Büyükelçi Özyıldız: Lübnan‘la İlişkiler Hükümet Değişikliğinden Etkilenmez
Türkiye’nin Lübnan Büyükelçisi İnan Özyıldız, son günlerdeki siyasi belirsizliğe rağmen, Lübnan’daki tüm siyasi aktörler arasında diyalog olduğuna belirtti ve demokrasinin Arap dünyasındaki her ülkede kök salacağını dile getirdi.
Türkiye’nin Lübnan Büyükelçisi İnan Özyıldız, son günlerdeki siyasi belirsizliğe rağmen, Lübnan’daki tüm siyasi aktörler arasında diyalog olduğuna belirtti ve demokrasinin Arap dünyasındaki her ülkede kök salacağını dile getirdi.
Lübnan‘da Said Hariri hükümetinin ocak ayında devrilmesinden bu yana yerel ve diplomatik düzeylerde siyasi belirsizlik arttı. The Daily Star gazetesine konuşan Özyıldız’a göre, Türkiye’nin Lübnan’la ilişkileri hükümet değişikliğinden etkilenmeyecek. “İlişkilerimiz o kadar derin ve gelişmiş durumda ki, bir hükümet değişikliği bunları etkileyemez.” diyen Özyıldız, Türkiye’nin siyasi açıdan istikrarlı, bağımsız ve egemen bir Lübnan’ı desteklediğini de sözlerine ekledi. Özyıldız, “Türkiye, ülkedeki her bir siyasi grupla iyi ilişkilere ve devam eden diyaloğa sahip.” dedi.
Hizbullah destekli hükümetin, ülkenin uluslararası ilişkilerine zarar verip vermeyeceği sorulduğunda Özyıldız, böyle bir senaryoyu reddetti ve şunları ekledi: “Şu ana kadar Lübnan’daki tüm siyasi aktörlerin diyalog içerisinde olduklarını gördük.”
BM destekli Lübnan Özel Mahkemesini Türkiye’nin desteklediğini vurgulayan Büyükelçi, “Türkiye, Lübnan Özel Mahkemesinin bu çerçevede çalışmasına izin verilmesi ve siyasallaştırılmaması gerektiğine inanıyor.” dedi.
İki ülke arasındaki vize zorunluluğunun geçen yıl kaldırılmasının iki açıdan oldukça olumlu etkisi olduğunu belirten Özyıldız, "Lübnan ve Türk halkının zihinlerinde var olan yüzyıllık psikolojik engelleri sildi, ekonomik ve ticari alanlar başta olmak üzere, iki ülke arasındaki ilişkilerde uygulamadaki engelleri ortadan kaldırdı.” ifadelerimi kullandı.
ORTADOĞU HAKLARININ ORTAK TALEBİ: DEMOKRASİ
Son günlerde Orta Doğu’da meydana gelen isyanlara ve ihtilallere de değinen Büyükelçi, “Bölgedeki her ülke, kendine has özelliklere ve siyasi tarihe sahip olmasına rağmen, Ortadoğu halkının ortak bir talebi var: Demokrasi.” dedi. Özyıldız’a göre Arap dünyasında demokrasiye geçiş süreci geç geldi. Özyıldız, “Bu isyanlar geç meydana geldi, Soğuk Savaşın hemen ardından başlamalıydı.” şeklinde konuştu. Büyükelçi sözlerine şunları ekledi: “Kargaşa sona erdiğinde Türkiye, daha istikrarlı ve gelişmiş bir Ortadoğu’ya sahip olacağımıza inanıyor.”
Orta Doğu halkının taleplerinin, yıllar önce Türk yetkililerin Arap liderlere yaptığı uyarıların haklılığını gösterdiğini söyleyen Özyıldız, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dışişleri bakanlığı yaptığı 2003’te, İslam Konferansı Teşkilatının üye devletlerinin tümüne, ülkelerindeki sorunları biran önce çözmeleri çağrısında bulunmuştu.” dedi. Orta Doğu’da demokrasinin varlığının, Türk- Arap ilişkilerini güçlendireceğini belirten Özyıldız, “Demokratik toplumlar ve rejimler, daha şeffaf ve hesap sorulabilir olduğundan daha iyi uluslararası ilişkilere sahip olur.” şeklinde konuştu.
Bölgedekilere benzer bir toplumsal isyanın Türkiye’de de ortaya çıkmasından endişe duyulup duyulmadığı sorulduğunda, ülkesinde demokratik yönetimin ve ifade özgürlüğünün son on yılda arttığını söyleyen Özyıldız, hazirandaki genel seçimlerin ardından yeni bir anayasanın görüşülmesine başlanacağını ifade etti ve “Mevcut anayasa 1982 askeri yönetim dönemine dayanıyor. Ancak seçimlerin ardından Türkiye, tartışmalı tüm konuları ele alacak.” dedi.
Lübnan‘da Said Hariri hükümetinin ocak ayında devrilmesinden bu yana yerel ve diplomatik düzeylerde siyasi belirsizlik arttı. The Daily Star gazetesine konuşan Özyıldız’a göre, Türkiye’nin Lübnan’la ilişkileri hükümet değişikliğinden etkilenmeyecek. “İlişkilerimiz o kadar derin ve gelişmiş durumda ki, bir hükümet değişikliği bunları etkileyemez.” diyen Özyıldız, Türkiye’nin siyasi açıdan istikrarlı, bağımsız ve egemen bir Lübnan’ı desteklediğini de sözlerine ekledi. Özyıldız, “Türkiye, ülkedeki her bir siyasi grupla iyi ilişkilere ve devam eden diyaloğa sahip.” dedi.
Hizbullah destekli hükümetin, ülkenin uluslararası ilişkilerine zarar verip vermeyeceği sorulduğunda Özyıldız, böyle bir senaryoyu reddetti ve şunları ekledi: “Şu ana kadar Lübnan’daki tüm siyasi aktörlerin diyalog içerisinde olduklarını gördük.”
BM destekli Lübnan Özel Mahkemesini Türkiye’nin desteklediğini vurgulayan Büyükelçi, “Türkiye, Lübnan Özel Mahkemesinin bu çerçevede çalışmasına izin verilmesi ve siyasallaştırılmaması gerektiğine inanıyor.” dedi.
İki ülke arasındaki vize zorunluluğunun geçen yıl kaldırılmasının iki açıdan oldukça olumlu etkisi olduğunu belirten Özyıldız, "Lübnan ve Türk halkının zihinlerinde var olan yüzyıllık psikolojik engelleri sildi, ekonomik ve ticari alanlar başta olmak üzere, iki ülke arasındaki ilişkilerde uygulamadaki engelleri ortadan kaldırdı.” ifadelerimi kullandı.
ORTADOĞU HAKLARININ ORTAK TALEBİ: DEMOKRASİ
Son günlerde Orta Doğu’da meydana gelen isyanlara ve ihtilallere de değinen Büyükelçi, “Bölgedeki her ülke, kendine has özelliklere ve siyasi tarihe sahip olmasına rağmen, Ortadoğu halkının ortak bir talebi var: Demokrasi.” dedi. Özyıldız’a göre Arap dünyasında demokrasiye geçiş süreci geç geldi. Özyıldız, “Bu isyanlar geç meydana geldi, Soğuk Savaşın hemen ardından başlamalıydı.” şeklinde konuştu. Büyükelçi sözlerine şunları ekledi: “Kargaşa sona erdiğinde Türkiye, daha istikrarlı ve gelişmiş bir Ortadoğu’ya sahip olacağımıza inanıyor.”
Orta Doğu halkının taleplerinin, yıllar önce Türk yetkililerin Arap liderlere yaptığı uyarıların haklılığını gösterdiğini söyleyen Özyıldız, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dışişleri bakanlığı yaptığı 2003’te, İslam Konferansı Teşkilatının üye devletlerinin tümüne, ülkelerindeki sorunları biran önce çözmeleri çağrısında bulunmuştu.” dedi. Orta Doğu’da demokrasinin varlığının, Türk- Arap ilişkilerini güçlendireceğini belirten Özyıldız, “Demokratik toplumlar ve rejimler, daha şeffaf ve hesap sorulabilir olduğundan daha iyi uluslararası ilişkilere sahip olur.” şeklinde konuştu.
Bölgedekilere benzer bir toplumsal isyanın Türkiye’de de ortaya çıkmasından endişe duyulup duyulmadığı sorulduğunda, ülkesinde demokratik yönetimin ve ifade özgürlüğünün son on yılda arttığını söyleyen Özyıldız, hazirandaki genel seçimlerin ardından yeni bir anayasanın görüşülmesine başlanacağını ifade etti ve “Mevcut anayasa 1982 askeri yönetim dönemine dayanıyor. Ancak seçimlerin ardından Türkiye, tartışmalı tüm konuları ele alacak.” dedi.