'Devlet terör tehdidi karşısında diz çöktü'

MHP Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, devletin terör tehdidi karşısında diz çöktüğünü savunarak, "YSK'nın kararı normal bir aday için geçerliyken, terör örgütünün yandaşları onu uyguladıkları terör eylemleriyle geçersiz hale getirebiliyorlar" dedi.

'Devlet terör tehdidi karşısında diz çöktü'
NTV'nin dünkü haber programına konuk olan MHP Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, YSK'nın 12 bağımsız adayı veto etmesinden sonra yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Olaya bir başka açıdan yaklaşmak istediğini söyleyen Özdağ, sunucuya, "Meseleya Seda hanım, eğer siz bu seçimlerde bağımsız aday olsaydınız" diyerek şöyle devam etti:

"Aynı belgeleri verseydiniz ve bu belgeler kurulun iddia ettiği gibi eksik olsaydı bugün seçimlere girmeyeceğiniz netleşmiş olurdu. Ancak PKK yandaşı bağımsız milletvekili adayları birinci toplantı sonucunda 12 tanesinin giremeyecekleri netleştikten sonra, İstanbul'un ve Türkiye'nin değişik yerlerinin sokaklarında, meydanlarında büyük bir terör estirdiler. Belki 20 defa bu temsilcilerin ağzından savaş kelimesini duyduk. Ve neticede devlet bir anlamda bu terör tehdidi karşısında diz çöktü, geri adım attı. Ve kurul şimdi tekrar toplanarak daha önce kesin karar dediği bir noktadan geri dönerek muhtemelen çok büyük bir bölümünün seçimlere katılmasını sağlayacak."

Bunu kabullenmenin hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü açısından mümkün olmadığını belirten Özdağ, "Çünkü hukuk herkese aynı şekilde uygulanmalı. Size uygulandığı zaman bu karar uygulanabiliyor, geçerli oluyor ama bir terör örgütünün yandaşına uygulandığı zaman terör örgütünün tehdidi gerçekleşiyor ve devlet geri adım atıyor. Bunu kabullenmek bilmiyorum mümkün mü?. Benim için mümkün değil" diye konuştu.

"TERÖR TEHDİDİ KARŞISINDA TESLİM OLUNMUŞTUR"

"Öte yandan yasaların eskidiği söylenebilir. Bunları ayrıca tartışırız ancak bir yasa geçerliyse meri yasa ise o, yerine yeni bir yasa konulmadığı sürece de uygulanmalıdır" diyen Özdağ şunları kaydetti:

"Eğer devlet kendi koyduğu yasaları uygulayamıyorsa ki, bugün karşımızda böyle bir durum var. Terör tehdidi karşısında geri adım atılmış ve teslim olunmuştur. Bakın kararın doğruruluğunu, yanlışlığını tartışmıyorum. Çünkü ben kurulun ilk kararı verirken hangi donelere dayandığını bilmiyorum. Belki o karar yanlış bir karardı, olabilir onu hiç tartışmıyorum ama oradan bir karar çıktı ve bu karar normal bir aday için geçerliyken terör örgütünün yandaşları onu uyguladıkları terör eylemleriyle geçersiz hale getirebiliyorlar veya Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanının davetini kabul etmiyor. Bütün bunlar nereye geldiğimizi göstermesi açısından somut örnekler değil mi?"

BEYAZ GAZETE