlatarak, ‘‘Artan bir şekilde yardımları vermeye devam edeceğiz, kimse aç ve açıkta kalmayacak. Sobası tütmeyen hiçbir ocak bulunmayacak. Elleri titreyen yavrular Allah‘ın izniyle asla olmayacak. Yuvalar sıcak,

sofralar zengin, yüzler sevinçle dolacak. Konutu olmayan yoksul kardeşlerimize konut yapacağız. Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize oturacakları konut temin edeceğiz. Artık dar gelirlilere kira yardımı yapmaya başlayacağız. Yaşlılarımıza tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz‘‘ dedi.

Kaynak: İHA