İlhan Cihaner Hakkındaki İddialara Cevap Verdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli 2.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli 2. sıra milletvekili adayı İlhan Cihaner, Başbakanın özellikle dış politikada çok keskin zikzakları olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Füze kalkanına karşı çıkarken sonra izin verdi. NATO‘nun Libya‘da ne işi var denildi sonra gemi gönderdik. Ben nereden bileceğim Başbakan‘ın da önüne koyulan kasetten dolayı geri adım atmadığını."

Cihaner, hakkındaki iddialara sert tepki gösterdi. Ahilik Kültürünü Yaşatma Derneği‘nin Kaleiçi‘ndeki hayır yemeğine katılan ve burada vatandaşlarla sohbet eden Cihaner daha sonra seçim bürosunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. ‘Efe‘ kod adlı gizli tanığın hakkındaki iddialarını hezeyan olarak değerlendiren İlhan Cihaner, "Bu tür iddialar daha önceden de gündeme getirilmişti. Bu iddiaların tamamı benim hakkımda incelemeyi yapan Adalet müfettişlerince zaten incelenmişti. Bunun tekrar gündeme

getirilmesi ancak seçimdeki bir paniğin göstergesi olabilir. Üstelik İstanbul‘da bulunan bir gizli tanık ile Denizli‘de bulunan gazetecinin yaklaşık aynı cümleleri aynı saatlerde söylemeleri de çok entresan. Hele hele Şamil Tayyar gibi bu konuları incelemiş birinin yaptığı açıklamalar, 69 kişi tutuklandı gibi tamamen iftira içeren açıklamalar yapması ancak hezeyan olarak değerlendirilebilir. Buradaki hezeyanlar yetmedi üstüne ithal hezeyan getirdiler. Daha önce de benim Kafes eylem planı içinde olduğumu

iddia etmişlerdi. İnternetten açıp baktım o iddianemeye haliyle benim ismim yoktu. Hiç ilgim olmayan davalarla ilişkilendiriliyorum."

Başbakanı dinlemek gibi hezeyanı bile aşan suçlamalarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Cihaner, şunları söyledi: "Ben iki yıl boyunca hukuk dışı bir şekilde dinlendim, takip edildim hâla da takip ediliyorum. Bu kayıtlar siyasi iktidarın elinde. Benim ne yaptığımı bu arkadaşlar birebir biliyor. Eğer benim Başbakanı dinlemem söz konusu olsaydı bununla ilgili yasal işlem başlatırlardı. MİT, jandarma, emniyet ellerinde. Açsınlar davalarını, yasalar önünde hesaplaşalım. Şimdiye kadar hukuk dışı bir şey

yapmadım. Ben siyasi rakiplerimize, bu karanlık iftirayı kurgulayan ve bunlara destek verip manşetlerine taşıyanlara, bu tarz hezeyanlar yerine bir siyasi partinin yönetim kadrosunu hukuk dışı bir şekilde devre dışı bırakan, aradan bir müddet geçtikten sonra aynı şeyi bir başka siyasi partiye yapan gerçek kayıtların peşine düşmelerini, onları eleştirmesini isterim."

Siyasi iktidarın, bir siyasi partinin kurmay kadrosunu hukuk dışı yöntemlerle devre dışı bırakan bir komplonun arkasına sığındığını belirten Cihaner, sözlerine şöyle devam etti: "Bu şuna benziyor. Karşındaki rakibi eli kolu bağlı onunla kavga etmek."

Özellikle telefon dinlemeleri konusunda kendisine yöneltilen sorulara cevap veren Cihaner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye‘de telefon dinlemelerinin nasıl olacağı bellidir. TİB üzerinden yapılır. Başbakan dinlendiyse hangi mahkeme kararı ile kimin talimatıyla dinlendiği de vardır. Açarlar bakarlar. Talimatı kim vermişse ona hesap sorarlar. Böyle hezeyan içinde abuk subuk iddialara sizlerinde kulak asmamanızı isterim."

DAVA AÇACAĞIM

Kendisine yöneltilen suçlamaların artık karalamaya döndüğünü iddia eden Cihaner, şöyle konuştu: "69 kişi tutuklandı, 16 ile operasyon yapıldı gibi artık iftirayı da aşan karalama, dezerformasyon bir merkezden yönetildiği anlaşılan bir kurgunun sözcüsü haline gelince siyasi rakiplerimiz, artık yasal yollara başvuracağız. Hem hukuk hem de ceza davası yolunda adımlar atacağız. Uyuşturucu kaçakçısı ile bir bakan ya da bir bürokrat konuşuyorsa onun da kaydı alınır. Bunlar medya da yer aldı. Bazı bakanların suç

işlediği yönünde kuvvetli şüphe içeren bazı diyaloglar var."

Milliyetçi Hareket Partisi‘ndeki (MHP) kaset olaylarına değinen İlhan Cihaner ilginç bir iddiayı da ortaya attı. Bu kayıtların sadece MHP ile sınırlı olmadığını belirten Cihaner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece MHP üzerindeki kayıtlar üzerine yorum yaparsanız gerçeği yakalayamayabilirsiniz. Bu kayıt işleri Ankara‘da DGM savcıları ile başladı. Daha sonra yüksek bürokratlar, gazeteciler, yüksek yargı, generaller hepsinin kayıtları düştü. Bunu bir süreç olarak almamız lazım. Bir ülkede bu kadar yaygın

dinleme var ve bunlar konjonktüre göre kullanılıyor. Bundan her dönemde karlı çıkan bir siyasi hareket varsa ya arada organik bir bağ vardır ya da bunu kurgulayan her kimse onu parlatmak istiyordur.

Başbakan‘ın da böyle bir tehdit ya da şantaja maruz kalmadığını ben nereden bileceğim."

Başbakan Erdoğan‘ın özellikle dış politikada çok keskin zikzakları olduğunu anlatan Cihaner, sözlerini şöyle tamamladı: "Füze kalkanına karşı çıkarken sonra izin verdi. NATO‘nun Libya‘da ne işi var denildi sonra gemi gönderdik.Ben nereden bileceğim ki Başbakan‘ın da önüne koyulan kasetten dolayı geri adım atmadığını. Büyük resme tepeden bakıp her unsuru değerlendirmek gerekir."

Kaynak: İHA